Ruhi Karadağ’ın Simurg Filmi Mersin’de

Türkiye’ye damgasını vuran bir sürecin sinemasını yapmak istediğini belirten Karadağ, “İnsan hakları hikayesi çekmek istedim” dedi.

Gazeteci, yönetmen Ruhi Karadağ, ‘Simurg’ filminin İçel’de gösterime girecek olması dolayısıyla İçel Gazeteciler Cemiyeti’nde (MGC) basın toplantısı düzenledi.

Konuşmasına, kendisine destek veren MGC’ye teşekkür ederek başlayan Karadağ, aktif gazetecilik yaptığı dönemde toplumsal olayların kendisini çok etkilediğini ve 1990’lara damgasını vuran, daha sonra ‘Hayata Dönüş’ olarak adlandırılan, onlarca insanın ölmesine neden olan bir süreci filme almak istediğini söyledi.

Bir gazeteci olarak, ‘yaşayanları gerçek, olayları gerçek, her şeyiyle gerçek bir sinema olabilir mi’ düşüncesinden yola çıktığını ifade eden Karadağ, “Ben insan hakları hikayesi çekmek istedim. Bu işin sahiplerini alarak elimden geldiği kadar onlara kamera önünde nasıl davranacaklarını anlattım. 1996’da ölüm orucu nedeniyle korsakof hastalığına yakalanan ve şartlı tahliye edilen 6 siyasi mahkumla birlikte 2000’li yıllarda ‘Simurg’u çekmeye başladık. Cezaevi sorunu çok önemli ve temel bir sorun. Bir gazeteci olarak bu dönemi resimlemek üzere yola çıktım. Yalnız hareket edemedikleri ve konuşamadıkları için ailelerini katmak zorunda kaldım. 10 yıllık bir süreçte bitirebildim filmi. Filmde yer alan ve filme katkıda bulunanların bir kısmı öldü, bir kısmı yurt dışında yaşıyor” diye konuştu.

Bu tür filmleri sinemalarda göstermenin ve izleyici bulmanın çok zor olduğuna işaret eden Karadağ, “Ben de gazetecilik altyapımı kullanarak kendi çalışmamı kendim yapmaya çalışıyorum. Film bittikten sonra politik filmlerin Türkiye’de vizyon bulmasının çok zor olduğunu bildiğim için festivallere gittim. Festivallerde ödüller aldıktan sonra film konuşulmaya başlandı. Filmde, Türkiye’de 2000 yılındaki ölüm oruçları sonrası ‘Hayata Dönüş’ operasyonlarında o dönemin yetkilileri tarafından çekilen ve ilk kez yayınlayan yaklaşık 3 dakikalık görüntü var. Film 22 Mart’ta İçel’de vizyona giriyor. Galaya herkesi davet ettim. Ben orada olacağım. İçel’deki sinemaseverleri, sendikaları, sivil toplum kuruluşlarını orada görmek istiyorum. İçellilerin filme sahip çıkmalarını istiyorum” ifadelerini kullandı.

Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Karadağ, filmin belgesel yönü olduğunu ancak, korsakof hastalarının gerçekten kendilerini oynadıklarını kaydetti.

Filmin ilk kez 30 Kasım 2012’de Türkiye’de vizyona girdiğini aktaran Karadağ, şöyle devam etti: “Film Türkiye’de yolculuğuna devam ediyor. Şimdiki yolculuğu İçel, İskenderun, Antakya, Eskişehir. Filme ilgi çok yoğun. Ama Türkiye’de yıllık yaklaşık 80 film vizyona çıkıyor. Bunlardan 4’ü para kazanıyor. Bu tür projeler bir parça toplumun sahiplenmesi ve kucaklamasıyla doğru orantılı. Simurg, küllerinden yeniden doğan kuşun hikayesidir. Bu insanların hayatları da bir şekilde ellerinden alındı, o nedenle filmin adını ‘Simurg’ koydum.” Simurg’un, 2012’de 31. İstanbul Film Festivali Sinemada İnsan Hakları Avrupa Konseyi Sinema Ödülü Övgüye Değer Film, 18. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali Adana İzleyici Jürisi Ödülü, 12. Uluslararası İzmir Film Festivali Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması Jüri Özel Ödülü ve SİYAD En İyi Film Ödülü’nü aldığını bildiren Karadağ, şu anda da yurt dışında festivallerde gösterildiğini sözlerine ekledi .