RTÜK Açiklamasi 'Hangi Demokratik Ülkede Yalan, Iftira, Karalama 'Haber Ve Ifade Özgürlügü' Olarak Kabul Edilir'
Radyo ve Televizyon Üst Kurulundan (RTÜK) yapilan açiklamada dezenformasyona karsi mücadelenin önemine vurgu yapilarak, “Hangi demokratik ülkede yalan, iftira, karalama ‘haber ve ifade özgürlügü’ olarak kabul edilir” denildi.
RTÜK olagan haftalik toplanti hakkinda yapilan açiklamalar ve haberler üzerine açiklama yapti. RTÜK’ten yapilan açiklamada, “Radyo ve Televizyon Üst Kurulumuz haftalik olagan toplantisini yarin gerçeklestirecektir. Ancak, daha toplanti yapilmadan kabul edilmesi mümkün olmayan açiklamalar ve devaminda planli haberler dikkat çekmektedir. Öyle anlasiliyor ki, 6112 sayili Yasayi uygulamakla görevli Üst Kurulun vazifesini yapmasi bazilarinca engellenmeye ve baskilanmaya çalisilmaktadir. Bazi çevreler, RTÜK izleme uzmanlarinin yayincilik ilkelerini ihlal ettigi düsünülen yayinlarla ilgili hazirladigi raporlari görmezden gelmemizi istemektedir. Hülasa RTÜK’ün yasa disi hareket etmesini beklemektedir. Ancak, görevi ne olursa olsun hiç kimse RTÜK’ten görevini yapmamasini talep edemez, hatta daha da ileri giderek bagimsiz RTÜK’ü tehdit etmeye yeltenemez. Hiçbir siyasi partinin tehditlerine boyun egmeyecegimiz gibi RTÜK’ü hedef alan açiklamalarin kanunla bize verilmis görevleri yerine getirmemize engel olmasina müsaade etmeyecegiz” ifadelerine yer verdi.
Dezenformasyona karsi mücadelenin önemi vurgulanan açiklamada, “Üst Kurulumuz deprem yayinlari sirasinda sürekli medya kuruluslarimizi yanlis bilgi, dezenformasyon, milli birlik ve beraberligi zedeleyecek yayinlar konusunda iyi niyetli olarak uyardi. Ancak bu uyarilari hiçe sayan adeta toplumu kutuplastirmayi hedef edinmis medya kuruluslarina kanun geregi yaptirimlari uygularken de kimseden izin alacak degiliz. Siyasi partileri anayasal bir kurum olan RTÜK’ü hukuka aykiri bir sekilde tehdit etmekten vazgeçmeye ve gerçek fonksiyonlarini yapmaya davet ediyoruz. Yüzlerce yayinci içinde bir elin parmak sayisini geçmeyen medya kuruluslarina uygulanacak olasi müeyyide kararlari, asla ve asla medyaya baski degildir. Yaptiklari bilinçli hatalarin ve yanlislarin farkinda olan yayincilar, hatalarini kabul ederek milletimizden özür dilemek yerine, birileriyle isbirligi içinde sözüm ona düsünce özgürlügü kisvesi altinda kafalari karistirmayi hedeflemektedir. Hangi demokratik ülkede yalan, iftira, karalama ‘haber ve ifade özgürlügü’ olarak kabul edilir” denildi.
“Gün, kisir tartismalarin birakilip tipki dün aksam oldugu gibi birlik ve beraberlik günüdür”
Birlik ve beraberligin önemi tekrar edilen açiklamada, “Yanlista israr eden, uyarilari dikkate almayan, yasalari hiçe sayan bir kaç medya kurulusunun ülke barisina ve bütünlügüne kasteden yayinlari görmezden gelinemez. Ülkemizi derinden yaralayan deprem felaketi sonrasinda Üst Kurulumuz ana gündemini medyamizin hep birlikte hareket ederek yaptigi ortak yardim kampanyasina odaklamistir. Duyarli medyamiz tek yürek olarak üzerine düseni layikiyla yerine getirmistir. Gün, kisir tartismalarin birakilip tipki dün aksam oldugu gibi birlik ve beraberlik günüdür” ifadelerine yer verildi.