Rumlar, Barutçuzade Ahmet Vasıf Efendi davasında temkinli (Özel)

Kıbrıs Türk vakıflarından Barutçuzade Ahmet Vasıf Efendi Vakfı'nın Güney Kıbrıs'taki mülkiyet hakkı için Lefkoşa (Rum) Kaza Mahkemesi'ne, Rum İçişleri

Kıbrıs Türk vakıflarından Barutçuzade Ahmet Vasıf Efendi Vakfı'nın Güney Kıbrıs'taki mülkiyet hakkı için Lefkoşa (Rum) Kaza Mahkemesi'ne, Rum İçişleri Bakanı aleyhinde dava dosyalamasının ardından Kıbrıs sorunun en önemli başlığı olan mülkiyet kavramının tekrar sorgulanmaya başlandı. Güneydeki vakıf arazilerinin kira bedellerinin 1974'ten sonra ödenmemesi Güneyin yüklü olarak tazminat ödemesi gerektiğini gösteriyor.

Davanın avukatlığını yapan Murat Hakkı Cihan'a yaptığı açıklamada, Türk tarafının hukuki konularda ki çözüm yolunu bugüne kadar Rum tekeline bıraktıklarını artık bu durumu değiştirerek hukuki yoldan sonuç almak için mücadele edeceklerini belirtti.

Hakkı, "Uzun yıllar Türk makamları Kıbrıs Sorunu bağlamında uluslararası hukuk kavramının kullanımını Rum tekeline bıraktılar. Mülkiyet konusunda açtığımız bu dava ile uluslararası hukukun zamanla Kıbrıslı Türklerin de lehine, tüm alanlarda onların istifadesine sunulmasının yolunu açmaya çalışıyoruz." dedi.

SONUÇ ALINAMAZSA AİHM'YE GİDİLECEK

Rum mahkemesinden olumlu sonuç alacaklarına inandıklarını belirten Hakkı, "Rum mahkemelerinden olumlu sonuç alamazsak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne gideceğiz." diye ekledi. Rumların dava karşı şuanda pozisyon belirlemediklerini de belirten Hakkı, "Şu anda Rumlardan herhangi bir tepki görmedim. Sadece Cyprus Mail gazetesi davaya geniş yer verdi." şeklinde konuştu.

RUMLAR TEMKİNLİ

Nezire Sofi davasının ardından Rumların daha temkini olarak davalara yaklaştığına da dikkat çeken Hakkı, "139/91 sayılı yasanın zayıf yönlerinin bizzat Rum makamlarınca, en azından zımnen kabul edildi ve ardından yasal tadilat başladı. Bundan dolayı Rumlar olaya temkinli yaklaşıyor." açıklamasında bulundu. Sofi davasının ardından sürecin insan hakları boyutunun da gündeme geldiğini vurgulayan Hakkı, "İnsan hakları ihlalleri adı altından davamıza sahip çıkacağız." diye kaydetti.

DAVA EMSAL TEŞKİL EDECEK

Bu dava ile beraber Rumların kullanımı altında olan vakıf mülklerinin davaya emsal teşkil edecek olmasının birçok vakıf malı açısından önem teşkil edeceğine dikkat çeken Avukat Metin Hakkı, davanın hukuk çerçevesinde Türkler lehine sonuçlanacağını aksi takdirde AİHM'ye gideceklerini belirtti.

Davanın birkaç yıl sürecek zorlu bir süreç olduğuna da dikkat çeken Hakkı, "Bu süreçte Kıbrıs'ta çözüm bulacağımızı konuyu AİHM'ye taşımaya gerek olmadan karşılıklı olarak halledeceğimizi umuyorum." ifadelerini kullandı.

DAVANIN SEBEBİ

Güney Lefkoşa'da Kıbrıs Müzesi yanında, Homer Caddesi ile Mısır Sokağı'nın kesiştiği kavşakta bulunan 725 metre karelik iki katlı tarihi bina ve bitişiğindeki 40 araç kapasiteli 950 metrekarelik park alanı 1960'lı yılların başında Kıbrıs Elektrik İdaresi'ne kiralandı. Bu kamu kuruluşu 1975 sonundan itibaren kira ödemeyi durdurdu. 1979 yılına kadar herhangi bir bedel ödemeden ilgili yeri tasarruf ettiğini bildirdi.

Avukattan alınan bilgiye göre adı geçen gayrimenkul, Rum Elektrik Kurumu'nun mekanı terk etmesini müteakip, muhtemelen resmi makamların da onayıyla, son 31 yıldır Rum Eski Eserler Dairesi'nin kullanımında. Vakıf 1975'ten sonraki 35 yıllık kira bedeli olarak yaklaşık 2 milyon Euro'luk bir tazminat ve mal vakıf mütevellisine boş olarak iade edilene kadar ayda 8 bin 500 Euro'luk kullanım ücreti talep ediyor. Kıbrıslı Türklerin mallarıyla ilgili oluşturulan Vasilik kurumuna dair yasanın 1991 yılında Rum Meclisi'nde geçtiğini biliniyor.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile