Rizeli Selzedelere Konut Müjdesi  Ankara

Rize'nin Gündoğdu beldesinde ağustos ayında yaşanan sel felaketinde evleri zarar gören afetzedelerin konutlarının, 2011 yılının mayıs ayında teslim edilmesi planlanıyor. 
Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi (AFAD) Başkanı Mehmet Ersoy, Gündoğdu beldesi ve civar köylerde aşırı yağışlar sonucunda meydana gelen su baskını ve heyelan olaylarının ardından ilk etapta Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı'nca 2 milyon 676 bin 800 TL, Başbakanlık Ekonomik ve Mali İşler Başkanlığı'nca 500 bin TL, Başbakanlık Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Genel Müdürlüğü'nce 592 bin 700 TL olmak üzere toplam 3 milyon 769 bin 500 TL'lik acil yardım ödeneğinin Rize Valiliği emrine gönderildiğini anımsattı.
AFAD'nın sel felaketinden bir gün sonra bölgeye ulaştığını ve afet olayı ile ilgili inceleme ve durum değerlendirmesi yaptığını belirten Ersoy, afetten hemen sonra Rize Valiliğince kriz masası oluşturularak gerekli koordinasyonun buradan sağlandığını bildirdi. 
Hasar tespiti ve jeolojik etüt çalışmalarını yürütmek üzere 41 teknik personelin görevlendirildiğini ifade eden Ersoy, 'Başkanlığımızca görevlendirilen teknik personele yönelik yaşanan afet olayı ile ilgili olarak bilgilendirme toplantısı düzenlenmiş olup, 28 Ağustos 2010 tarihi itibari ile bütün ekipler saha çalışmalarına başlamış ve kısa sürede tamamlamıştır' dedi.

-'172 KONUTUN ZEMİN ETÜTLERİNE BAŞLANDI'-

Ersoy, hak sahibi olan vatandaşlara verilmek üzere, AFAD koordinasyonunda, TOKİ tarafından ilk etapta 6 blok halinde toplam 172 konutun yerleşim planları ve ihalesinin tamamlanarak zemin etütlerine başlandığını bildirdi.
Konutların teslim tarihine ilişkin de açıklama yapan Ersoy, 'Elazığ depremi sonrası söz verdiğimiz ve zamanında teslim ettiğimiz gibi; Rize'deki afet konutlarını da en kısa sürede teslim edeceğiz. Konutları, 2011 Mayıs ayı sonu itibariyle hak sahiplerine teslim etmeyi planlamaktayız' diye konuştu.

-'SU YATAKLARI ISLAH EDİLMELİ'-

Bölgenin coğrafi yapısı ve bitki örtüsü göz önüne alındığında, düzlük alanlarda yapılaşmaya gidilme şansı oldukça az olduğundan, su baskını ve toprak kayması tehlikelerine karşı 'nakil' yöntemi yerine, yapıların bulunduğu yerde korunması yoluna gidilmesinin daha doğru olacağına dikkati çeken Ersoy, sözlerini şöyle tamamladı:
'Bu amaçla toprak kaymasına karşı öncelikle yeni yapılacak yapıların temellerinin, oturduğu zemin dikkate alınarak planlanıp, projelendirilmesi gerekmektedir. Bunun yanında, yapılaşmaların yoğun olduğu bölgelerde ise erozyona karşı taş duvarlar, istinat yapıları, drenaj sistemleri gibi yapısal önlemler ile zeminin stabilitesinin artırılması gerekmektedir. Vadilerdeki mevcut yapıların korunması için ise su yataklarının taşkın tehlikesine karşı ıslah edilmesi doğru yöntemdir.'
18.11.2010 11:04:56