Ramazanda Kalp Sağlığına Dikkat

Medicana Samsun Hastanesi Kardiyoloji Bölümünden Uzm. Dr. Ferruh Gürkaynak, "Yaz sıcakları ile uzun günlerin birleşimi, oruç tutacak olan kişilerin daha dikkatli olmasını gerektiriyor. Vücutta görülen sıvı ve tuz kaybı nedeniyle sağlıklı kişilerde bile tansiyon, kalp ritminde bozukluk, baygınlık ve kan şekerinde düşme gibi sorunlar ortaya çıkabiliyor." ifadesini kullandı.

Gürkaynak, yaptığı yazılı açıklamada, ramazanda kalp damar hastalarını uyardı.

Geçmiş yıllarda kısa günlerde oruç tutulan ramazanlarda genel durumu uygun, ilaçları müsait olan kalp hastaların oruç tutabileceklerini belirten Gürkaynak, bu yıl bunun büyük risk oluşturduğunu vurguladı.

Gürkaynak, "Çünkü yaz sıcakları uzun günler ile birleşince 15 saatlik açlık, kalp hastaları için tehlikeli olabilir. Bu süre içinde hayati ilaçlarını uygun aralıkla alamayacakları gibi hastaların elektrolit, su ve tuz kaybı da dikkate alınmalıdır. 15 saat boyunca yeterli su alınamaması tansiyon düşüklüğü, fenalık hissi ile sonuçlanarak kalpte sorunlar oluşturabilir. Kanın koyulaşmasına bağlı olarak toplardamar tıkanmaları ve koroner damarların tıkanmasına bağlı kalp krizi, beyin damarlarının tıkanmasına bağlı felç olabilir." değerlendirmesinde bulundu.

İftar ve sahur arasındaki uyku süresinin az, sahurdan sonra uyumanın mümkün olmayacağı için ramazan boyunca öğle saatlerinde ya da öğle sonrası 1-2 saatlik uykunun derece önem taşıdığını anlatan Gürkaynak, şunları kaydetti:

"Uyku, dinlendirici etkisinin yanı sıra açlık ve susuzluğun yarattığı stresi azaltmaktadır. Uyuduktan sonra kalan zamanı daha verimli değerlendirmeyi sağlar. Öğle uykusu uyuyanların uyumayanlara göre kalp krizi geçirme riski yarı yarıya düşmektedir. Çünkü uykuda beden ile ruhsal dinlenme de vardır. Fizik olarak uykusuzluğa dayanılabilir ama ruhsal olarak dayanmak mümkün değildir. Eğer hafta içi gündüz uykusu mümkün değilse hafta sonu çok iyi uyumaya özen gösterilmelidir. Ramazanda öğün sayısının azalması metabolizmayı olumsuz etkileyebiliyor. Bu nedenle özellikle kalp sağlığı açısından iftarda 'acıktım', sahurda 'acıkırım' korkusuyla tıka basa yemek, mide ve kalbe baskı yapar, bu açıdan kişiye zarar verir. Bu nedenle iftarda bir çorba ile başlangıç yapılmalı, komposto veya sütlü tatlı yendikten bir süre sonra tamamlayıcı hafif bir yemek yenmelidir. Sahurda mümkün olduğu kadar tuzlu ve tatlı olmayan, doyuruculuğu yüksek yemekler tercih edilmelidir. Bu şekilde ramazanda da üç ana öğün yemek yenmiş olacak ve vücut olumsuz etkilenmeyecektir."

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile