Asirlardir Gümüshane ve civarindaki kentlerde “Siron” ve “Ziron” adiyla bilinen pisirilmis yufkanin sicakken katlanip kesilmesi ve ardindan firinlanmasiyla yapilan, firindan sonra sicak suyla islatildiktan sonra üzerine süzme yogurt serilerek tereyagli-cevizli sosuyla yenilen Gümüshane Sironu Ramazan ayiyla birlikte büyük ragbet görüyor.
Evlerde genellikle kadinlarin bir araya gelerek imece usulüyle yaptigi sironun son yillarda Covid-19 salgini nedeniyle evlerde üretimi çok az miktarda olurken vatandaslar siron ihtiyaçlarini kentte bu isi endüstriyel olarak yapan isletmelerden görüyor.
Gümüshane Sironu, 5 dakikada yemeye hazir hale gelmesi ve hafif olmasi nedeniyle ramazan ayinda vatandaslarin hem iftarda hem de sahurda siklikla tükettigi bir yiyecek.
Kentte 10 yildir esiyle birlikte yufka isini yapan Hatice Dogan, geçmisten günümüze gelen yöresel bir yemek olan Gümüshane Sironu’nun Ramazan ayinda satislarinin arttigini belirterek “Yufkayi sacda pisirdikten sonra kivirip kesiyoruz. Daha sonra istege göre firina atip kurutuyoruz. Sicak su ve yogurtla islatilan sironlar kizartilmis tereyagiyla soslanarak afiyetle yeniliyor. Ramazan ayinda hafif bir yiyecek oldugu için daha çok talep oluyor” dedi.
Ramazan Sofralarinin Vazgeçilmezi Açiklamasi Gümüshane Sironu
Gümüshane’nin cografi isaretli ürünlerinden olan ve iftar ve sahurlarin vazgeçilmez yemegi olan ‘Siron’ satislari Ramazan ayiyla birlikte artisa geçti.