Bir bakıma reklam paylaşımında tüm sektörün önem verdiği ve gelirlerini oluşturduğu unsur, bu bilgilerdir. Bunun adil ve şeffaf bir şekilde yapılması lazım. Bu konuda sektörel çalışmalar var. Bu oranların düzenlenmesi kalıcı hale gelecek. Kısa sürede yönetmelik çıkacak" dedi.
Başbakanlık Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü (BYEGM) ile Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) tarafından düzenlenen `Yerel ve Bölgesel Medya Eğitim Semineri`, Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç`ın iştirakiyle yapıldı. Arınç, Bursa`nın yerel basın alanında güçlü olduğunu belirterek, "Bursa`da medya güçlü. Sayısal verilere bakarsak, Bursa`da basın kartı sahibi gazeteci sayısı 244`tür. 8 yerel ve bölgesel televizyon vardır. Bursa`da uydu lisansıyla uydudan yayın yapan vardır.Bursa medyası sadece bölgesinde değil, Türkiye`de öncü bir şehir" diye konuştu.
Van`da meydana gelen ikinci depremde hayatını kaybeden 2 muhabire başsağlığı dileyen Arınç, basına yönelik yapılan düzenlemelerle ilgili bilgi verdi. Basın Kanunu`nu 2004 yılında yenilediklerini ifade eden Arınç, yapılan düzenlemelerle gazetecilik mesleğinin daha çağdaş şekilde yapılmasının sağlandığını vurguladı. Arınç, "Basın Kanunu yıllar sonra yenilendi. Özgürlükçü bir basın kanunu ortaya çıktı. Bu kanundan basın mensupları memnun. Bunların değişmesi konusunda medya mensubunun talebi olmadı. Çokgüzel gelişmeler var. Genel müdürlüğümüzün son çıkarılan kanun hükmünde kararnameler ile teşkilat yapısında değişiklikler oldu. Geçtiğimiz 2010`un şubat ayında kamu diplomasisi genel koordinatörlüğü birimi kuruldu. Bu genelgeyle kuruldu. Bu müdürlüğün sekretaryası, Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğüdür. Basını güçlendirmeliyiz ki, kamu diplomasisinde güçlü konuma ulaşalım. Bütün hükümetler, kamu diplomasisini ayrı bir birim kurarak güçlendirdi" dedi.
Arınç, programa Van`dan katılan gazeteci Bişar Ulutaş, Rıdvan Can, Bülent Bozkurt ve Orhan Demirtaş`a da geçmiş olsun temennisinde bulundu.
RTÜK Başkan Vekili Taha Yücel, yeni çıkan 6112 sayılı Radyo ve Televizyon Kuruluşları Kanunu`nun avantajlarından bahsetti. Yücel, "İfade ve haber alma özgürlüğünün sınırları da vardır. İfade ve haber alma özgürlüğü başkalarına hakaret etmek, insanları şiddete teşvik etmek değil. Bunun çerçevesini de yayın ilkeleri çizmektedir. Uluslararası birçok ülkede bu ilkeler planlanmış. Medya tarafından kabul edilmiş. Bu ilkeler uyulursa, herhangi bir kısıtlama olmaz. Yeni yasa ile çok detaylı bir şekildedüzenlemeler içeriyor. Bunların da bir kısmını yeni yönetmeliklerle açılması gerekiyor. Mart ayından beri pek çok yönetmelik faaliyete girdi. Bunlardan birisi karasal ortamda frekans kullanan frekans kullanma bedelleri ile ilgili düzenlemedir. Bu yürürlüğe girdi. Bu yıl içerisinde 18 milyon TL civarında gelir elde edildi. Uydu kablo lisans yönetmelikleri hazırlandı. İdari ve mali şartlar yönetmeliği çıkartıldı" açıklamalarında bulundu.
İZLENME ORANLARINA DÜZENLEME GELİYOR RTÜK çalışmaları kapsamında televizyon izlenme oranlarının ölçümü ile ilgili düzenlemenin yapılacağını kaydeden Yücel, "Bu konu çok önemli. Bir bakıma reklam paylaşımında tüm sektörün önem verdiği ve gelirlerini oluşturduğu unsur bu bilgilerdir. Bunun adil ve şeffaf bir şekilde yapılması lazım. Bunların kuralların belirlenmesi gerek. Bu konuda sektörel çalışmalar var. Bu oranların düzenlenmesi kalıcı hale gelecek. Kısa sürede yönetmelik çıkacak" ifadelerini kullandı.
Türkiye`de bin 300 radyo ve televizyon kuruluşunun olduğunu dile getiren Yücel, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Sektörel anlamda 2010 yılından itibaren ilk 8 aya baktığımızda 2011 yıla göre reklam pastasında yüzde 22 büyüme var. 2009 yılı daha durgun geçmişti. 2010 yılı 2009`a göre yüzde 48 artış olmuştu. Bu büyümeler sektör anlamda da sevindirici. Dağıtım ortamlarının çeşitlenmesi, uydu kablo ve karasal ortamların pay almasıyla birlikte ciddi bir tehdit de var. O da izleyicinin istediği içeriği istediği yerde tüketme ihtiyacıdır. Şimdi yeni teknoloji ile bu tehdit oluşturuluyor. İleriye dönük reklamla finanseedilememe, reklamsız bir şekilde izleyiciye buluşma söz konusu. Medya sektörü bu teknolojilere hazır hale gelmeli. Kaliteli içerik varsa, bu içerik karşılığını bulur. Ama başkalarının içeriğini derleyen bir yayın akışı varsa, o zaman ciddi tehdit vardır. Bundan dolayı kendi içeriğini üretmeyen yayıncılar bu tehdit konusunda riske girebilir." "İNTERNET SİTELERİNE DÜZENLEME BU YASAMA YILINDA YAPILACAK" Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürü Murat Karakaya, her alanda büyük atılım olan Türkiye`de medya sektöründe de büyük değişimler olduğunu belirterek, "Yasal düzenlemeler ile bu gelişmelerin önü açıldı. Medya sektörüne destek olundu. 2003 yılında sektörün katkılarıyla çıkartılan basın kanunu en özgürlükçü basın kanunudur. RTÜK Kanunu, 15 yıllık aranın ardından bu yılın başında çıkarıldı. Önümüzde de internet üzerinde faaliyet gösteren haber portallarına yönelik düzenleme yapmamız söz konusu. Bu yasamayılında kanunlaştıracağız. Bütün bunların medyanın daha özgür bir ortamda olması için yapıyoruz. Yerel medya çağdaş demokrasilerin en değerli kurumlarıdır. Bize sağlıklı ve işleyen medyanın varlığı konuşuma bizlere ciddi sorumluluklar düşmektedir" diye konuştu.
Bu çalışmaları geliştirmek için yoğun çaba gösterdiklerini belirten Karakaya, kendilerine destek veren herkese teşekkür etti.
Bursa Valisi Şahabettin Harput ise, programın Bursa`da yapılmasının çok önemli olduğunu söyledi.
Seminerde konuşan uzmanlar, `Medyada Temel Hak ve Özgürlükler`, `Yerel ve Bölgesel Medyanın Sorunları` ve `Yerel Medyanın Etkinliği` konularını masaya yatırdı. Seminerin ikinci gününde ise `Yerel Basına Mesleki ve Hukuki Çözüm Teklifi` konulu oturum gerçekleştirilecek.
Rtük İzleme Raporlarını Düzenleyecek
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkan Vekili Taha Yücel, televizyon izlenme oranlarının ölçümü ile ilgili düzenleme yapacaklarını belirterek, "Bu konu çok önemli.