Rumların Mülk Talebine Ankara‘dan Hukuki Yanıt

Ankara 25. Asliye Hukuk Mahkemesi, Kıbrıs‘taki Maraş bölgesinde babasından kendisine miras yoluyla kaldığını iddia ettiği mülkünü, ‘‘Türkiye‘nin askeri müdahalesi sonucu kullanamadığı‘‘ iddiasıyla Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi‘ne (AİHM) başvuran ve

Ksenides-Arestis, AİHM‘de dava açarken kendine ait olduğunu iddia ettiği gayrimenkul ile ilgili bir tapu kaydı dahi ibraz etmemiş, annesinden miras yolu ile kendisine kaldığını sadece sözlü ifade etmişti. Mahkeme, bu savunmaya rağmen bahsi geçen mülkü Ksenides-Arestis‘in kabul etmiş ve Türkiye‘yi tazminata mahkum etmişti.

AİHM‘nin bu kararı üzerine, Ksenides-Arestis‘in, üzerinde hak talep ettiği mülkün, Abdullah Paşa Vakfı‘na ait olduğunu belirten 23 kişi, kendilerinin de ‘‘vakıf evladı‘‘ olarak tescillerine karar verilmesi için Haziran 2007‘de Ankara 25. Asliye Ceza Mahkemesi‘nde tespit davası açmıştı.

Davayı görüşen Ankara 25. Asliye Hukuk Mahkemesi, davayı açan 23 kişinin, Abdullah Paşa Vakfı‘nın ‘‘vakıf evlatları ve yasal mirasçıları‘‘ olduklarını hükmetti.

Davacıların avukatı Aslı Aksu Eren, Ankara 25. Asliye Hukuk Mahkemesi‘nin tescil kararından sonra Kıbrıs‘da bulunan Abdullah Paşa Vakfı mülklerinin iadesi talepliyle AİHM‘de dava açacak Rumların söz konusu mülklere ilişkin gerçek tapu belgesi göstermesi gerektiğini söyledi. 

Abdullah Paşa Vakfı‘nın yasal mirasçılarının tescillendiğini anımsatan avukat Aslı Aksu Eren, ‘‘Vakıf toprakları miras yolu ile intikal etmez, devredilemez, satılamaz. Dolayısıyla hiçbir Rum, Abdullah Paşa Vakfı toprağı olup da kendisine ait bir mülkün varlığından bahsedemeyecek‘‘ dedi.

Avukat Eren, AİHM‘de bugüne dek Kıbrıslı Türkler tarafından mülkiyet hakkının iadesi ve tazminat talebine ilişkin ilk davanın da KKTC‘li dört kardeşin, ailelerinin Güney Kıbrıs‘taki 15 dönüm bağ ile 15 dükkanlı iş hanının kendilerine iadesi, uğradıkları maddi ve manevi zararın karşılanması için açtıkları dava olduğunu da anımsatarak, bu davanın da AİHM‘de savunma aşamasında olduğunu, Mahkeme‘nin duruşma günü vermesini beklediklerini kaydetti.

AİHM‘nin bu davayı ‘‘objektiflik kıstası‘‘ gereği karara bağlayacağını ifade eden avukat Aslı Aksu Eren, AİHM‘nin bu davaya ilişkin vereceği kararın emsal olacağını, vereceği kararla Kıbrıslı Türkler‘in yeni davalar açmasının yolunu açabileceğini belirtti.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile