Rekabet Kurumu'nun 15. Kuruluş Yıldönümü

Rekabet Kurumu Başkanı Nurettin Kaldırımcı, Kurumun geçen 15 yılda rekabet ihlali iddialarıyla ilgili olarak toplam 172 soruşturma açtığını belirterek, soruşturmaların sektörel dağılımında ulaştırma ve gıda sektörlerinin başta geldiği, bunları inşaat ve sağlık sektörlerinin izlediğini söyledi

Kaldırımcı, Rekabet Kurumu'nun 15. Kuruluş Yıldönümü için düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, Kurum'un 15 yıllık sürede tespit ettiği rekabet ihlalleri için 800 milyon lirayı aşan para cezası uyguladığını belirterek, bugüne kadar verilen bu cezaların yüzde 75'inin tahsil edildiğini söyledi.

Cezalar bakımından 2011 yılının çarpıcı bir dönem olarak ortaya çıktığını belirten Kaldırımcı, bu dönemde toplam 460 milyon liralık cezai yaptırımın uygulandığını bildirdi. Kaldırımcı, Rekabet Kurumu'nun Kanunu uygularken Türkiye ekonomisinin şartların uygun yorumlar yapmaya, piyasaların işleyişine olabildiğince az müdahale etmeye özen gösterdiğini kaydederek, Kurum'un incelediği 2000'in üzerinde birleşme ve devralma izin başvurusundan yalnızca dördüne izin vermediği, bunlardan 97'sine ise bazı şartlar çerçevesinde izin verdiğini söyledi.

Rekabet Kurumu'nun izin vermeme ve yasaklama seçeneğini zorunlu olmadıkça kullanmama eğiliminde olduğunu belirten Kaldırımcı, önümüzdeki dönemde temel amaçlarının Kurumun belirlediği öncelikler çerçevesinde, Türkiye ekonomisi ve tüketiciler açısından önem arz eden piyasalardaki rekabet bozucu davranışlara odaklanacak sistematik kurumsal mekanizmaları hayata geçirmek olduğunu ifade etti. Kaldırımcı, AB ilerleme raporları ve OECD raporlarında, Türkiye'nin ileri rekabet hukuku normlarına uyum bakımından geldiği noktadan övgüyle söz edilmekte olduğunun altını çizerek, rekabetin başta kamu kurumları olmak üzere bütün paydaşların farkında olması gereken bir olgu olduğunu ve tüm paydaşlara doğrudan ve dolaylı sorumluluklar düştüğünü söyledi.

-''Ekonominin rekabetçi bir ekonomi olma doğrultusunda katedecek mesafesi var''-

Rekabet Kurumu Başkanı Nurettin Kaldırımcı, Türkiye ekonomisinin rekabetçi bir ekonomi olma doğrultusunda hala kat edilecek mesafelerinin olduğunu ifade etti. Rekabet Raporunun da Rekabet Kurumu'nun rekabet savunuculuğu rolü çerçevesinde kamu yönetimi içerisinde rekabetçi bir perspektifin kurumsallaşması çabasına dönük önemli bir proje olarak görülmesi gerektiğini belirten Kaldırımcı, bu projenin geçmişte Türkiye'de yapılan düzenleyici reform çalışmaları ile Düzenleyici Etki Analizi anlayışına da paralel bir çalışma olarak değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Kaldırımcı, Rekabet Raporu'nun arkasında yatan temel çıkış noktasının, kamuoyu ve siyaset kurumu açısından rekabetçi süreçlerden beklenen gelişmelerin, ne ölçüde Rekabet Kurumu dışındaki kamu kurumlarını da ilgilendirdiğinin ve o kurumlar tarafından atılması gereken adımların neler olabileceğinin analiz edilmesi ihtiyacı olduğunu kaydetti.

-Rekabet Raporu-

Rekabet Raporunda belirli piyasa veya endüstrilerin içinde bulundukları rekabet koşullarının tespitini yapmak, özellikle bu piyasalarda rekabetin gelişmesine engel olan unsurların ortadan kaldırılmasına yönelik karar vericilere öneriler sunmak amaçlanırken, bu bağlamda, rekabetin kısıtlanmasına neden olan unsurlar 3 ana başlık altında ele alındı. Bunlar, piyasanın yapısından kaynaklanan rekabet kısıtları, düzenlemelerden kaynaklanan rekabet kısıtları ve piyasa aktörlerinin davranışlarından kaynaklanan rekabet kısıtları olarak sıralanırken, raporda incelenen piyasa ve endüstrilerin seçiminde, piyasa ve endüstrilerde var olan rekabet engellerinin tek başına Rekabet Kurumu müdahalesi ile ortadan kaldırılamıyor olması ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarının rekabet politikası çerçevesindeki düzenlemelerine de ihtiyaç duyuluyor olmasının belirleyici olduğu belirtildi. Raporda incelenen piyasa ve endüstriler, elektrik, doğalgaz piyasası, havayolu, denizyolu, demiryolu ve karayolu taşımacılığı piyasası, genişbant internet erişim piyasası, dijital platform işletmeciliği, bankacılık piyasası, beşeri ilaç endüstrisi ve hızlı tüketim malları perakendeciliği piyasası olarak sıralandı. Rekabet raporunda ortaya çıkan öneriler ise şöyle: -Yeni bir idari veya yasal düzenlemenin hayata geçirilmesi -Mevcut düzenlemelerin daha etkin biçimde uygulanması -Rekabet Kurumu ile diğer kamu kurum ve kuruluşları arasındaki işbirliğinin arttırılması