Acıbadem Ankara Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Merve Güler, “ Nişasta bazlı şeker halk arasında mısır şurubu (glikoz-fruktoz şurubu) olarak da bilinmektedir. Mısır şurubu, kullanıldığı gıdaların raf ömrünü artırdığı için sadece şekerli ürünlerde kullanılmamaktadır. Ambalajlı ürünlerin neredeyse hepsinde karşımıza çıkmakta ve birçok gıdadan mısır şurubunu vücudumuza almaktayız” dedi.
KARAÇİĞER YAĞLANMASINA DİKKAT
Mısırın, artık Türkiye’de GDO ‘lu üretimine izin verilmesinden de kaynaklı mısır şurubunun birçok yan etkisinin ortaya konduğunu belirten Güler “ Mısır şurubunun früktozdan oluşuyor olması vücudumuzda insülin direncini yükseltiyor. Fruktoz sadece karaciğer için gerekli olan bir şeker türüdür. Fazla alınması aynı alkolün metabolizması gibi karaciğerde metabolize oluyor. Fazla alınan früktoz karaciğer yağlanmasına sebep oluyor ve burada trigliserite çevriliyor vücudumuzda yağ olarak depolanıyor” ifadelerini kullandı.
YEMEKTEN HEMEN SONRA TATLI YEMEYİN
Güler,” Uzun süren açlıktan sonra yaşanan tatlı krizlerin de yemekten bir buçuk saat sonra içerisinde bal veya pancar şekerinden elde edilen doğal şeker kullanılarak yapılmış tatlı, porsiyonları çok büyük olmamak şartıyla yenilebilir. Gazlı içeceklerin yerine tatlının yanında ayran, süt veya yoğurt tüketilmelidir. Bu durum kan şekerini de dengelemiş olur. Eğer imkânınız varsa tatlıyı yedikten sonra biraz yürüyüş yapılmalıdır” dedi.
Ramazanın Son Günlerinde Beslenmeye Dikkat
Beslenme ve Diyet Uzmanı Merve Güler, ramazan bayramında yemek ve tatlı tüketiminin çok olacağını söyleyerek ramazanın son günlerinde beslenmeye dikkat edilmesini özellikle mısır şurubu kullanılan ürünlerden uzak durulması konusunda uyardı.