"Rum tarafı New York'taki görüşmeyi 'üçlü görüşme' olarak nitelendirmiyor"

Kıbrıs Rum Yönetimi Sözcüsü Stefanos Stefanu, Rum Yönetimi Başkanı Dimitris Hristofyas, BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon ve KKTC Cumhurbaşkanı Derviş E

Kıbrıs Rum Yönetimi Sözcüsü Stefanos Stefanu, Rum Yönetimi Başkanı Dimitris Hristofyas, BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon ve KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu'nun 18 Kasım'da New York'ta yapacağı görüşmeyi Rum tarafının üçlü görüşme olarak nitelendirmediğini belirtti. Stefanu,"Biz 'üçlü görüşme' terimini kullanmıyoruz." yorumunda bulundu.

Rum tarafında müzakere prosedürüyle ilgili vatandaşlarda yaşanan 'Kıbrıs Cumhuriyeti'nin erozyona uğratılmaya çalışılıyor' şeklindeki korkuların yersiz olduğunu da belirten Stefanu, Rum Yönetimi Başkanı Hristofyas'ın BM Genel Sekreteri Ban ve KKTC Cumhurbaşkanı Eroğlu'yla görüşmesinin sözde Kıbrıs Cumhuriyeti'nde zarar vermeyeceğine dikkat çekti.

1974'TEN BERİ LİDERLER GÖRÜŞÜYOR

Fileleftheros gazetesine mülakat veren Stefanu, Hristofyas'ın Ban ve Eroğlu'yla yapacağı görüşme ile "Kıbrıs Cumhuriyeti'nin yıkılacağı veya erozyona uğrayacağına" ilişkin söylemleri sendrom ve komik olarak niteledi. Stefanu, "Prosedür aynı 1974'te başladığı gibidir ve Kıbrıs Cumhuriyeti erozyona uğramamıştır. Kıbrıs Cumhuriyeti başkanları toplum lideri sıfatıyla müzakerelere katılmaktadır, şu anda da bu yapılıyor. Eğer bu Kıbrıs Cumhuriyeti erozyona uğratmasa, çoktan erozyona uğramış veya tanınması kaldırılmıştı." ifadesini kullandı.

RUMLAR NEW YORK'TA YAPILACAK GÖRÜŞMEYİ "ÜÇLÜ GÖRÜŞME" OLARAK ADLANDIRMIYOR

Rum tarafının yapılacak olan görüşmeyi üçlü görüşme olarak adlandırmadığını iddia eden Stefanu, "Biz 'üçlü görüşme' terimini kullanmıyoruz. Gereksiz sendromları yaratanın bu terim olduğu düşünülebilir. Dolayısıyla böyle bir görüşme gerçekleştirilirse, ilk defa olmayacak. Kıbrıs Cumhuriyeti'nin bütün başkanları ile yapıldı. BM Genel Sekreteri BM himayesinde yürütülmekte olan bir müzakere sürecinde iki toplum lideriyle görüşür." dedi.

Stefanu, Rum yönetiminin uluslararası alandaki bütün muhataplarına "müzakerelerde özlü ilerleme için Ankara'ya nüfuz kullanmaları gerektiğini" söylediğini de hatırlattı. Kıbrıs müzakerelerinin Kıbrıs aidiyeti taşımasının Türkiye'yi suçlarından beraat ettirdiği söylemlerini de haksız diye niteleyen Stefanu, "Müzakerelerin Kıbrıs aidiyeti, yabancıların olası dayatma çabalarına karşı kalkanımızdır. Öte yandan, Türkiye'nin sürekli sorumluluklarıyla karşı karşıya geleceği şekilde hareket ediyoruz." dedi.

Kıbrıs sorununda uluslararası konferansın ancak müzakerecilerin bir anlaşma yörüngesine girmesi halinde düzenlenebileceğini söyleyen Stefanu, müzakerelerin hızlandırılmasını Rum tarafının da istediğini, Hristofyas'ın bazı müzakere başlıklarının birleştirilmesi önerisinin ana nedeninin de bu olduğunu kaydetti.

RUMLAR MÜZAKERELERİN HIZLI İLERLEMESİ İÇİN BAŞLIKLARIN BİRLEŞMESİNİ İSTİYOR!

Stefanu müzakere sürecinin hızlı ilerlemesi hakkında, "Mülkiyet örneğinde Başkan, toprak düzenlemeleri ve yerleşikler meseleleriyle birlikte müzakere edilmesini öneriyor. Bu müzakerelere yardımcı olacak. Maalesef bugüne kadar öteki taraftan olumlu yanıt alınmadı. Toprak düzenlemeleri konusunu ele alalım: Kıbrıs Türk tarafının yalnız bizim tarafın değil, BM'nin da sahip olduğu, olabildiğince çok göçmenin Rum idaresi altında geri dönmesi değişmez tezini kabul edip etmeyeceğini bilmek Rum tarafı için çok önemlidir. Nihayetinde yerleşiklerin sayısını ve bunların gitmesiyle serbest kalacak ve yasal sahiplerinin geri döneceği mülklerin sayısını bilmemiz çok önemlidir. Böyle bir görüşme yapılırsa, müzakerede çok daha net bir görüntü elde ederiz ve göğüsleyecek daha az sorunumuz kalır. Maalesef Kıbrıs Türk tarafı böyle bir bağlamı kabul etmiyor ama biz ısrar etmeye devam ediyoruz, devam edeceğiz." yorumunda bulundu.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile