Saadet Partisi (sp) Genel Başkan Yardımcısı Şerafettin Kılıç Açıklaması
İzmir'de gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Saadet Partisi (SP) Genel Başkan Yardımcısı Şerafettin Kılıç, rüşvet ve yolsuzluk operasyonunda iddiaların sonuna kadar araştırılması ve yolsuzluk yapanların ortaya çıkarılmasıyla cezalandırılmasının kamuoyunun ortak beklentisi olduğunu söyledi.
Saadet Partisi İzmir İl Başkanlığı’nda basın mensuplarıyla bir araya gelen SP Genel Başkan Yardımcısı Kılıç, “Bu süreç, yargı bağımsızlığı ve hukuk devleti ilkelerinden taviz verilmeden, kurumların görev alanları içinde takip edilmelidir. Yetim hakkına tenezzül eden, devletin ve milletin malını zimmetine geçiren varsa ortaya çıkarılmalıdır. Varsa, yolsuzluk yapanların ortaya çıkarılması bütün toplumun ortak beklentisidir. Bu beklenti karşılanmalıdır. Milletin hakkına el uzatıp gasp edenlerin cezalandırılması herkesin ortak isteğidir” dedi.
"HÜKÜMET HUKUKUN İŞLEYİŞİNE YARDIMCI OLMALI"
Şerafettin Kılıç, hükümetin yolsuzluğun araştırılması sürecine müdahil olmamasını beklediklerini de belirterek, bu taleplerini, “İktidarın yolsuzluğun araştırılmasından şikayetçi olmaması gerekir. Soruşturmalar kendi akışı içerisinde gerçekleşmeli, soruşturmaya müdahale yapılmamalıdır. Kamuoyunda gerçeklerin karartıldığına dair bir kanaat oluşturacak müdahalelerden kaçınılmalıdır. Hukukun işleyişine yardımcı olunmalı ve gerçekler tüm yönleriyle açığa kavuşmalıdır” diye konuştu.
"DIŞ GÜÇLERİN ETKİSİ VARSA AÇIĞA ÇIKARILMALI"
“Uzun zamandır dilden dile dolaşan yolsuzlukların, rüşvetlerin, ihale takipçiliğinin önüne geçilmelidir. İktidar yolsuzluk konusunda net bir duruş sergilemelidir. Ayrıca bu operasyonlarla alakalı 'dış güçlerin' bir etkisi varsa, bu da mutlaka açığa çıkarılmalıdır” diyen SP Genel Başkan Yardımcısı Şerafettin Kılıç, yolsuzluğa adı karışanların Bakanların yakınları olmasından da üzüntü duyduklarını ancak istifalarını da olması gereken olarak gördüklerini kaydetti.
"KAMUOYUNDA GERÇEKLERİN KARARTILDIĞINA DAİR KANAAT OLUŞTURACAK MÜDAHALELERDEN KAÇINILMALI"
Kılıç, hükümet yetkililerinin yolsuzluk operasyonu sürecinin ortaya çıkarılması için başlatılan soruşturmaya müdahale etmemesini ve hukukun işleyişine yardımcı olmasını beklediklerini de vurguladı ve şöyle dedi:
“Soruşturmalar kendi akışı içerisinde gerçekleşmeli, soruşturmaya müdahale yapılmamalıdır. Kamuoyunda gerçeklerin karartıldığına dair bir kanaat oluşturacak müdahalelerden kaçınılmalıdır. Eğer bu iddialar, dershaneler meselesinden dolayı bir 'intikam' ve 'öç alma' hareketi ise bunu da doğru bulamayız. Hukukun işleyişine yardımcı olunmalı ve gerçekler tüm yönleriyle açığa kavuşmalıdır. Yolsuzluğa bulaşan varsa, kim olursa olsun asla üstü örtülmemeli ve tüyü bitmedik yetimin hakkı kimseye yedirilmemelidir.”
SP Genel Başkan Yardımcısı Şerafettin Kılıç, sözlerini şöyle tamamladı: "Başbakan faiz lobisinden şikayet ediyor. Sadece bu kısa süreçte, 2002'den bugüne kadar takriben 640 milyar civarında faiz ödemesi yapılmış. Bir dairenin maliyeti yüz metrekare 50 bin TL. Dairenin maliyetini 64 bin lira olarak aldım, böldüm, ortaya 10 milyon daire çıktı. 50 binden hesap ederseniz 13 milyon adet daire. 75 milyon nüfusu düşünürsek, her ailenin 5 kişiden oluştuğunu düşünürseniz, 15 milyon hane demek. Ama sadece faize ödediğimiz parayla ülkedeki tüm binaları inşa edebilirmişiz. Bunlar Başbakan'ın faiz lobisi diye şikayet ettiği yere gitmiş, resmi olarak ödenen para bu. Bu yıl 53 milyar. Neler yapılabilirmiş bu kadar parayla. Türkiye komple yıkılıp yerine yenisi inşa edilebilirmiş. Başbakan 640 milyarı gidip faiz lobisine verdi."