Reyting uğruna tecavüze övgü, uzmanları ayağa kaldırdı: RTÜK ne diye var?

"Fatmagül'ün Suçu Ne?" isimli televizyon dizisinde tecavüz sahnesinin reyting uğruna 4 dakika gösterilmesi, uzmanları ayağa kaldırdı. Ege Üniversitesi

"Fatmagül'ün Suçu Ne?" isimli televizyon dizisinde tecavüz sahnesinin reyting uğruna 4 dakika gösterilmesi, uzmanları ayağa kaldırdı. Ege Üniversitesi (EÜ) Tıp Fakültesi Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Cahide Aydın, "Çocuklar bu tür filmlerden dolaylı olsa da mağdur kalabiliyor." dedi. RTÜK'ün bu tarz filmlerin senaryolarını önceden kontrol etmesini isteyen Manisa Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Başhekim Yardımcısı, Uzman Çocuk Psikyatristi Dr. İsmail Yavaş ise gelişim çağındaki çocuk ve gençlerin modelleme yöntemiyle bu filmleri kendilerine referans aldıklarını söyledi. Türk Kadınlar Birliği İzmir Şube Başkanı Şermin Akman da, "Hepimizi rahatsız eden bir sahne oldu. Bu tür filmlerin denetimli olması gerekir." şeklinde konuştu. Ssuçlamaların adresindeki RTÜK ise mahkemeleri adres göstererek, "Etkimiz var ama yetkimiz yok." diye dert yandı.

Yıllar önce Hülya Avşar'ın başrolünü oynadığı ve bir köylü kızının dört zengin kişi tarafından tecavüze uğramasının konu edildiği film, bu sefer diziye çevrildi. Beren Saat'in dört erkek tarafından, 4 dakika boyunca tecavüze uğraması sahnesi, günler öncesinden internet ve Kanal D televizyonunda fragramanı döndürüldü. Özellikle saat 20.00'de filmin gösterilmesi ise gelişim çağında olan çocuk ve gençleri olumsuz yönde etkileyecek cinstendi. Konuyu açıklık getiren uzmanlar ise RTÜK'ü göreve çağırdı. Ancak, isminin açıklanmasını istemeyen RTÜK'te üst düzey bir yetkili ise elleri ve kollarının bağlı olduğunu, bu tür yayınlara bile müdehale edemediklerini anlattı.

RTÜK diye bir kurum olduğunu ama kanununlarının, budandığı veyetkilerinin olmadığını savunan yetkili, "Bakın orada bir tecavüz sahnesi var, biz ona müdehale edebilmemiz için 'Türk aile yapısına aykırıdır' maddesi gereğince işlem yapmamız gerekiyor. Uzman arkadaşımız bunu yazdığı zaman, üst kuruldan karar çıksa bile mahkeme, Türk Aile yapısı için kimi baz aldınız? diyor. Serbest yaşayan insanlarda var, dini inançlarını yerine getirmeye çalışan insanlarda var, dolayısıyla bu buna sığmaz diyor, bizde bunun üzerine bu 'gençlerin ruhsal gelişimine olumsuz etkiliyor', maddesine koyalım diyoruz. Mahkeme yine aynı gerekçe ile 'hangi gençleri baz alıyorsunuz' diyerek red ediyor. Şimdi yasalarda inanılmaz bir boşluğumuz var." dedi.

Bu konudaki boşluğun ise 2002 yılında yaşanan ekonomik kriz sonrası gerçekleştiğini belirten Yetkili, "Bizim kararlarımız kat-i değil biliyorsunuz. Mahkeme kararlarına açık. Dolayasıyla dönemin Ecevit Hükümeti, 2002 krizinden sonra tekrar ayakta kalabilmek için bazı medya patronlarına yeni bir RTÜK yasası çıkarıp, bazı kanalları vermek için yeni bir RTÜK yasası yapmıştı. Bu süreçte kanun maddeleri darmadağın oldu. 'Etkisi var, yetkisi yok' bir kuruluş haline getirildi. Yayın ilkeleri bölümünde 12 maddemiz var, A'dan Z' ye kadar. Eski Cumhurbaşkanlarından Ahmet Necdet Sezer döneminde ve Anayasa Mahkemesi tarafından çoğunluğu iptal edildiği için elimizde hiçbirşey kalmadı. Bundan dolayı çok fazla etkin olamıyoruz." diye konuştu.

Duyarlı vatandaşların 444 1 178 numaralı telefonu aramalarını isteyen yetkili, burada karşılarına canlı operatör çıktığını ve şikayet oranına göre yayıncı kuruluşla görüşme yoluna gittiklerini söyledi. firmayla görüşüp yayını önleme yoluna gidiyoruz.

Dizilerin başlama saatinden önce 7 veya 13 yaş yazarak cezai müediyeden kurtulma yönüne gittiğini aktaran EÜ Tıp Fakültesi Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Psikiyatris Prof.Dr.Cahide Aydın, ancak film içinde ise olmadık sahnelerin konulabildiğini, bu sebeple RTÜK'ün daha duyarlı ve etkin olması gerektiğinin altını çizdi. Bu konuda incelemelerin arttırılmasını tavsiye eden Aydın, "Çocuklar bu tür filmlerden dolaylı olsada mağdur kalabiliyor mu? derseniz, malesef kalıyor. Birçok gazete ve televizyon bunlara çok riayet etmiyor. Macera filmi seyrediyorsunuz içinde bir sürü sevişme sahneleri var. İşkenceler, adam öldürmeler var. Yaşından önce cinsel saldırılarla karşılaşan çocuklar, tabiki bundan dolayı korkabilir, sıkıntı duyabilir, huzursuz olabilir, başına birşey gelebilecek endişesi taşıyabilir."dedi.

Bu tür filmlerin çocuklar üzerinde ileriye dönük etkileri olduğunu belirten Psikiyatris Prof. Dr. Cahide Aydın, "Birde bu tür filmlerin çok seyredilmesi halinde ise bir süre sonra çocuklar için bunlar sıradan olaylarmış gibi görebiliyor. Bilgisayar oyunlarında da öyle değil m? Adam veya hırsız polis öldürüyor puan alıyor. Bu tür oyunlar olumsuzluk oluşturuyor. Bu oyunlar bir süre sonra başkasına zarar vermek, kuralları çiğnemek, sıradan sanki normal miş gibi algılanma başlıyor. Çocuğun değer yargılarını etkileyebiliyor. Çocukları duyarsızlaştırabiliyor. Sonra herşey normalmiş gibi görüyor. Gereksiz yere erken uyarılma meydana getiriliyor. Korku ve endişe gibi şeylere neden olabilir. Endişe duyabileceği gibi merakda duyabilir. Baba saldırgan ve anneye şiddet uyguluyorsa bu tür olaylar yaşanabilir"diye konuştu.

Dr. İsmail Yavaş ise çocukların modelleme yoluna gittiklerini söyledi. Modellemenin ise kimi zaman anne, baba, kimi zamanda çevre faktörü olduğu gibi birçok zamanda televizyon, sinema ve tiyatro olduğunu aktaran Yavaş, "İnsanın hayalinde böyle tecavüz sahneleri yok iken bunların gösterilmesi zihinleri bulandırır. Bunu bütün çocuk psikiyatrisleri söyler. Onun için bu tür diziler, örnekleme olacağı için çocuklar için sakıncalıdır. Toplumun bilinçlenmesi, şekillenmesi ve daha temiz bir toplum oluşmasında kötü örneklerden arınma çok önemlidir. RTÜK diye bir kuruluş var, bu ne iş yapar yanlışla eğriyi düzeltmek için kurulmuş. Orada yayınları inceliyorlar, ona göre müdehalesini etmeleri gerekiyor."dedi.

Türk Kadınlar Birliği Şube Başkanı Akman, "O sahne hakikaten çok rahatsız edici bir sahneydi. Onu daha uygun bir şekilde, özellikle kadınları rencide etmeden, hemde rahatsız etmeden çekilebilirdi. Açıkcası hepimizi rahatsız eden bir sahne oldu. O sahneyi bende beğenmedim. Yapımcılar, biraz daha dikkat etmeliler. Biliyorsunuz ülkemizde diziler ençok seyredilen şeylerdir. Bu bir fırsattır, bütün dizilerin kontrollü olması, denetimli olması ve halka mesaj vermesini öneriyorum." dedi.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile