Gaziantep Ticaret Odası Başkanı (GTO) Tuncay Yıldırım, Türkiye ekonomisine yönelik spekülatif ataklara ilişkin, "Reel sektör olarak atılacak tüm adımlarda devletimizin ve hükümetimizin yanında olduğumuzun altını çizmek isteriz. Biliyoruz ki çözümün temeli birlik ve beraberliğimizde yatıyor. Bu noktada alınan ekonomik tedbirlerin de piyasaları rahatlatacağı aşikardır." ifadesini kullandı.
Yıldırım, yaptığı yazılı açıklamada, Türk lirasının açık saldırı altında olduğunun altını çizdi.
Türk lirasında yaşanan sert değer kaybının temelinde, ABD ile siyasi ve ticari anlamda yaşanan problemler olduğunu belirten Yıldırım, ABD'nin almış olduğu yaptırım kararının söz konusu stratejik müttefikliğin doğasına aykırı olduğuna dikkati çekti.
Yıldırım, ABD'nin tutumunun iki ülke arasındaki ilişkilerin bozulması yönünde çok ciddi bir tehlikeyi beraberinde getirdiğini ifade ederek, şunları kaydetti:
"Dünya ülkeleri arasında farklı dönemlerde büyük ekonomik buhranlardan daha güçlü çıkan örnekler bulunmaktadır. Ülkemiz de defalarca ambargolar ve ticari kısıtlamalarla karşı karşıya kalmış ama yoluna devam etmeyi bilmiştir. Zamanında yokluk ve kıtlık görmüş aziz milletimiz kanaatkarlığı ve zor günlerde kenetlenip zorluğa birlikte göğüs germesi sayesinde buhranlı günleri atlatmış ve bugünlere gelmiştir. Ülkemizin hiç hak etmediği bu durumu bertaraf etmek için de üzerimize düşenlerin farkındayız. Yerli ve milli üretim ekonomisinin güçlü birer aktörü olan Gaziantepli iş insanları, KOBİ’ler, ticaret erbapları ve esnaf moralini yüksek tutmalı, üretmeye, satmaya, ihracat yapmaya devam etmelidir."
- "Devletimizin ve hükümetimizin yanındayız"
Türk milletinin huzur içinde yaşaması için gerekli ekonomik tedbirlerin alınmasının elzem hale geldiğini ifade eden Yıldırım, kamu kaynaklarının kısıtlı ve idareli kullanılması, kutuplaşmalara yer vermeden ortak akıl ve bilinçle hareket edilmesi çağrısında bulundu.
Yıldırım, son günlerde hiç görülmedik şekilde dalgalanma yaşayan döviz kurlarının esnaf, tüccar, sanayici ve iş insanlarını tedirgin ettiğini dile getirerek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"ABD ile ülkemiz arasındaki ikili ilişkilerin diyaloğu temel alan yapıcı bir yaklaşım çerçevesinde onarılmasını ve kabul edilemeyecek bu yaklaşımından bir an önce vazgeçmesini temenni ediyoruz. Reel sektör olarak atılacak tüm adımlarda devletimizin ve hükümetimizin yanında olduğumuzun da altını çizmek isteriz. Biliyoruz ki çözümün temeli birlik ve beraberliğimizde yatıyor. Bu noktada alınan ekonomik tedbirlerin de piyasaları rahatlatacağı aşikardır. Yeni ekonomik programın önceliğinin enflasyonla mücadele ve dengeli, sürdürülebilir büyüme olması ve yapısal reformların dikkatle takip edilmesi, yerli ve milli üretim ekonomisini güçlendirmek için en kısa sürede kararlı adımlar atılması, üretip satmanın, ihracat yaparak ülkeye girdi sağlanmasının önündeki engellerin kaldırılması ülkemizin sosyoekonomik gelişiminin ana reçetesi olacaktır."
Reel sektör ile devletin omuz omuza çalışması sayesinde sürecin çok daha hızlı ve çok daha az zararla atlatılacağına olan inançlarının tam olduğunu, bu kapsamda atılacak adımlara ilişkin önerileri olduğunu dile getiren Yıldırım, oda olarak yaşanan ekonomik gelişmelere yönelik alınacak kısa ve orta vadeli önlemlerle ilgili çalışma başlattıklarını, kendilerine iletilen bütün sektörel talep ve önerileri değerlendirip en kısa sürede ilgililerle ve kamuoyuyla paylaşacaklarını sözlerine ekledi.
'Reel Sektör Olarak Devletimizin Ve Hükümetimizin Yanındayız'
GTO Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Yıldırım: '(Türkiye ekonomisine yönelik spekülatif ataklar) Reel sektör olarak atılacak tüm adımlarda devletimizin ve hükümetimizin yanında olduğumuzun altını çizmek isteriz. Biliyoruz ki çözümün temeli birlik ve beraberliğimizde yatıyor. Bu noktada alınan ekonomik tedbirlerin de piyasaları rahatlatacağı aşikardır' 'Yeni ekonomik programın önceliğinin enflasyonla mücadele ve dengeli, sürdürülebilir büyüme olması ve yapısal reformların dikkatle takip edilmesi, yerli ve milli üretim ekonomisini güçlendirmek için en kısa sürede kararlı adımlar atılması, üretip satmanın, ihracat yaparak ülkeye girdi sağlanmasının önündeki engellerin kaldırılması ülkemizin sosyoekonomik gelişiminin ana reçetesi olacaktır'