24 Ağustos 1976 sabahı saat 09:12'de, Diyarbakır'daki 8'inci Ana Jet Üs Komutanlığın'dan iki adet 2XRF-5A uçakları havalandı. Üsteğmenler Sahir Beceren ve Hikmet Boğatır tarafından uçurulan iki jet, Muş-Ağrı-Siirt-Diyarbakır rotasını izleyecekti. Ancak Muş'tan Ağrı'ya yönlendiklerinde teknik aksaklıklar yüzünden rotadan çıktılar ve Sovyet sınırını ihlal ettiler. Sovyetler birliği bu ihlali füzeyle karşıladı. Atılan dört adet füze, uçaklarımızın hemen dibinde patladı.
NE ÖZÜR NE TAZMİNAT
O anda pilot Sahir Beceren, aldığı talimatla atlayarak uçağı terk etti. Jet, Iğdır'ın 7 kilometre güneyine düştü. Pilot Beceren bir Türk köyüne iniş yaptı. Boğatır'ın kullandığı jet ise derhal Diyarbakır üssüne döndü.
Bugün emekli olan Hikmet Boğatır, o talihsiz günde yaşananları Vatan'a anlattı: 'Üsteğmen Sahir Beceren'in liderliğinde sınır hattında yaptığımız 25 bin fitteki uçuş sırasında aniden büyük bir sarsıntı hissettim. Ancak bir şekilde uçuşa devam ettim. Bu sırada Üsteğmen Beceren'den telsiz cevabı alamadım. O zaman uçaktan atladığını anladım. Geri döndüğümde 4 füzenin ateşlendiğini diğer arkadaşlardan öğrendim. Bu olaydan sonra Sovyetler tarafından ne özür geldi ne de tazminat ödendi.'
BAŞKA BİR UÇUŞTA ŞEHİT OLDU
Sovyet füzeleri yüzünden hayati tehlike atlatan Üsteğmen Sahir Beceren'in kızı Rutil Beceren Aslı, şunları söyledi: 'Babam, 1988 yılındaki Balıkesir'de başka bir uçuş sırasında şehit olmadan önce olayı bana anlatmıştı. Aslında bir köy evinin çatısına düşmüş. Düştüğü yerin Rus köyü olmasından çok korkmuş. Sonra Türk köyüne düştüğünü öğrenince derin bir oh çekmiş.'
Ruslar da Türk uçağını düşürmüş!
Rusya’yla çıkan ‘uçak’ krizinin bir benzerinin 1976’da yaşandığı ortaya çıktı. Ama o zaman Sovyet füzesiyle düşen Türk jetiydi.