Fatih Medreseleri, Beykoz'da bulunan Ahmet Mithat Efendi Kültür Merkezi'nde 'İstanbul'un Fethi' konulu hayat dersi konferansını yoğun bir katılımla düzenledi.
Konferansta Beykoz, Dudullu, Maltepe, Cevizli, Kartal şubelerinde eğitim gören öğrenciler de öğrendiklerini sergiledi.
Konferans'ta kendisine sorulan bir soru üzerine açıklama yapan Fatih Medreseleri Genel Başkanı Masum Bayraktar, Fatih Sultan Mehmet Hazretlerinin, fetih öncesinde Boğaz'ın kuzeyinden gelebilecek saldırıları engellemek için Anadolu yakasındaki Anadolu Hisarı'nın tam karşısına Rumeli Hisarı'nı yaptığını hatırlatarak, Fatih'in bu önemli hatırasına karşı hainlik yapıldığını söyledi.
Fatih Sultan Mehmet'in, Rumeli Hisarı'nın tam ortasına bir mescit yaptırdığını ve bu mescitte Müslümanların 500 yıl ibadetettiğini dile getiren Bayraktar, o gün secde edilen kutsal mekanda bugün konser ve benzeri organizasyonlar yapıldığını söyledi.
Bayraktar ayrıca, İstanbul'un fethinin 559. yıl dönümünde Türkiye'nin bu ayıptan bir an önce kurtulması gerektiğini vurguladı.
YAZ KURSUNDA YENİ BİR SİSTEM
Fatih Medreselerinin yaz kursu programı ile ilgili bir soru üzerine Bayraktar, "Bizler de yurdumuz genelinde 173 medresemizle var gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz ve etmeye devam edeceğiz inşallah. Bu sene değişik bir sistem deneyeceğiz. O da şudur ki; yaz döneminde kayıt yaptıran öğrenci kardeşlerimizden Kur'an-ı Kerim ve tecvidi güzel bir kıvama getirip sene içerisinde okul ile beraber hafızlık yapmalarını sağlamaya çalışacağız. Çünkü hafızlık çok önemlidir. Fatih Sultan Mehmet Han ordusuna,'Hafızlar bir adım ileri' dediği zaman, tüm ordu bir adım ileri çıktı. O hafızlarla İstanbul fethedildi. Bugün de hafızları çoğaltmamız lazım" dedi.
"HUTBELERDE DUYURULMALI"
Diyanet İşleri Başkanı Sayın Görmez'in Kazakistan'ın başkenti Astana'da yaptığı konuşmanın çok önemli olduğunu ve bu konunun üstünde durulması gerektiğini söyleyen Bayraktar, "Sayın Görmez yaptığı açıklamada, 'Dinler arası diyalog yoktur; yalnız din adamları arasında toplumun savaş, çevre, geçim vs. konularında istişareler olabilir. Fakat dinin kuralları, işleyişleri bakımından kesinlikle bir diyalog söz konusu değildir' dedi.
Bu konuyu bu kadar açarak kamuoyuna sunduğu için kendisine teşekkür ediyorum.Bu konuşmanın cuma günü hutbelerde okutulması gerekiyor çünkü halkımız maalesef bu konuyu Sayın Başkanımız gibi görmesi gerekirken çok farklı bir yerden olaya yaklaşıyor. Bu konunun böyle bilinmemesi durumunda ileriye dönük büyük sıkıntılar oluşabilir" ifadelerini kullandı.
"KILIK KIYAFET AYRIMI YAPMAK ÇAĞ DIŞI BİR DAVRANIŞTIR"
Bir soru üzerine orduevlerinde kıyafet yönetmeliğinde yapılan değişikliğe değinen Bayraktar, eski yönetmelikte yer alan, 'Sakallı, cüppeli, sarıklı, takkeli, türbanlı vb. gibi çağdaş olmayan kıyafetlerle gelenler' maddesinin aslında çağ dışı olduğunu ifade etti.
Bayraktar, "İnsanların inançları gereği giydiği kıyafetten ötürü dışlanmasının neresi çağdaşlıktır? Allah ve Resulü'nün ölçülerine uygun giyim kuşam içine girenlerin sürekli alay edilerek dışlanması çağdaşlık değil, barbarlıktır. İnsanların kılıkkıyafetiyle ilerici veya gerici gibi nitelendirilmesinin hiçbir mantıklı izahı yoktur" dedi.
"TEKNOLOJİ ÇAĞINDA CAHİLİYE DÖNEMİ"
Bayraktar, kürtaj ile alakalı soru üzerine ise şu açıklamayı yaptı: "Yaşadığımız şu teknoloji çağında ülkemizde geçen yıl resmi rakamlara göre 1 milyon 300 bin bebek dünyaya geldi. Bunların 585 bini sezaryenle meydana geldi, kürtaj vakası da 69 bin 364'e yükseldi. Belki de daha fazladır. Dinimizde kürtaj kesinlikle haramdır. Cahiliye dönemi gibi çocuğu diri diri gömmek gibidir. Anne karnında iken 40 günlük bebeğe can verilir ve daha sonra azaları gelişmeye başlar. Anne karnındaki bebek de canlı olduğu için onu aldırmak, öldürmektir. Bunun fetvası asla yoktur." Program tebrik konuşmaları ve dualarla sona erdi .
'Rumeli Hisarı Eski Haline Çevrilmeli'
Fatih Medreseleri tarafından düzenlenen 'İstanbul'un Fethi' konulu konferansta soruları yanıtlayan Genel Başkan Masum Bayraktar, tarihi bir mescidin bulunduğu Rumeli Hisarı'nda organizasyon düzenlenmesini "Fatih Sultan Mehmet'in hatırasına hainlik" olarak niteledi.