Rize'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe teşebbüsüne ilişkin, örgütün kriptolu mesajlaşma uygulaması 'Bylock ve Eagle' programlarını kullandıkları ve silahlı terör örgütü üyesi olduğu iddiası ile 10 eski polisin yargılandığı davanın ilk duruşması görüldü.
Rize 1. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu sanıklar Aytekin Burulay, Eyüp Saral, Harun Gökçe, Himmet Ali Aydoğdu, Soner Sevin, Mehmet Tolga Taşkesen, Sinan Balık ve Ulvi Kün katıldı.
Tutuklu yargılanan Muhammet Karhan'ın ifadesi ise Ses ve Görüntü Sistemi Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla alındı.
Mahkeme heyeti başkanı Bayram Kantık, iddianame ve savcılık ifadelerini okudu.
Daha sonra ifadesi alınan Aytekin Burulay, terör örgütü suçlamalarını kabul etmediğini ve telefonunda hiç internet olmadığı için Bylock kullanıcısı olamayacağını söyledi.
Eyüp Saral ise açığa alınıncaya kadar istihbarat şubedeki görevinin devam ettiğini kaydederek, bu dönemde FETÖ/PDY ile ilgili hiçbir soruşturma geçirmediğini ifade etti. Saral, belirtilen tarihlerde Bylock kullanmasının mümkün olmadığını, Iphone telefonlara dışarıdan program yüklenemediği için kendinin de böyle bir şansı olamayacağını, konunun araştırılması gerektiğini savundu.
Sanık Harun Gökçe ise talimatla bankaya para yatırmadığını, Bylock kullanmadığını belirtti.
Gökçe, bazı tanıkların kendisi hakkında komiser yardımcılığı sınavlarının verilmesi ve sınavın kazanılması ile ilgili iddiaları ise şöyle yanıtladı:
'Tanık olarak isimleri geçen kişilerle Tokat ilinde birlikte çalıştık. Anlatıldığı şekilde bir olay gerçekleşmedi. 2011 yılında birlikte komiser yardımcılığı sınavına girdik. Soruları ve cevaplarını verdiğim yönündeki iddiayı kabul etmiyorum. Sınava hazırlanırken kimseye soru vermedim ve almadım. Sınava yardımcı kitaplarla zor şartlarda hazırlandım ve kazandım.'
Himmet Ali Aydoğdu ise örgütün rütbe terfilerinde çokça usulsüzlük yaptığı yönünde raporların hazırlandığını, kendisinin 20 yıllık memuriyet hayatında görevde yükselmesinin son derece zor olduğunu ifade ederek, 'Eşim çocuklarımın ve benim ailemden hiç kimsenin örgüt ile bağı olmadı. Görevim gereği yurt dışına gitme taleplerim hiçbir zaman kabul edilmedi. Görevim boyunca sokak polisi olarak çalıştım. Örgütün devlet kurumları içerisinde bu kadar etkin olduğu dönemlerde 6 yıl Ağrı'da şark görevi yaptım. Tunceli'de askerlik yaptım. Bahse konu örgütün hiç bir menfaatini görev hayatım boyunca hiç görmedim. Hakkımda 9 Ocak 2017 tarihinde hazırlanan raporda 'Bylock' kullanmadığım tarafıma bildirildi. Daha sonra hazırlanan yeni evrakta adım yer aldı. Suçlamaları kabul etmiyorum.' dedi.
Aydoğdu, darbe girişimi gecesi izinli olduğunu, üstlerinden emir gelmediği için göreve gitmediğini, daha sonra çağrı yapılması ile göreve döndüğünü sözlerine ekledi.
Sanık Lütfü Dalga ise örgütü sosyal medya üzerinden övdüğü iddialarını kabul etmeyerek, örgüt lideri Fetullah Gülen ve firari eski savcı Zekeriya Öz'ün yazılarını paylaştığını hatırlamadığını kaydetti.
Darbeyi övmek iddiası ile yargılanan Mehmet Tolga Taşkesen ise 2006 yılından itibaren emniyet teşkilatında görev aldığını ve örgütün hiçbir kademesi ile bağı olmadığını iddia etti.
İstihbarat Daire Başkanlığında çalıştığı dönemde hak ettiği halde halen 'Böcek' soruşturması kapsamında aranan dönemin Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı Teknik Şube Müdürü Ali Özdoğan, tarafından kendisi ile birlikte 10 çalışanın sicil notlarının düşük verilerek sürüldüğünü iddia eden Taşkesen, şöyle devam etti:
'Ali Özdoğan Amerika'dan dönüp göreve başladıktan sonra sicil notum düşük verilerek şark görevine gönderildim. Kendisi 'Böcek' soruşturmasında halen aranıyor. Benim ile birlikte notu düşük verilen 7-8 kişi aynı daire başkanlığında şu anda görev yapmaktadır. 17/25 Aralık sürecinin ardından 81 ilde teknik takipte çalışan herkes için revizyona gidilerek yeri değiştirilince benim de görev yerim değiştirildi. Bu tarihten itibaren herkese kendimi FETÖ'cü olmadığımı anlatmakla uğraştım. Kalkandere ilçesine gönderildim. Darbe girişiminin olduğu akşam görevimin başındaydım. Darbe girişimini ilçe amirimin odasında öğrendim. Kapı önünde nöbet tutarken içeriye darbe girişiminden yaklaşık 5 dakika sonra ilçe jandarma komutanı gelince hepimiz çok şaşırdık. Yanımdaki arkadaş 'Acaba niye geldi?' diye sorunca o stres ve ruh hali ile 'Acaba silahlarımızı mı isteyecek?' diye cevap verdim. Jandarma komutanı 5 dakika sonra ayrıldı ve bizde kaymakamın talimatı ile geldiğini öğrendik. Olay gecesi yaşanan tamamen o anda meydana ortamdaki bir konuşmadır. Olay bundan ibarettir.'
Taşkesen, dönemin ilçe emniyet amiri tarafından tamamen kendisini gizlemek için hazırladığı bir düzmece rapor ile 8 aydır tutuklu olduğunu savundu.
İfadelerin ardından mahkeme heyeti, duruşmayı eksikliklerin giderilmesi için erteledi.
Rize'de FETÖ'nün Darbe Girişimine İlişkin Dava
Rize'de Bylock ve Eagle programlarını kullandıkları, silahlı terör örgütü üyesi olduğu iddia edilen 10 eski polisin yargılanmasına başlandı.