Kaya, Romanlar üzerine yaptığı çalışmanın sonuçlarını AA muhabiri ile paylaştı.
Romanlar'ın hayatlarının çok zor olduğunu, mutlu olmadıklarını ancak mutlu göründüklerini ifade eden Kaya, "Romanlar içlerindeki sıkıntıyı müzikle ve dansla atıyorlar ancak çok dramatik ve üzüntülü bir hayat yaşıyorlar" dedi.
Romanlar'ın eğitimle topluma entegre edilebileceğini, sınıf atmalarının sağlanabileceğini anlatan Kaya, çocukların gıda, defter, kitap, kalem gibi ihtiyaçları karşılanarak kesintisiz 8 saat okulda kalmalarının önemine işaret etti.
Çocukların, tamamen okul atmosferini yaşaması gerektiğini ifade eden Kaya, Romanlar'ın topluma entegre olamadığını, sadece günü kurtarmaya çalıştığını söyledi.
Kaya, dünyanın bir çok ülkesinde yaşanan Romanlar'ın topluma kazandırıldığı dile getirerek, Osmanlı döneminde Çingene sancağının oluşturulduğu Kırklareli'nin, bugün de Romanlar'ın önemli yaşam merkezlerinden biri olduğunu hatırlattı.
Kırklareli'de "yerli", "demirciler" ve "çadırcılar" olmak üzere 3 grup Roman yaşadığını, sıkıntı olarak görülen ve toplumda suça karışma oranı yüksek grubun "çadırcı"lar olduğunu anlatan Kaya, bunların yerleşik alana geçilemediği için eğitim alması ve meslek edinmesinin zor olduğunu anlattı.
-"Çingene tabirinden rahatsızlar"
Kırklareli Romanlar Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Mehmet Demir ise Roman vatandaşlarının "çingene" tabirinden rahatsız olduğunu belirterek, kendilerine "çingene" yerine Roman denilmesini istediklerini ifade etti.
Demir, kendilerine iş imkanı sağlanmasını istedi.
Romanlar Üzerine Çalışma
Kırklareli - Kırklareli Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Ferda Şule Kaya, Romanlar'ın içlerindeki sıkıntıyı müzikle ve dansla attığını söyledi.
