İki gün sürmesi planlanan etkinlikle iki ülke arasında sosyokültürel ilişkilerin kurulması ve dış politikayla ilgili fikir alışverişinin yapılması planlanıyor. Etkinliğe katılan Rus akademisyen ve bürokratlar Fransa’da yaşanan karikatür krizini de değerlendirdi.
Etkinliğin ilk gününde Rusya Bilimler Akademisi ve Şarkiyat Enstitüsü Başkanı, Rus Dış İlişkiler Konsey Üyesi Prof. Dr. Vitaliy Naumkin Fransız mizah dergisi Charlie Hebdo’ya yapılan saldırıyı değerlendirdi. Fransa’da yaşanan olayın her neyden kaynaklanırsa kaynaklansın suç olarak lanse edilmesi gerektiğini savunan Naumkin, yapılanın katliam olduğunu belirterek şöyle konuştu:
“Fransa’da yaşanan olaylar her neyden kaynaklanırsa kaynaklansın bir suç olarak değerlendirilmeli. Mantıklı bir şekilde anlamak ve onaylamak doğru değildir. Bu bir katliamdır ve bunu yapanlar Müslüman değildir. Müslüman olmasa İslam adına hareket ediyorlar. Dünyada Müslümanlık konusunda bir imaj oluşturuyorlar” dedi.
“RUSYA’DA İSLAM KORKUSU YOK”
İslamafobi’nin Batı ülkelerinde son zamanlarda yoğunlukla yaşandığını belirten Prof. Naumkin, “Rusya’da öyle bir İslam korkusu yok. Rusya’da İslam resmi olarak kabul edilen ve korunan dinlerden birisidir. Geçen yıl Rusya’da kabul edilen kanunda dine karşı yapılan hakaretler suç sayılır. Basın özgürlüğü her şeyi yapacağınız anlamına gelmez. Mutlaka bir sınırı vardır” dedi.
Fransa’nın Laiklik kavramını en yoğun yaşayan ülkelerin arasında olduğu belirten Naumkin, orada yaşamaya giden Müslümanların bu durumu bilip ve kabullenmeleri gerektiğini söyledi.
Basının Fransa’daki Laiklik kavramından dolayı kendisini aşırı özgür hissettiğini o nedenle bu türden yayınlar yaptığını vurgulayan Naumkin, “Rusya’da böyle bir olayın yaşanması mümkün değil. Bir ülkeye gelen Müslümanlar da nereye geldiklerini bilmeleri lazım. Laikliği yoğun bir şekilde yaşayan bir ülkeye geliyorsan o zaman bunları kabul ediyorsun demek anlamına geliyor” dedi.
“RUSYA’DA PEYGAMBERLERE KARŞI ASLA BÖYLE İFADELER KULLANILMAZ”
Rusların basın özgürlüğüne saygı duyduklarını ancak basının da belirli bir sınırı olduğunu bu nedenle dini aşağılayıcı ve hakaret içeren yayınların yapılmadığını belirten Naumkin şöyle konuştu:
“Yaşadığımız ülkelerde başka dinlerden insanlar var. Onlara saygı duymak zorundayız. Medeni insanların kesinlikle böyle durumları olmaz. Peygamberlere karşı asla böyle ifadeler kullanılmaz. Bütün basın kuruluşlarına sesleniyorum. Söylediğiniz her kelimeden siz sorumlusunuz” dedi.
RUSYA MUHALİF GRUPLARDAN BASINA KARİKATÜRLERİ YAYINLAYIN ÇAĞRISI
Rusya Diplomatik Akademisi Başkanı Prof. Dr. Andrey Kortunov ise Rusya’da muhalif bir grubun tüm basın yayın organlarına hakaret içeren karikatürleri yayınlamalarını ve Fransa’daki dergiye destek vermeleri konusunda uyarılar yaptığını söyledi.
Bu çağrıya karşı Çeçenistan Devlet Başkanı Ramzan Kadirov’un da bu çağrıyı yapanları düşman olarak ilan ettiğini söyledi.
Rusların şu anda Kadirov’u desteklediğini de belirten Kortunov şöyle konuştu:
“Kadirov bu çağrıyı yapanı kendinin şahsi düşmanı ve bütün Müslümanların düşmanı olarak ilan etti. Rusların çoğu Ramzan Kadirov’un tarafını tutuyor. Çünkü muhalif tarafın tutumu bütün Müslümanları aşağılayan bir tutumdur. Rus basını kesinlikle dinlere karşı hakaret edici bir şeyler yayınlamaz. Hatta böyle bir kanun var. Dini konuda hakaret içeremez basın kuruluşları. Aynı zamanda Rusya’nın dünya tarafından dışlanması ciddi bir engel oluşturuyor. Çağrılara karşı ortak hareket etme durumu ortadan kalkıyor” dedi.
“UKRAYNA KRİZİ BİRİKMİŞ BİR SORUNDU”
Ukrayna’da yaşanan krizin bir zincirleme hatadan kaynaklandığını belirten Prof. Kortunov, Ukrayna yönetiminin yanı sıra Avrupa tarafından da kaynaklandığını söyledi.
Ukrayna krizinin çıkmasının nedeninin birikmiş sorunlardan kaynaklandığını da vurgulayan Prof. Kortunov şöyle konuştu:
“Ukrayna krizi engellenebilirdi. Bir takım zincirleme hatalardan kaynaklanan bir durumdur. Bu hatalar Avrupa ve Ukrayna yönetimi tarafından da yapıldı. Kimse bu duruma gelinmesini istemedi. Kimse kendi hatasını kabul etmedi. Rusya ile Batı ve özellikle ABD arasındaki sorunlar Ukrayna’dan dolayı çıkmadı. Bu sorunlar Sovyetlerin dağılmasından sonra birikti ve Ukrayna olmasa bile başka sorunlar nedeniyle olabilirdi böyle bir kriz. Dünya artık tek kutup haline gelmeye başladı ve Rusya böyle bir durumu istemedi” dedi.
“İSLAM, TÜRKİYE’NİN OLDUĞU KADAR RUSYA’NIN DA MESELESİDİR”
Uluslararası Antalya Üniversitesi (UAÜ)Rektör Cihat Göktepe ise etkinliliği düzenlemelerindeki amaçlarının Rusya ile Türkiye’nin imparatorluk geçmişi olan iki ülke olması nedeniyle fikir alış verişi yapmak ve akademisyenlerle paylaşmak olduğunu vurguladı.
Rektör Göktepe konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Rusya ve Türkiye ortak paydaları olan iki ülke. Burada yaşanan sorunları iki ülkenin karşılıklı fikir alışverişi içerisinde akademisyenler paylaşmak ve dış politikada neler yapılabiliri oluşturmak amacımız. Bu yıl konumuz daha çok kültür ve kimlikler oldu. İlk iki etkinliğimizde çok olumlu dönüşler oldu. İslam, Türkiye’nin olduğu kadar Rusya’nın da meselesidir. Çünkü Rusya’da da azımsanmayacak kadar Müslüman bir kitle var” dedi.
Rus Akademisyenlerinden Paris ve Ukrayna Krizi Değerlendirmesi
Uluslararası Antalya Üniversitesi (UAÜ) tarafından bu yıl 3’üncüsü düzenlenen Rus-Türk Entelektüeller Buluşması Antalya’nın Kundu bölgesinde bir otelde başladı.