Saadet Partisi Konya Milletvekili Abdulkadir Karaduman Açıklaması

'İstanbul Şehir Üniversitesini mali zaafiyete düşürerek çalışamaz hale getirmeyi amaçlayan girişimlerin temelinde ekonomik değil siyasi nedenlerin olduğu aşikardır'.

Saadet Partisi Konya Milletvekili Abdulkadir Karaduman, İstanbul Şehir Üniversitesini mali zaafiyete düşürerek çalışamaz hale getirmeyi amaçlayan girişimlerin temelinde ekonomik değil siyasi nedenlerin olduğunu savundu.

Karaduman, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, İstanbul Şehir Üniversitesinde yaşanan gelişmelerle ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Eğitim sisteminin, bir ülkenin en önemli yapı taşlarından biri olduğuna işaret eden Karaduman, eğitimin, siyasi şartlara göre eğilip bükülmeyen, dönemin iktidar partisinin anlayışına, menfaatine göre değiştirilemez konumda olması gerektiğini kaydetti.

Karaduman, bir ülkenin eğitim sistemindeki istikrar ve disiplinin, o ülkedeki tutarlılığa ve gelişime işaret ettiğini belirterek, "Her bir bakanın uyguladığı farklı projelerle, son derece istikrarsız, gün aşırı değişen eğitim sistemimiz var. Bir ülkenin eğitim sistemindeki başarısı, şahıslara bağlı olmayan bir düzenin tesisine bağlıdır. Normal bir ülkede eğitim siyaset üstü olmak zorundadır, egemenlik aygıtına dönüştürülmemelidir." diye konuştu.

15 Temmuz darbe girişiminden sonra üniversite rektörlerinin, merkezi atamayla işbaşına getirilmesinin yolunun açıldığını ifade eden Karaduman, bunun da akademik personel ile yönetim arasında çeşitli sorunlara yol açtığını, güçlü üniversite yapısını bozan, tahrip eden bir süreç olduğunu savundu.

Karaduman, üniversite sayısı hızla artarken, öğrencilerin gelecek kaygısının arttığını, eğitim seviyesinin ise hızla düştüğünü öne sürerek, "Eğitimde kalitenin, inşa edilecek üniversite sayısına bağlı olduğunu düşünmek; en basit ifadeyle ilkellik olacaktır." dedi.

İstanbul Şehir Üniversitesinin karşılaştığı hukuk dışı uygulamaları asla kabul etmediklerini dile getiren Karaduman, üniversitenin maruz bırakıldığı uygulamaları ve uygulayıcıları kınadıklarını ifade etti.

Karaduman, Bilim ve Sanat Vakfı tarafından 2008'de kurulan İstanbul Şehir Üniversitesinin, binlerce öğrencisi, öğretim görevlisiyle en önemli yükseköğretim kurumları arasında bulunduğunu söyledi.

İstanbul Şehir Üniversitesinin 2019-2020 eğitim öğretim yılında, 12 önlisans, 30 lisans, 20 yüksek lisans, 5 doktora programıya 7 bin 117 öğrenciye eğitim öğretim hizmeti verdiğini anlatan Karaduman, mezunlarının KPSS başarısının, birçok alanda vakıf üniversiteleri arasında ilk 3, tüm üniversiteler arasında ilk 10'da yer aldığını belirtti.

Karaduman, İstanbul Şehir Üniversitesinin, Halkbank'a olan kredi borçları nedeniyle zor durumda bırakıldığını savunarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Üniversite yönetimi, 2016'da Halkbank'tan kampüs inşaatı için kredi almış, 8 parselden oluşan kampüs arazisini teminat göstermiştir. Banka mevcut borcu bununla karşılamak yerine mahkeme kararıyla başka kanallara başvurmaktadır. Doğru olan teminatla alınan borcun, verilen teminatlarla karşılanmasıdır. Üniversitenin yüzlerce akademik personeli maaşlarını alamadığı gibi üniversitenin temel giderlerini dahil karşılayamaz duruma bırakılmıştır. Bu durum binlerce üniversite öğrencisi ve akademik personelde geleceğe dair ciddi endişe, kaygılar oluşturmuştur. Üniversiteyi mali zaafiyete düşürerek çalışamaz hale getirmeyi amaçlayan girişimlerin temelinde ekonomik değil siyasi nedenlerin olduğu aşikardır. Bu ekonomik kriz ortamında başlıca holdinglerin, şirketlerin ve spor kulüplerinin çeşitli yardımlarla ayakta kalması sağlanırken İstanbul Şehir Üniversitesine yönelik böylesi hukuki, insani olmayan bir sürecin siyasi olmadığını kim iddia edebilir? Üniversiteyi hedef alan uygulamaları kınıyoruz. Üniversite öğrencilerinin ve akademisyenlerin yanında yer alıyoruz, bilim ve düşünceyi erozyona uğratmaya Şehir Üniversitesi öğrencilerinin geleceğini ipotek altına almaya yönelik hukuk dışı uygulamalardan vazgeçilmesi gerekir."
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile