Zelyut, 2011’de Güneş gazetesinde yayınlanan yazısında şu ifadeleri kullanmıştı:
“Bakıldığında Fethullah Gülen'in ve onun topluluğunun (Orası artık bir cemaat olmanın da ötesine geçmiştir) Türk Milleti’nin kimliğinin yaşatılması ve geleceğe aktarılması açısından öneli bir hareketi yıllardır yürüttüklerini görmektesiniz. Bu hareketin başlangıcını uluslararası nitelikte kurulan okullar oluşturmuştur.
“Şimdi Türkçe Olimpiyatları düzenletiyor Sayın Gülen. Bu seneki olimpiyatlar Türkiye'nin birçok şehrinde sergilendi. Bu etkinlikler; anadilimize olan ilgiyi kuvvetlendiriyor.
“Sayın Gülen; Türkçe Olimpiyatları için gönderdiği mesajında demiş ki: ‘Türkçe'yi güzel kullanmamak milli günahtır.’ Sadece bu cümle bile onun gerçek bir milliyetçi olduğunu gösteriyor.
“Artık en basit görgü kurallarını bile dillendiremez hale gelen şu Türkiye'de, Fethullah Gülen'in yürüttüğü Türkçe hamlesi; gerçekten de önemlidir. Bu yüzden de biz onu en büyük milliyetçi ilan ediyoruz. Güneydoğu'da Gülenci kuruluşlara yapılan saldırıların altında bu gerçek yatıyor olmasın?”
Gülen’in onursal başkan olduğu vakıftan ödül aldı
Cumhuriyet gazetesi yazarlarını “Fethullahçılara arka çıkmakla” suçlayan ve davada tanıklık yapan Aydınlık yazarı Rıza Zelyut’un, Fethullah Gülen’in kurucusu ve onursal başkanı olduğu Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’ndan 1997 yılında ödül almıştı.
“6 ay sonra iade ettim”
Zelyut, “O ödülün hikayesi” başlıklı başka bir yazı kaleme almış ve 1997 yılında ödülü aldığını doğrulamıştı. O günlerde ülkenin hızla kamplaştığı günler olduğunu, Fethullah Gülen’in ise Erbakan hareketine karşı yumuşak bir üslupla hareket ettiğini yazan Rıza Zelyut, Gülen için “Üstüne üstlük, değişik ülkelerde kurduğu okulları ile Türkçe’yi öğretiyordu. Bundan ben mutluluk duyuyordum. Böyle olunca da diyalog ve hoşgörüye katkı olması için yazılar yazdım. Bu yazılarım, GYV tarafından ödüllendirildi” ifadelerini de kullanmıştı.
