Ramazan ayında vücudun değişen düzene uyum sağlamasının genellikle 3 hafta sürdüğünü belirten Dr. Şimşekli, “Bu durumda böbrek ve kalp hastalarının tedavisinde bazı zorluklar yaşanır. Bu hastaların ilaç alım saatlerinin yeniden düzenlenmesi gerekmektedir. Ramazan'da gıda tüketimi sahur, iftar, iftar Sonrası ve gece yatmadan bir ara öğün olacak şekilde 4 öğüne paylaştırılmalıdır. Sahurda sadece su içerek niyetlenmek ya da yatmadan bir şeyler yiyip, gece kalkmadan oruç tutmak sağlık açısından Son derece sakıncalıdır. Bunun nedeni yaz aylarında 15-16 saat olan açlık sürecini sahura kalkmayı da eklediğimizde 18 saate çıkarmış olmamızdır. Bu durumda kan şekerimiz daha uzun süre düşük kalıyor. Bu nedenle kesinlikle oruç tutacak kişilerin mutlaka sahura kalkmaları ve yeterli besin ve sıvı almaları gerekmektedir.” dedi.
YAĞLI YEMEKLERDEN KAÇININ
Herhangi bir hastalık yoksa kan şekerinin, yemek yenilmese bile normal değerlerin altına düşmeyeceğini anlatan Uzm. Dr. Hüseyin Şimşekli, kan şekerinin 70-100 arasında kaldığını söyledi.
Kan şekerinin, yemek yenildiğinde vücuttaki insülin dışı hormonlar tarafından dengelendiğini anlatan Dr. Şimşekli, bu hormonların vücut yağlarını, proteinlerini şekere dönüştürerek kan şekerinin normal sınırlar içerisinde kalmasını sağladığını dile getirdi. Kan şekerinin düşmemesi için sahurda yenilecek yiyeceklerin, kalorisi yüksek ve hızlı şekere dönüşecek gıdalar olmaması gerektiğini belirten Dr. Şimşekli, şöyle devam etti:
"Şekere dönüşüm hızı yavaş olan, lifli gıdalar alarak sindirimi uzatıp kan şekerinin daha uzun süre normal seviyede kalmasını sağlayabiliriz. Oruç tutan kişiler, iftarda yağlı yemeklerden kaçınmalı, oruçlarını açtıktan Sonra, bir müddet dinlenip, yemeğe yavaş yavaş devam etmelidirler. Yemekleri daha çok sıvı nitelikle gıdalardan tercih etmeleri, kızartmalardan, yağlardan uzak durmaları bilhassa önemlidir. Her türlü fazla gıda sindirim sisteminde ve organlarımızda birikerek fuzuli bir yer işgal ederek ve organın görevini yapmasını engelleyerek gerekli hücrelerin yeteri kadar ve dengeli beslenmelerine engel olmaktadır. Açlık, kandaki toksik maddelerin azalmasına yol açar ve hatta organizma tarafından kullanılmasını sağlayarak böbreklerin yükünü önemli derecede azaltır. Yemeklerde karbonhidrat, protein ve yağlara da dikkat edilmesi gerekir. Karbonhidrat ihtiyacının karşılanmasında ekmek, beslenme alışkanlığımızın vazgeçilmezidir. Beyaz undan yapılan ekmek sağlık açısından önerilmez, sindirimi kolay olduğu için çabuk acıktırmaktadır. Ramazan'da yaygın olarak yenen pide için de aynı şey geçerlidir. Çok tahıllı kepek ekmeği tavsiye edilir. Oruç tutanlar için özellikle bol tahıllı kepek ekmeği oldukça faydalıdır, sindirimi zor olup geç acıktırır. Ayrıca makarna, pilav, mantı gibi yemekler garnitür olarak çok az yenmeli, bulgur daha çok tercih edilmelidir.”
Oruçlu iken spor yapanların dikkat edeceği en önemli noktanın ise yapılacak sporun süresi ve şiddeti olduğunu belirten Uzm. Dr. Şimşekli, kişinin uzun süredir yaptığı sporu oruçluyken sürdürmesinde bir sakınca olmadığını söyledi .
Ramazan’da Kendinizi 4 Öğüne Alıştırın
Bursa Özel Bahar Hastanesi’nden İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Hüseyin Şimşekli, Ramazan ayında gıda tüketiminin sahur, iftar, iftar sonrası ve gece yatmadan bir ara öğün olacak şekilde 4 öğüne paylaştırılması gerektiğini söyledi.