Sundance Channel'ın Türkiye lansmanı için İstanbul'a gelen kanalın kurucusu Redford, Türkiye'ye ve İstanbul'a ilk defa geldiğini belirterek, anlaşmanın birkaç sene öncesine dayanan çok heyecan dolu bir iş olduğunu söyledi.
Kanalın bir kaç sene önce sadece bir ülkede olduğunu kaydeden Redford, ''Digitürk yetkilileri ile o sırada ve diğer bağlantılı kuruluşlarımızla ilişkilerimiz üzerine konuşuyorduk. Bizi Türkiye'ye taşırsanız tabii ki gelirim ve mutlu da olurum dedim ve bugün buradayım''dedi.
Redford, Sundance Channel'in kuruluşu hakkında da bilgi vererek, Sundance Channel için ilk çalışmaları 1980 yılında ilk başlattıklarını, amaçlarının yeni sanatçılara, yeni seslere bir mekanizma oluşturmak ve bağımsız filmlere destek olmak olduğunu söyledi.
Redford sözlerini şöyle sürdürdü: '
'O dönemde bağımsız film kategorisi yoktu. O yüzden çıkış noktamız şu oldu. Eğer yeni sesler ve yeteneklerle, olağan dışı hikayelerle beslersek belki de böyle bir kategori oluşturabiliriz diye düşündük ve endüstrinin dışındaki bir şeyden söz ediyoruz. Yani gençlik piyasasına daha çok hitap eden filmler olabiliyor ama aksiyon anlamında daha bağımsız. Gişe filmleri gibi birtakım filmlerden daha bağımsız. Daha insancıl boyutu olan filmler üzerinde odaklandık biz. Bir laboratuvar süreci oluşturduk. Yeni yetenekler oluşturuyoruz keşfediyoruz. Akıl hocalığı geliştiriyoruz. Benim gibi deneyimli insanlar, kameramanlar, editörler, yönetmenler bir araya geliyoruz ve yeni yetenekleri geliştirmeye çalışıyoruz. Bir filim bazı oluştura bilmeleri için. Bu yetenek laboratuvarının faaliyeti. Bu yetenek laboratuvarını kurarken amaç şuydu; dağlık bir yerde kuralım doğayla sanatın etkileşimini görürüz diye düşündük. Bu çok pozitif bir sonuç doğurdu.''
Bağımsız yeni sanatçıların filmlerini yapabiliyor hale gelmelerine rağmen gidebilecekleri biri olmadığını gördüklerini söyleyen Redford, ana akımın bunlara imkan sunmadığını, bunun sonunda 1986 yılında da bir film festivali başlatmaya karar verdiklerini söyledi.
Başlangıçta işe yarayıp yaramayacağından emin olmadığını söyleyen Redford, ''Risk aldım her ikisinde de alamaya değer bir risk olduğunu düşündüm. Çünkü yeni bir şey oluşturmamız söz konusuydu ve heyecan vericiydi her halükarda. Aradan bir kaç sene geçti, gördük ki hayatta kalmayı başaracağız ve giderek de hızlı bir şekilde büyüme gösterdik. Çünkü bütün dünyada oluşan başka bir şeyle yani küreselleşmeyle ile örtüştüğünü gördük uluslar arası bir platform oluştu. 1992 yılıydı bu dediğim. O aşamadan sonra uluslararasılaştık. Sundance laboratuvarları da bu arada büyümeye devam etti. Başka ülkelere de bunu taşıdık Türkiye bunlardan bir tanesi. Bundan bir kaç sene önce bir senaristler laboratuvarı kurduk. Türkiye'de ve Sundance'ten birilerini buraya getirdik. İstanbul'dan danışmanlarımız faaliyet gösterdiler ve İstanbul'da bir senaristler laboratuvarı kurulabilmesi için. Yani biz kanaldan önce geldik aslında yani bir ilişkimiz vardı Sundance olarak. Türkiye'den filmler getirmeye çalıştık Sundance film festivaline. Bir anlamda kültürel alış veriş başlamıştı '' diye konuştu.
AMC/Sundance Channel Global Başkanı Bruce Tuchman ise, ''Digiturk ile gerçekleştirdiğimiz ortaklık, Sundance Channel'ın varlığı ve izleyici tabanının dünya çapında yayılması konusunda attığımız çok önemli bir adım. Sundance Channel'ın kendine özgü HD film ve TV yapımları ile yoğun bir talep görmeye devam ediyoruz ve Türkiye'deki izleyicilerin dünyaca ünlü ödüllü programlarımızı heyecanla karşılayacağından eminiz'' dedi.
Üyelerine dünyanın en iyi içeriklerini sunma yönünde öncü bir vizyona sahip olduklarını belirten Digiturk İçerik ve Alımlar Direktörü Esra Özaral Altop da şunları kaydetti:
''Digiturk olarak, yayına başladığımız 2000 yılından bu yana, sürekli olarak en iyi ve en saygın içerikleri Türk televizyon izleyicisi ile buluşturmak için çalışıyoruz. Üyelerine en geniş ve en zengin film ve dizi içeriklerinden oluşan bir seçkiyi sunmakta kararlı bir platform olarak, Sundance Channel'ı sadece Digiturk üyelerine getirmekten büyük gurur duyuyoruz. Film yapmanın hikaye anlatmanın en iyi yolu, bağımsız film yapmanın ise özgün hikayeleri anlatmanın en büyüleyici yolu olduğuna inanıyoruz. Sundance Channel, bağımsız filmler ve özgün dizileri kapsayan içeriği ile en prestijli kanallardan biri olarak tüm dünyada kabul görüyor. Kuşağımızın simge haline gelmiş en büyük film yapımcılarından biri ve Sundance Channel'ın kurucusu olan Sayın Robert Redford'u aramızda görmek bizler için büyük bir onur. Bu özel günün gerçekleşmesini mümkün kılmak için harcadıkları yoğun emek ve işbirlikleri için Bruce Tuchman'a ve Sundance Channel'daki tüm dostlarımıza çok teşekkür ediyoruz.''
Film, belgesel ve orijinal yapımlarıyla tanınan Sundance Channel, dünyanın en prestijli film festivallerinde ödül kazanan yapımları sadece Digiturk üyelerine sunacak. Türkiye'de ilk defa yayınlanacak olan uluslararası belgesellerin yanı sıra, Cannes, Venedik ve Sundance gibi dünyanın en itibarlı film festivallerini de kamera arkası görüntüleri ile birlikte izleyicilerle buluşturacak olan kanal, film dünyasının en önemli isimleri ile gerçekleştirilen özel röportajlar ile de vazgeçilmez olacak.
Sundance Channel her ay Cuma akşamları yeni bir bağımsız filmin ilk gösterimini gerçekleştirecek. Kanal ayrıca Türk seyircisi için özel olarak seçilmiş belgesel, dizi ve özel yapımlardan oluşan çok geniş bir seçkiyi de ay boyunca yayınlayacak.
Muhabir: Ziya Altunbaş
Yayıncı: Ali Bayaslan
Robert Redford, Digiturk ve Sundance Channel İçin İstanbul'a Geldi
Aktör Robert Redford'un kurucusu olduğu Sundance Channel, Digiturk'te yayına başladı. Sundance Channel, Digiturk ile yapılan anlaşma sonucunda 26 Kasım'dan itibaren SD olarak 7, HD olarak ise 307 numaralı kanallardan yayınlanmaya başladı.