Ramazan'ın 198 Yıllık Geleneği Manisa'da Yaşatılıyor
Osmanlı Devleti’nin büyümesi ve gelişmesinde büyük rol oynayan Fatih Sultan Mehmet ve Kanuni Sultan Süleyman gibi cihan padişahlarını yetiştiren şehzadeler şehri Manisa’da, 198 yıllık Ramazan topu geleneği devam ettiriliyor.
600 yıllık Osmanlı Devleti’nde Fatih Sultan Mehmet, Kanuni Sultan Süleyman, II. Selim, III. Murat, III. Mehmet gibi padişahların şehzadelik dönemlerini geçirdiği Manisa’da sürdürülen geleneklerden olan Ramazan topu atışları, sahur ve iftar vakitlerinde Manisa Büyükşehir Belediyesi Zabıta ve İtfaiye Dairesi Başkanlığı ekiplerince Spil Dağı Topkale mevkisinde yapılıyor. Ramazan topunun atılacağı mevkinin 5 metre etrafına güvenlik bandı çeken ve yangın söndürme tüpü bulunduran ekipler, yaşanabilecek olası bir kazaya karşı sıkı önlemler alıyor. İftar ve sahur öncesi atışın yapılacağı alana gelen ekipler hazırlıklarını tamamladıktan sonra tam saatin gelmesiyle birlikte fitili ateşliyor. Manisa merkez ilçeleri olan Şehzadeler ve Yunusemre’nin her yerinden duyulacak şekilde gürültüyle patlayan Ramazan topu ve ezan sesini duyan vatandaşlar iftarını açıyor. Ramazan topunu patlatmakla görevli ekipler kimi zaman iftarını bulundukları bölgede, kimi zaman orucunu hurmayla açıp daha sonra evlerinde iftarı ailesiyle birlikte yapıyor.
Manisa Büyükşehir Belediyesi Zabıta Dairesi Başkanlığı’nda görevli Zabıta Amiri Deniz Topaçoğlu, “11 ayın Sultanı Ramazan ayının gelmesi sebebiyle her yıl olduğu gibi Manisa Büyükşehir Belediyesi Zabıta Dairesi Başkanlığı ve İtfaiye Daire Başkanlığı olarak, Top Kale Mevkiinde ramazan topu atışını gerçekleştiriyoruz. Ramazan topu atışı sırasında ekiplerimizce gerekli önlemler alınmaktadır. Ramazan topu atışlarımız vatandaşımızın sahur ve iftar vaktini bildirmektedir. Bu gelenek Osmanlı Devleti’nden günümüze kadar gelmekte olup şuanda Manisa Büyükşehir Belediyesi eliyle sürmektedir” diye konuştu.
Ramazan topunun tarihçesi
Ramazan topu, Osmanlı arşivlerine göre ilk olarak 1821 yılında sadece Anadoluhisarı’ndaki topun ateşlenmesiyle başladı.
1827 yılından itibaren Yedikule surlarında da atışlar yapılmaya başlandı. Sonra Baltalimanı, Selimiye Kışlası gibi diğer mahallerde de zaman içinde top atışlara yapılmaya başlanarak yaygınlaştırıldı. Top atılması geleneğinin Osmanlı Türk coğrafyasında yayılması 20-25 yıl gibi kısa sürede gerçekleşti. Ankara’dan Maraş’a, Ünye’den İşkodra’ya ve Akka’dan Hayfa’ya kadar her yerde Ramazan ayında top atılması bir gelenek halini aldı. Liman şehirlerinde top atışları harp gemilerindeki topla yapılırken, kalesi olan şehirlerde kale burçlarına yerleştirilen toplar ile bu gelenek yürütüldü. Kale olmayan şehir ve kazalarda ise top atışına müsaade edilmedi. Top atışları sırasında zaman zaman üzücü kazalar da yaşanmış infilak eden toplar yüzünden ölüm ve yaralanmalar olmuştur. Ancak, bu kazalara uğrayanların geride kalan ailelerine ömür boyu maaş bağlanarak mağdur olmaları önlenmiştir. Tarih boyunca Ramazan ayında bu top atışları için Cebel topları, Sahra topları, Balyemez topu, Dağ topu, Karabina topu ve Kamış topu gibi farklı toplar kullanılmıştır. Kale ve harp gemisi bulunmayan yerlerde top atışları yasak olmasına rağmen bu yasağa uyulmadığı ancak zaman zaman bu gibi yerlerde top atışlarının yasaklanarak yerine çok ses çıkaran tüfeklerle atış yapılması ya da havai fişek atılmasına dair tamimler yayınlandığı resmi Osmanlı arşivi evraklarında görülmektedir. Günümüzde bazı yerlerde iftar vaktinin duyurulması için kuru sıkı top atışları yapılmakta, bazı yerler de ses bombaları kullanılmaktadır.