Ramazanda Beslenme Önerisi

Karakaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, insanların Ramazan ayından en büyük beklentisinin zayıflamak olduğu, kişilerin genelde yaptıkları takipler sonunda tam tersi bir durumla karşılaştıklarını söyledi.

Ramazanda verilen kiloların daha sonra hızlı bir şekilde geri alındığına vurgu yapan Karakaya, "Ramazan ayı döneminde insan vücudunda çok fazla düzensiz değişiklik oluyor. Diyet yapan insanların, normalde bir beslenme programları oluyor. Ama Ramazan sırasında gün içinde aç kalmaya başlıyorlar ve bayramda da bir anda inanılmaz bir yemekle karşılaşıyor. Vücut bu dengeyi korumakta gerçekten çok çok zorlanıyor. Eğer kişi Ramazan boyunca kilo verdiyse Ramazan sonrasında da o kaybettiği kiloyu çok hızlı bir şekilde geri alıyor" diye konuştu.

Karakaya, kilo vermek için çaba gösteren kişilerin Ramazan ayında diyetlerine sistemli bir şekilde ara vermesi gerektiğini belirtti.

Aksi durumlarda, Ramazan ayı sonrasında vücudun tekrar diyet programına uymasının en az 1 ay zaman aldığını ifade eden Karakaya, şöyle konuştu:
"İnsanların diyetlerine başlamaları ve tekrar zayıflama sürecine girmeleri çok uzun zaman alıyor. Eğer düzenli bir program takip ediyorlarsa, Ramazanda insanların yapabilecekleri en iyi şey şu oluyor. Zaten insanların yemeleri gereken yemek miktarı zaten belli. Vücutlarının alışkın olduğu bir enerji miktarı olduğu için bunun altına düştüğü zaman kişi hızlı kilo verse bile ya kilo sabit ya da verdiği kiloyu geri alıyor. O yüzden genellikle vücudun ihtiyacını karşılayacak şekilde enerji alınması gerekiyor. İnsanların normal zamanlarda aldığı enerji miktarını Ramazan ayı boyunca da almaları gerekiyor ki vücut bu sürede herhangi bir şekilde stresle karşılaşmasın. Sonrasında da diyetine normal şekilde devam edebilsin."
Günlük yenilen yemek miktarının vücudun alışkın olduğu gibi alınması gerektiğini kaydeden Karakaya, Ramazan ayında bu yemek miktarının iftar ile sahur arasında düzgün ve sistemli bir şekilde alınması gerektiğini bildirdi.
Diyet yapmayanlar için bu durumun Ramazan ayında çok daha farklı geçtiğini de dile getiren Karakaya, "Onlar zaten bir program takip etmedikleri için iftar vakti iştahla ve gözlerini karartarak yemek yiyorlar. Bu bizim için çok büyük problem. Çünkü mide bütün gün boş. Bir anda inanılmaz fazla yemekle karşı karşıya kalınca bütün gece mide ağrıları ile karşılaşılıyor. Onların da mümkün olduğunca yemeklerini yavaş yemesi gerekiyor. Yemeği dinlenerek yiyin ki mideye fazla yüklenmeyin" ifadesini kullandı.
Karakaya, Türk yemek kültüründe şerbetli tatlıların çok büyük bir yeri olduğunu ve özellikle de Ramazan ayında yoğun bir şekilde tüketildiğini anlatarak, "Bu tatlıları yasaklayamayız. Hiç kimse yüzde 100 yasakları sevmez. Ne kadar yasaklarsanız yasaklayın mutlaka tatlı yiyecekler. Tatlı yerken mümkün olduğunca sütlü tatlılar tercih edilmeli. Hem kalsiyum ihtiyacı karşılanır hem de hacmi küçük olduğu için daha kolay yenir ve vücudun ihtiyacı olan enerjiyi karşılar. Mesela dondurma iyi bir tercih olabiliyor. Pastahane dondurmaları yenmeli yenmeli hazır dondurmalar değil. Şerbetli tatlılar yenmese çok iyi olur. Ama yendiği zaman da bir porsiyonda 4 parça varsa 1 parça ile bırakması gerekiyor" şeklinde konuştu.

Diğer taraftan, Ramazan ayının yaz mevsimine geldiğini de hatırlatan Karakaya, normal şartlarda tüketilen 2 litrelik su miktarının, Ramazan ayında da iftar ile sahur arasında aynı oranda tüketilmesi gerektiğini belirtti.