Sağlık Bakanlığından 'Milli Eğitim'de Emanete Hıyanet' Haberlerine İlişkin Açıklama

Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, “Söz konusu yazıda, kurullarda görevli kişilerin üçte birinin ilaç firmalarının pazarlama müdür ve yöneticileri olduğu iddia edilmiştir. Bu iddialar, tamamen asılsız ve gerçek dışıdır. Türkiye’de aşı ile ilgili konularda karar veren ve sonuçlarını izleyen bir bilimsel kurul mevcuttur. Bu kurullarda yüz civarında çeşitli branştan bilim insanı görev almaktadır. Bu kurullarda görev yapanlardan özel firmalarla ilişkisi olmadığına dair beyan alınmaktadır. Bu zamana kadar sadece bir kurul üyesi seçildikten sonra özel sektöre geçmiş, bu sebeple listelerden çıkartılmıştır. Türkiye’de yapılan bütün aşılar için -okul aşıları dahil- gerekli bilgilendirmelerde bulunulmakta ve ailelerin rızası alınmaktadır” denildi.

Türkiye’de kullanılan aşıların hiçbirinin domuz ürünü içermediği vurgulanan açıklamada, "Aşılar, dünyada en çok uygulanan biyolojik ürünlerdir. Bu konuda binlerce araştırma ve makale mevcuttur. Bu araştırmalarla ilgili literatür ayrıntılı şekilde takip edilmekte ve kayda değer olumsuzluk tespit edildiğinde derhal uygulama sonlandırılmaktadır. Yaygın olarak gündeme getirilen aşıların otizm ile ilişkisi olduğu konusundaki iddiaların da gerçek dışı ve art niyetli olduğu ortaya konulmuş ve sonrasında hiçbir bilimsel mecrada bu iddia gündeme getirilmemiştir” ifadelerine yer verildi.

Açıklamada, “Aşılama hizmeti ülkemizde oldukça başarılı şekilde sürdürülmektedir. Aşı ile önlenebilir hastalıklarda büyük başarılar elde edilmiştir. Son on yılda sadece bir difteri vakası görülmüş, kızamık vakaları on kattan fazla azalmış, 2016 yılında 9, 2017 yılında ise 79 kızamık vakası görülmüştür. Bu vakaların tamamını aşısız kişiler oluşturmuştur. Avrupa Bulaşıcı Hastalıklar Merkezinin raporuna göre son bir yılda Fransa’da 369, Almanya’da 891, İtalya’da 4 bin 617, Romanya’da 7 bin 570, Avrupa genelinde ise 12 bin 500 kızamık vakası görülmüştür. Aynı dönemde 40’tan fazla kızamığa bağlı ölüm gerçekleşmiştir. Bütün bunlara rağmen vatandaşlarımızın aşı konusunda reddetme hakları vardır. Bu oran ülkemiz genelinde binde 5’tir. Bilime ve kanıta dayanmayan görüşlerin dile getirilmemesi, toplum sağlığını yakından ilgilendiren böyle bir konuda sorumluluk duygusu ile hareket edilmesi gerekmektedir” denildi.