'Reis Bey' Oyunun Galasına Yoğun İlgi

'Reis Bey' Oyunun Galasına Yoğun İlgi

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları, Necip Fazıl Kısakürek’in 1960’da yazdığı "Reis Bey" adlı oyunun galasını Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde gerçekleştirdi. Oyunun galasına İstanbul Valisi Vasip Şahin ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş da katıldı.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrolarının yeni oyunlarından "Reis Bey"in galası Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde gerçekleşti. İstanbul Valisi Vasip Şahin ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın katılımıyla gerçekleştirilen galaya tiyatroseveler yoğun ilgi gösterdi. ‘Reis Bey’ oyunuyla Şehir Tiyatrolarında ilk kez ‘3D’ sistemleri kullanıldı. Genel sanat yönetmenliğini Süha Uygur’ın yaptığı oyunda Berrin Koper, Caner Bilginer, Ceysu Aygen, Çağatay Palabıyık, Doğan Altınel, Fatma İnan, Gökhan Eğilmezbaş, Hakan Yavaş, Hasip Tuz, İbrahim Can, İbrahim Ulutaş, İskender Bağcılar, Lale Kabul, Mazlum Kiper, Mehmet Bulduk, Melisa Demirhan, Murat Derya Kılıç, Okan Karaca, Özgür Dereli, Rıdvan Çelebi, Selçuk Soğukçay, Şehnaz Bölen Taftalı ve Tanju Girişken, Yeliz Şatıroğlu, Ozan Akif Serman ve Sefa Turan rol alıyor.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları Müdürü Salih Efiloğlu, "Bu oyunu Şehir Tiyatroları sahnesinde seyirciyle buluşturduk. Çok da iyi gidiyor. Üstat Necip Fazıl Kısakürek’in bir vicdan muhasebesini anlatan muhteşem oyunu. Bu oyunu gerçekten sinematik sistemler dediğimiz, 3D dediğimiz sistemlerle de bezedik. Güzel bir oyun ortaya çıktı" dedi.



“Adaletin, hakkın söz konusu olduğu her yerde oynanması gereken bir oyun“

Reis Bey oyunu hakkında bilgi veren oyunun yönetmeni Şükrü Türen ise, “İnsanı insan yapan en güçlü duyguya dokunuyor. Bizim en güçlü duygumuz, insanı diğer canlılardan ayıran en temel unsur bence adalet duygusudur. Onun için herkesin içerisinde bir hakim vardır, bir savcı vardır, bir avukat vardır. Biz kimini savunuruz, kimini suçlarız, kimini yargılarız. Bu özel bir durum. Burada bu işin bir profesyoneli var. Kötü bir adam değil Reis Bey aslında. Kötülük olsun diye bir şey yapmıyor. Sadece yaptığı şu; insanlar için var olan, insanların arasındaki ilişkileri düzenleyen hukuku öyle bir yere konumlandırıyor ki yasalar elinde kırbaç haline geliyor. Gencecik bir çocuğu haksız yere, sütten çıkmış bir çocuk değil ama onu idam ettiriyor. Öyle bir karar veriyor. Oyun orada bambaşka bir mecraya doğru dönüşüyor. Ben Reis Bey’i yazan rahmetli Necip Fazıl Kısakürek kadar, bunlar özel insanlar, onun kaleminden çıktığı için diyorum. Bunlar çok cesur dönüşümler. Keşke o kadar cesur olsaydım bu hayatta. Reis Bey bir hesaplaşmaya giriyor ve yepyeni bir yolda yepyeni şeyler söylüyor. Oyun bunun öyküsü. Bunun için yalnız Türkiye’de değil, dünyanın herhangi bir yerinde adaletin, hakkın söz konusu olduğu her yerde oynanması gereken bir oyun” dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, oyun sonunda yönetmen Şükrü Türen’e çiçek takdim ederek oyuncularla birlikte seyirciyi selamladı.

‘Reis Bey’ oyunun konusu

Yasalara bağlılığı kadar, kararlarında da acımasız, keskin ve ’’Gözyaşı suçun rengini soldurmaz’’ diyen bir yargıcın genç bir adam için verdiği idam kararının uygulaması sonrası kararının yanlış olduğunu öğrenmesi, onun yaşama ve toplumsal değerlere bakışını değiştirir. Adalet, insanın en güçlü duygularından biridir ve herkesin içinde aynı anda bir avukat, bir savcı ve bir yargıç, bir arada bulunur. Hayatın gösterdikleri karşısında, duruma göre, bunlardan biri oluverir kendiliğinden; suçlar, savunur ya da yargılar. Sonra döner bakar, belki de verdiği karar yanlıştır, hayat akıp gider, yine savunur, suçlar, yeni ahkamlar keser. Ya bu kişi verdiği kararla hayatın doğal akışını değiştiriyorsa? Görevinden istifa eden yargıç, kendini yeni bir yaklaşımın ve yaşamın içine bırakır. Artık herkes için acımayı, merhameti, iyiliği ve bağışlayıcı olmayı önerirken; acımasız, değer tanımaz, merhamet yoksunu bir yaşantının içinde kendini en ağır eleştirilerin hedefine yerleştirir. Reis bey, adalet olgusunun ve kurumunun insani duyguları, yönelişleri göz ardı etmeden karar vermesini isteyen yanıyla yargı-birey ilişkisine eleştirel bir bakış getiriyor.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile