Sağlık Turizminde Türkiye, Avrupa'yı Solladı

Sağlık sektöründeki başarılı çalışmalar ve yapılan yatırımlar yabancıların Türkiye'ye ilgisini her geçen yıl daha da arttırıyor.

Tanfer Diş Kliniği'nden Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Nihat Tanfer, yılda ortalama 130 bin yabancı turistin Sağlık Turizmi kapsamında Türkiye'yi tercih ettiğini ve bu rakamın önümüzdeki yıllarda en az 4 kat artacağını öngördüklerini ifade etti.

Sağlık Sektörünün, Türkiye ekonomisine katkısı ve ülkeye döviz girdileri konusunda çok önemli bir yere sahip olduğunun altını çizen Ağız, Diş ve Çene Cerrahı Dr. Nihat Tanfer, "Sağlık turizmi amaçlı Türkiye'ye gelip tedavi olan kişiler ülkeye yabancı döviz girişi sağlamaktadır. Türkiye'nin döviz ithalatını arttıran bu aktivite Türkiye'nin ekonomik büyümesi üzerinde direkt etki sahibidir. Bunu da en iyi şekilde değerlendirecek olan Ekonomi Bakanlığı'dır, bu sebepledir ki yaklaşık 1 yıl kadar önce Ekonomi Bakanlığı Sağlık Turizmi Destek Programını hazırlamış ve tebliğ etmiştir. Direkt etkilerinin yanında ulaşım, konaklama, yeme- içme ve alışveriş ve bunun gibi indirekt harcamalara sebep olmaktadır. Bunlar da ekonomik büyümede indirekt etki yaratmaktadır. Bunun yanı sıra, Türkiye'ye sağlık hizmetleri için gelen ve aldığı hizmetten memnun kalan hasta, yakın çevresine yaşadığı tecrübeyi olumlu aktardığı için zaman içinde ülkemize gelen hasta sayısında artış olup ekonomi üzerinde çok daha olumlu etkilere sebep olacaktır. Öte yandan, ülkemize gelen hastalar tedavilerinin yanı sıra geleneksel yemeklerimizden tatmak, tarihi yerlerimizi görmek istiyor. Yakınları için hediyeler alıyor ve ileriye dönük diğer tedavi ve tatil seçeneği için tekrar ülkemizi tercih ediyorlar" dedi.

Yılda ortalama 130 bin hastanın yurt dışından Türkiye'ye giriş yaptığını ve bu rakamın önümüzdeki yıllarda yaklaşık 4 kat artacağını öngördüklerini belirten Dr. Nihat Tanfer, bu rakamın çoğunluğunu medikal ve termal turizmin oluşturduğunu ifade etti.

Yüzde 2'lik bir oranla diş tedavilerinin tercih edildiğini belirten Dr.Nihat Tanfer önümüzdeki yıl diş tedavilerinde yüzde 25'lik bir büyüme hedeflediklerini vurguladı. Tanfer şöyle devam etti: "Diş tedavilerinin diğer operasyonlara göre çok komplike olmaması, tedavi sonrası ağır bakım gerektirmemesi yurt dışı hastalarının diş tedavisi için ülkemize gelmesini kolaylaştırmaktadır. Özellikle Avrupa'da fiyatların çok yüksek olması sebebiyle diş turizmi hareketliliği yaklaşık 10 sene öncesinde başlamıştır. Avrupa ülkelerinde diş tedavi fiyatları ülkemize kıyasla yaklaşık 7-8 katıydı ve bu dönem içerisinde özellikle Doğu Blok ülkeleri, Orta ve Batı Avrupa'daki diş tedavisi ihtiyacı olan hastalar için önemli bir destinasyon haline geldi. Doğu Blok ülkelerinden Macaristan, Slovakya ve Çekoslovakya diş tedavileri için uygun fiyatlı hizmetler vermeye başladı fakat kalite olarak Türkiye bu ülkelerden hepsinin önünde yer almaktadır. Bu sebeple Türkiye, Avrupa başta olmak üzere eski Rus Cumhuriyeti devletleri, Ortadoğu Arap yarımadası ve Kuzey Afrika ülkeleri için en önemli destinasyonlardan biri haline geldi. Genellikle diş tedavileri için gelen hastaların talepleri özellikle kaplama, implant ve estetik diş tedavileri üzerinedir ve ülkemize gelen hasta aldığı tedaviye karşılık ortalama 3000-4000 Euro ödemekte ve döviz sokmaktadır. Ülkemize sadece tatil amaçlı gelen turistlerin her şey dahil mantığıyla kaldığı bir otelde ülkemize bıraktığı döviz ortalama 700 Euro'dur. Bu noktada diş tedavilerinin sağlık turizmine katkısını kolaylıkla görebiliriz."
Türkiye'nin bulunduğu coğrafi konumu gereği ulaşımın kolay olması itibariyle yurt dışından ülkemize ağırlıklı olarak Avrupa'daki Türklerin geldiğini ifade eden Dr.Tanfer, "Avrupa'da yaşayan yabancılar tercihte 2' inci sırada yer alıyor. 3'üncü sırada ise komşu ülkeler Bulgaristan, Azerbaycan ve Irak var. 4'üncü sırada ise Eski Rus Cumhuriyetleri, Arap yarımadası, Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerinden gelen hastalar takip ediyor. Avrupa ülkelerinden gelen hastalar ağırlık olarak sırasıyla Almanya, Hollanda, Fransa, Rusya ve İngiltere ülkelerinden oluşuyor. Avrupa ülkelerinin sonrasında Ortadoğu'dan gelen hasta büyük bir kitleye sahiptir. Avrupa ve Ortadoğu ülkelerine kıyasla ulaşımın daha zor olduğu ve tanınırlığımızın daha az olduğu Amerika için yurt dışı hasta talebi daha düşüktür" dedi.

TÜRK UZMANLARIN MESLEKİ BAŞARISININ KATKISI ÇOK BÜYÜK
"Sağlık Turizminin bu noktaya gelmesinde Türk uzmanların başarısı büyük" diyen Tanfer, "Türk hekimlerinin mesleklerindeki başarıları, son teknoloji medikal ekipmanların kullanılıyor olması, uluslar arası standartlardaki akreditasyonların uygulanmasının sağlanması ve güven uyandırması bir bütün haline geldiğinde hastanın o kuruma güveni yüksek oranda artıyor ve seçimini yaparken tereddüt etmiyor. Ülkemiz için de başarının temel noktaları bu adımlardır. Ülkemiz hekimlerinin geliştirmiş olduğu teknikler artık literatüre geçmekte olup tüm dünya hekimleri tarafından örnek teşkil etmektedir. Sağlık kurumlarında kullanılan cihazların ileri teknoloji ile donatılması ve bütün bu avantajların ayrıca diğer ülkelere kıyasla çok daha uygun fiyata sunulması bizi tercih ediliyor kılmaktadır. Bir diğer önemli husus da kurumların sağlık için uluslar arası pazarlama konusuna çok daha fazla bütçe ayırmaları ve Ekonomi Bakanlığı'nın Sağlık Turizmine verdiği destek programlar tercih edilmemizi sağlayan başlıca unsurlardır. Ülkelerin sağlık turizminde başarılı olmasının temel koşulu, sağlık turizminin devlet politikası haline getirilmesidir" dedi.

Dr. Nihat Tanfer, "Tedavi amacıyla ülkemize gelen hastaların yaşadığı en büyük sorun kendi ülkelerine döndüklerinde post-op denilen tedavi sonrası bakımın ve takibin düzgün yapılamamasıdır. Dolayısı ile de bunun için en önemli noktalardan birisinin hedef ülkelerde kurum olarak bizzat bulunulması gerektiğini düşünüyoruz. Bu sebeple 1 sene içerisinde 4 ayrı ülkede Tanfer Klinik şubelerini açmayı planlıyoruz" dedi.

ABD'nin coğrafik konum olarak uzak olmasının Türkiye'ye ulaşımda bir dezavantaj sağladığını vurgulayan Tanfer, bunu avantaja çevirecek stratejilerle bu ülkeden de potansiyeli arttırmayı hedeflediklerini belirtti.

Tanfer, "Amerika'da yaklaşık 50 milyon sigortasız vatandaş ve 100 milyon kadar da dar kapsamlı sigorta sahibi var ve yaklaşık 100 milyon kişi diş tedavilerini kendi bütçelerinden karşılıyor. Dolayısıyla yaklaşık 350 milyon kişiden oluşan bir pazardan bahsediyoruz. Bu pazardan örnek vermek gerekirse ABD'de 1 implant ücreti yaklaşık olarak 2000-2500 Dolar civarındadır ve bu fiyat en uygun fiyat olarak nitelendirilebilir. Türkiye'de ise bu rakamın ortalama 600- 700 Dolar civarında olduğunu kabul edebiliriz. Özetle, 10 adet implant yaptırmak isteyen bir hastayı düşünürsek 25.000 Dolar yerine 6.000 Dolar ödeyerek tedavisini tamamlayabilir. Amerika pazarı mesafe olarak uzak olması sebebiyle henüz istediğimiz hedeflere ulaşamamış durumdayız fakat önem verip üzerine eğilen kurumların buradan önemli bir gelir elde edeceğine şüphe yoktur. Özellikle direkt uçuşumuzun olduğu ve mesafe olarak bize yakın olan New York, Chigago ve Washington bölgesi öncelikle hedef bölgelerdendir. Daha öncede belirttiğimiz üzere Avrupa bizim için en önemli bölgedir. Özellikle diş tedavileri de diğer tedaviler gibi sigorta kapsamı dışında tutulmaktadır. Bu sebeple de birçok insan uygun fiyatla en iyi kaliteyi alabileceği ülkeleri seçmektedir. İmplant fiyatı ortalama olarak 1000-1800 Dolar arasındadır. Bu da demek oluyor ki, ülkemiz en kaliteli hizmeti en uygun fiyatla hastaya sunan ülkedir" dedi.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile