Rahim Nakli Mevzuatı İçin 'Mucize' Bebek Bekleniyor

El, kol ve yüz gibi "Kompozit Doku Nakli Yönetmeliği" ile dünyaya örnek olan Türkiye, Prof. Dr. Ömer Özkan ve ekibi tarafından gerçekleştirilen rahim nakli sonrasında gebelik elde edilmesi halinde, rahim naklinin kriterlerini belirleyen mevzuatı çıkaracak.


Kol, bacak, yüz gibi kompozit doku nakillerine imza atan Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özkan, ekibiyle gerçekleştirdiği operasyonlarla dünyanın takdirini kazandı.

Organ nakillerinde 1998 yılından sonra özellikle Avrupa ve ABD'de önemli gelişmeler olduğunu dile getiren Özkan, Çin'de bu alanda önemli nakillerin gerçekleştirildiğini anımsattı. Özkan, bu nakillerin çok sık yapılan uygulamalar olmadığı için Türkiye'nin içinde bulunduğu ülkelerde yapılan operasyonların kayıt altına alındığını ve takip edildiğini söyledi.

Özkan, Türkiye'deki ilk kompozit doku nakli sürecini şöyle anlattı:

"Sağlık Bakanlığının önemli bir birimi var, Organ Nakli Dairesi. Burada her şey bilimsel ortamda yapılıyor, koordine ediliyor, inceleniyor. Bizim de yeni bir uygulama için ikna etmemiz gerekiyordu. Çünkü, belki deney yapılmak isteniyor, tıpta maalesef böyle şeylere imkan var. Uzun görüşmelerden sonra, bize mevzuat çıkarılacağı sözü verildi.

25 Eylül 2010'da bizim düşündüğümüz ve ilgili merkezlere aranan kriterleri bildirdiğimiz kol nakli için 3 hastadan birine uyan kol bulunduğu bildirildi.

Bakanlık, çok güzel bir organizasyon yaptı, helikopter tahsis edildi, hızla organ alındı ve eskort eşliğinde Antalya'ya getirildi ve 28 yaşındaki hastaya nakil yaptık. İki ön kolunu kazada kaybeden hastaya yapılan nakil sonrasında hasta, yazı yazabilir ve birine ihtiyaç duymadan işlerini yapabilir hale geldi.

Uzun yıllar çıkartılması için uğraşılan mevzuat, başarılı uygulama sonrasında Sağlık Bakanlığı tarafından çıkartıldı. Dünyada,böyle bir mevzuat yok. ABD'de yüz ve kol naklini içeren mevzuat var. Bu mevzuatın en önemli özelliği, dünyada Türkiye'nin dışında her türlü nakilin yapılabildiği başka bir mevzuat yok. Mevzuat, dünyaya örnektir."

Nakiller yapılırken, bunun parasının nereden karşılanacağına ilişkin bir kaygı taşımadıklarını, devletin her konuda kendilerinin yanında olduğunu vurgulayan Özkan, "İlaçlar çok pahalıydı, ama temin edildi. O süreçte, birçok kurum bağışta bulundu, gönüllü oldu, üniversite elinden gelen desteği verdi" diye konuştu.

Özkan, dünyanın en önemli nakil merkezlerinden birinin ABD olduğunu, ancak yüz nakli yapabilmek için yaklaşık 3 yıldır uğraştıklarını dile getirerek, "Bilimsel olmayan, tamamen maddi ve sosyal nedenlere takılıyor ve yapamıyorlar. Devletimiz, onlardan çok daha zengin, bize destek oldu ve bu kadar başarılı uygulamalara imza attık" ifadelerini kullandı.

-"Nakil yaptığımız rahmin gebe kalabildiğini gördük"

Söz konusu yönergede, nakillerin kimlere, kim tarafından, hangi merkezlerce yapılabileceğinin belirlendiğini anlatan Özkan, son olarak gerçekleştirilen rahim nakli sonrasında, sağlıklı bebek elde edilmesi halinde bu nakile ilişkin de mevzuatın çıkacağını açıkladı.

Bir çiftin çocuk sahibi olamamasının da kişiler üzerinde olumsuz etki oluşturabildiğine işaret eden Özkan, kadının doğuştan rahminin olmaması durumunda, rahim naklinin söz konusu olduğunu söyledi.

Özkan, şunları kaydetti:

"Mevcut mevzuata bununla ilgili de kriterler koyduk, ancak dünyada örneği olmayan bir ameliyatı mevzuata koyduğunuzda, bunu rutine dökmüş oluyorsunuz. Bu da kötü kullanımlara yol açabilir. Bu nedenle, bunun mevzuatta izin verilmesi için ancak başarılı bir örnek gerekir. Bu örneğin elde edilmesinden sonra da mevzuat hazır aslında, her şey belirlenmiş durumda. Sadece, nakil yaptığımız hastanın sağlıklı bir çocuk dünyaya getirmesi gerekiyor. Eğer, bu başarılırsa rahim naklinin de kimlere, nasıl yapılabileceğine ilişkin mevzuat olacak."

Sağlık Bakanlığının kendilerine nakil yapmaları için özel izin verdiğini bildiren Prof. Dr. Özkan, "Üç hasta hazırlamıştık. 22 yaşındaki hastalardan birine, rahim naklini yaptık. İnşallah, başarılı oluruz" diye konuştu.

Özkan, nakil sonrasında rahimlerden birinde bebeğin 8 hafta kadar büyüdüğünü, kalbinin attığını, ancak düşükle sonuçlandığını ifade ederek, "Bu olay, nakil yapılan rahmin gebe kalabildiğini gösterdi. Bu, bize ümit verdi. İnşallah, bundan sonraki denemelerimizde başarılı olmayı umuyoruz" diye konuştu.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile