Rohingya Mültecilere Yönelik Cinsel Şiddet

Ağustos 2017’den bu yana Myanmar’daki şiddet olaylarından kaçarak Bangladeş’e sığınan Rohingya mültecilere yönelik tıbbi ve insani yardım çalışmalarını sürdüren Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF), aynı zamanda cinsel şiddet mağdurlarını da tedavi ediyor. MSF ekipleri, Aralık ayı sonuna kadar cinsel şiddet mağduru 125’ten fazla kadını tedavi etti. Gerçek sayının bundan çok daha yüksek olduğu düşünülüyor.

Ruh sağlığı desteğini de kapsayan bu tedavi programını hayata geçiren ebe Aerlyn Pfeil, cinsel şiddete maruz kalan kadınların ve kız çocuklarının yaşadıkları travmayı ve tedavi sürecinde yaşanan zorlukları anlattı. Pfeil, "Bu kadınları ve kız çocuklarını tedavi etmenin zorluğu yaşadıkları olayın vahşetinden kaynaklanıyor. Toplu tecavüze uğramışlar, başkalarının gözü önünde tecavüze uğramışlar. Bazı kızlar günlerce alıkonmuş ve sık sık saldırıya uğramış. Pek çok kadının tek istediği bedenlerinin sağlam olduğunu öğrenmekti. Birçoğu da hamile olup olmadığını öğrenmek istiyordu” dedi.

“Bilinmeyen sebeplerle” kanama geçirerek başvuran çok sayıda kadın bulunduğunu söyleyen ebe Pfeil, “Sayının yüksekliğine bakarak, kadınların evde kendi başlarına gebeliğe son verdiğini tahmin ediyoruz. Bu kadınlar, üzerlerindeki kıyafetten başka hiçbir şeyleri olmadan kaçtılar ve tıbbi yardım için gelen birçok kadının üstünde hala tecavüze uğradığı günkü kıyafeti vardı" diye konuştu.

MSF raporunda, 25 Ağustos - 3 Aralık 2017 tarihleri arasında toplam cinsel şiddet vaka sayısının 125 olduğu, tecavüz vakası sayısının 91, 18 yaşından küçüklerin maruz kaldığı cinsel ve toplumsal cinsiyete dayalı şiddet vaka sayısının 37 olduğu belirtildi.

MSF’nin Kutupalong’daki cinsel sağlık ve üreme sağlığı biriminde 25 Ağustos-31 Aralık tarihleri arasında cinsel şiddet mağduru 125 kişiye tedavi sağlandı. Bu kişilerin yüzde 33’ü 18 yaşın altında, biri ise 10 yaşından küçük bir çocuktu.

Utanç ve korku nedeniyle pek çok vaka gizli kalıyor

Cinsel şiddet mağdurlarının sayısını tahmin etmek ise mümkün değil. Damgalanma ve utanç duygusu, cezalandırılma korkusu ve cinsel şiddetin tıbbi sonuçlarının bilinmemesi nedeniyle pek çok vaka bildirilmiyor. Bunda, cinsel şiddet vakalarında vakit kaybetmeden tıbbi bakım görmenin önemi ve mevcut tıbbi ve psikolojik destek imkanları konusunda insanların yeterince bilgi sahibi olmamasının da etkisi var.

Bu engelleri göz önünde bulundurduğumuzda, MSF’nin bugüne kadar tedavi sunabildiği insanların, cinsel ve toplumsal cinsiyete dayalı şiddet mağdurları arasında sadece küçük bir kesim olduğunu söyleyebiliriz.

Cinsel şiddet mağduru kadınlar ve kız çocuklarından bazıları tecavüz sonucu hamile kaldığından, MSF, içinde bulunduğumuz dönemde yeni başvurular almaya devam ediyor.

MSF’nin Cox Bazar bölgesinde cinsel saldırı ve tecavüz de dahil olmak üzere travma nedeniyle sevk edilen mağdurların tedavisinde uzmanlaşan bir saha ekibi bulunuyor. Topluluk içinde çalışan bu ekipler, mültecilerin yerleşim alanlarında hane ziyaretlerinde bulunarak halkı MSF’nin sunduğu ücretsiz sağlık hizmetleri ve cinsel şiddet mağdurlarına yönelik tıbbi bakım hizmetleri hakkında bilgilendiriyor.

Bölgedeki diğer çalışmalar

Uluslararası tıbbi insani yardım kuruluşu Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF), 25 Ağustos 2017’den bu yana Bangladeş’in Cox’s Bazar bölgesinde Rohingya mültecilere yönelik çalışmalarını büyük ölçüde artırdı. Bangladeşli ve uluslararası personelden oluşan 2 bin 258 çalışanı ile Ağustos sonu ile Kasım sonu arasında 142 binden fazla hastayı tedavi eden MSF, Cox’s Bazar’da sekiz farklı noktada 19 sağlık ocağı, üç adet birinci basamak sağlık merkezi ve 4 adet yatarak tedavi merkeziyle tıbbi ve insani yardım çalışmalarını sürdürüyor.

Aşı programlarından su ve sanitasyon hizmetlerine kadar Rohingya mültecilerin temel ihtiyaçlarını karşılayan ve sağlık hizmetlerine erişimini sağlayan MSF ekipleri, cinsel şiddet mağdurlarına yönelik tıbbi bakım ve ruh sağlığı desteği hizmetleriyle Rohingya mültecilerin kendi ülkelerinde veya göç sırasında yaşadıkları travmayı atlatmasına yardımcı olmaya çalışıyor.