Saadet Partisi Genel Başkanı Kamalak Açıklaması

'Dokunulmazlığı kaldırmak için Anayasa değişikliğine ihtiyaç yok. Salt çoğunluğa ihtiyaç yok. Dokunulmazlıklar, toplantıya iştirak eden milletvekillerinin çoğunluğu ile kaldırılabilir ancak bu sayı 139'un altına inemez' '(Başkanlık sistemi) Peşin fikirli, körü körüne karşı değiliz. Biz 'getirin bir görelim' diyoruz. Türk tipi başkanlık sistemi diyorlar. Bu nasıl bir başkanlık sistemi?'

Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, 'Dokunulmazlığı kaldırmak için Anayasa değişikliğine ihtiyaç yok. Salt çoğunluğa ihtiyaç yok. Dokunulmazlıklar, toplantıya iştirak eden milletvekillerinin çoğunluğu ile kaldırılabilir ancak bu sayı 139'un altına inemez' dedi.

Kocaeli'de Leyla Atakan Kültür Merkezi'nde düzenlenen Saadet Partisi İl Başkanları ve İl Müfettişleri Toplantısı'nda konuşan Kamalak, Türkiye'nin en önemli sorunlarının başında terörün geldiğini belirterek, çözüm sürecinin yanlış yönetildiğini savundu.

Balyoz ve Ergenekon davalarına değinen Kamalak, suçluların cezasını çekmeleri gerektiğine inandıklarını vurgulayarak, 'Ama o zaman 'kurunun yanında yaşı da yakmayın' dedik. Bize 'Balyozcu', 'darbeci' dediler. 'Darbenin sivil temsilcisi' dediler. Sonra ne oldu? 'Milli orduya kumpas kurulmuş' dediler. İçeride bir tek Ergenekoncu, Balyozcu kalmadı. Dün kurunun yanında yaş yanarken, bugün yaşın yanında kuruyu da serbest bıraktılar. Ama faturayı millet ödüyor.' değerlendirmesinde bulundu.

Dokunulmazlığın kaldırılması için Anayasa değişikliğine gerek olmadığını ifade eden Kamalak, şunları söyledi:

'Aceleleri varmış, terörle mücadele konusunda ellerini çabuk tutmaları gerekiyormuş. 700 küsür dosya varmış, bunun bir an önce halledilmesi lazımmış. Dokunulmazlığın temeli 1215'de Magna Carta Antlaşması'na dayanıyor. Milletvekillerine bu dokunulmazlık hakkı milletin menfaatlerinin korunması için verilmiştir. Milletin lehine konulmuş olan bir ilke, bir kural, milletin aleyhine kullanılamaz. Kullanılmaması lazım. Suç işleyen her kimse mutlaka cezasını çekmelidir. Eğer parlamento, millet hazinesinden dolgun maaş alan milletvekilleri görevini yapmış olsaydı, durum buraya gelmezdi belki terör de bu kadar azmazdı. Dokunulmazlığı kaldırmak için Anayasa değişikliğine ihtiyaç yok. Salt çoğunluğa ihtiyaç yok. Dokunulmazlıklar, toplantıya iştirak eden milletvekillerinin çoğunluğu ile kaldırılabilir ancak bu sayı 139'un altına inemez.'

-'PYD ile ABD omuz omuza'

Kamalak, Türkiye'nin en büyük stratejik ortağı ABD'nin askerlerinin, PYD'nin yanında olduğuna dikkati çekti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, PYD ve IŞİD'e terör örgütü dediğini hatırlatan Kamalak, buna rağmen ABD askerlerinin Suriye'de, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Cumhurbaşkanının terör örgütü dediği PYD mensuplarıyla omuz omuz savaştığının altını çizdi.

Kamalak, Rusya'nın, PYD'ye 4-5 ay öncesinden Moskova'da temsilcilik bürosu açtığına işaret ederek, 'Türkiye tarihinin en yalnız dönemini yaşıyor. Türkiye bir mülteci kampına dönüştürülmüş vaziyette. Batının sınır bekçisi. Batı, 'bu mültecileri sen ülkende tut, buraya gönderme, Avrupa'ya sevk etme. Kaçışlarına da müsaade etme. Gelenleri de ben size vereyim. Sana da bir miktar para yardımında bulunayım' diyor. Bu böyle gidemez, gitmemesi lazım. Ne yapmalıyız. Tarihimize, özümüze dönmeliyiz. Yiğit düştüğü yerden kalkar demiş atalarımız.' diye konuştu.

-'Başkanlık sistemine körü körüne karşı değiliz'

Türkiye'de 'partili cumhurbaşkanlığı mı, başkanlık sistemi mi' tartışmalarının yaşandığını ifade eden Kamalak, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Partili cumhurbaşkanlığını, mevcut iktidar daha önceleri yerden yere vurdu. 1923-1963 arasında ülkemizde uygulanan sistem partili cumhurbaşkanı sistemiydi. Bunun bir takım sakıncaları görüldü ki 1961 Anayasası ile partisiz cumhurbaşkanlığı dönemine geçildi. Aslolan başkanlık sistemidir. Peşin fikirli, körü körüne karşı değiliz. Biz 'getirin bir görelim' diyoruz. Türk tipi başkanlık sistemi diyorlar. Bu nasıl bir başkanlık sistemi?'

Mustafa Kamalak, yarın İstanbul'un fethinin 563'üncü yılı nedeniyle şölen yapılacağını aktararak, 'Sayın Cumhurbaşkanımız, Başbakanımızın katılacağı fetih şöleni kutlaması var. Buradan iktidar sahiplerine, Sayın Cumhurbaşkanımıza, Başbakanımıza, hükümet yetkililerine seslenmek istiyorum. Fetih kutlamaları düzenlediğiniz için sizi tebrik ediyorum. Ama daha iyisi, eğer cesaretiniz ve gücünüz varsa, Ayasofya'nın zincirlerini kırınız.' dedi.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile