SAHA EXPO 2018 Fuarı
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank: 'Cumhurbaşkanımızın 100 günlük icraat programında da ilan ettiği gibi bilim insanlarının ülkeye dönüş seferberliği hedefiyle TÜBİTAK ile uluslararası lider araştırmacılar programını hazırlıyoruz. Bu programla hem yetişmiş insan kaynağımızı ülkemize yeniden kazandıracak hem de dünyanın dört bir yanından araştırmacıları ülkemize davet edeceğiz' 'Yerlileştirme programımız kapsamında, ara malı ithalatını oluşturan yaklaşık 3 bin ürünü detaylı bir şekilde inceledik. İlk aşamada, ülkemizin 30 milyar dolarlık ithalatına karşılık gelen ürün gruplarının yerlileştirilmesine odaklandık' 'Rekabet gücünü devam ettirmenin temel koşulu; ArGe ve yenilikçiliktir. Çok yakın zamanda ülkemizdeki ArGe merkezi sayımızı bine ulaştıracağız'
Varank, İstanbul Fuar Merkezi'nde başlayan SAHA EXPO 2018'in açılışında yaptığı konuşmada, SAHA İstanbul Kümelenmesi'ni çok önemsediklerini ve takdir ettiklerini ifade etti.
"Sizler, sadece savunma sanayimiz için değil, sanayimizin diğer tüm kolları için de örnek bir yapılanma ve örnek bir model ortaya koydunuz." diyen Varank, SAHA İstanbul Kümelenmesi'nin Türkiye için stratejik önem arz eden, yüksek katma değerli ürün üretiminde "katalizör" vazifesi üstlendiklerini ifade etti.
SAHA İstanbul Kümelenmesi'nin firmaların teknolojik yeterliliğini artırmak için önemli işlere imza attığını kaydeden Varank, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Birçok ürün, sizlerin çalışmaları sayesinde millileştirildi. Üniversitelerin bilgi ve teknoloji birikimini de kümelenmeye dâhil ederek, üniversite-sanayi iş birliği açısından somut adım attınız. Sizlerin ortaya koyduğu bu modelin, tüm sanayimizde yaygınlaşarak iş dünyamıza ilham vermesini temenni ediyoruz. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak, 'kümelenme destek programları' kapsamında, sanayimizin rekabet gücünü artırmak için önemli çalışmalarımız var."
- "Ürün gruplarının yerlileştirilmesine odaklandık"
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varank, birbirleriyle ilgili sektörlerin ve firmaların iş birliğini desteklediklerini, büyük bölümü hibe olmak üzere, çok çeşitli mali destekler sağladıklarına dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Sanayi ve ticaret odalarını, yerel yönetimleri, üniversiteleri, teknoloji geliştirme bölgelerini, organize sanayi bölgelerini ve ihracatçı birliklerini de bu sürecin içine katarak, ortak akılla hareket etmeye çalışıyoruz. Sanayi üretimini bütün olarak ele alan bir vizyon ve model çerçevesinde programlar geliştiriyoruz. Türkiye, son 16 yılda, savunma sanayindeki yerlilik oranını yüzde 24’ten, yüzde 65 seviyesine çıkarmayı başardı. Bu gurur verici ivmeyi, elbette siz değerli firmalarımız ve kümelenme yaklaşımının da etkisiyle başardık."
Savunma sanayinin stratejik önemine inanan, bu alanda yatırım yapan ve savunma yatırımlarını milli görev olarak benimseyenlere teşekkür eden Varank, "Bu alanda faaliyet gösteren herkes başımızın tacıdır. Bundan sonra dünyadaki savunma sanayi firmaları arasında, çok daha fazla Türk firması göreceğimize içtenlikle inanıyorum. Bu hedefe ulaşmak için gereken her şeye sahibiz. Yetişmiş insan gücümüzle, vizyonumuzla, ufku geniş firmalarımızla, cesur müteşebbislerimizle ve Cumhurbaşkanımızın desteğiyle, bu hedefe hep birlikte yürüyoruz." diye konuştu.
Varank, Bakanlığa bağlı TÜBİTAK ve KOSGEB'in tüm kaynakları ve tecrübesinin, yerli ve milli savunma sanayi için seferber edildiğini dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Savunma sanayimizin ihtiyaç duyduğu stratejik ürünlerin Ar-Ge'sine TÜBİTAK vasıtasıyla çok önemli katkılarda bulunuyoruz.TÜBİTAK’ın Ar-Ge’sine destek verdiği birçok ürün, silahlı kuvvetlerimiz tarafından kullanılıyor. Bakanlığımız, savunma sanayinin yanı sıra diğer sanayi kollarında da yerlileştirmeye tam destek veriyor. Yerli ve milli üretimi 'stratejik bir yaklaşımla' ele alıyor, pek çok kanaldan, güçlü bir şekilde destekliyoruz.
Hem 100 günlük eylem planımızda, hem de kısa süre önce açıkladığımız 'destek ve önlem paketimizde'; ülkemize teknolojik üstünlük kazandıracak olan projelere, cari açığı azaltacak yatırımlara öncelik vereceğimizi ilan etmiştik. Büyüme potansiyelimizi artırmak için rekabete ve verimliliğe dayalı bir üretim anlayışını her sektöre yaymayı hedefliyoruz. Yerlileştirme programımız kapsamında, ara malı ithalatını oluşturan yaklaşık 3 bin ürünü detaylı bir şekilde inceledik. İlk aşamada, ülkemizin 30 milyar dolarlık ithalatına karşılık gelen ürün gruplarının yerlileştirilmesine odaklandık."
- "İnsan kaynağı en önemli unsurların başında"
Mustafa Varank, özel sektör paydaşlarıyla ön-fizibilite çalışmalarına başladıklarını belirterek, "Ayrıca, bağlı kuruluşlarımız üzerinden, yüksek teknoloji odaklı projelere özel destekler sunduk. KOBİ gelişim destek programı, tekno yatırım destek programı, yerli makina teçhizat destek programı, sanayi yenilik ağları mekanizması gibi birçok destek ve teşvik programını eş zamanlı olarak yürütüyoruz." şeklinde konuştu.
Varank, yerlileştirme programlarında, Ar-Ge desteklerinde, yatırım teşviklerinde yüksek teknolojide paradigma değişimlerini yakalamayı hedefleyen, bugünden 5-10 yıl sonrasına etki eden adımlar atacaklarını söyledi.
Bunu başardıkları zaman, sınıfında dünyanın en iyisi yüksek teknoloji ürünlerini geliştirip ürettiklerini gördüklerini belirten Varank, burada insan kaynağının en önemli unsurların başında geldiğini anlattı.
Varank, yıllardır, yetişmiş insan kaynağının adeta bir beyin göçü ile kaybedildiğine işaret ederek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Şimdi, Cumhurbaşkanımızın 100 günlük icraat programında da ilan ettiği gibi bilim insanlarının ülkeye dönüş seferberliği hedefiyle TÜBİTAK ile uluslararası lider araştırmacılar programını hazırlıyoruz. Bu programla hem yetişmiş insan kaynağımızı ülkemize yeniden kazandıracak hem de dünyanın dört bir yanından araştırmacıları ülkemize davet edeceğiz.
İnanıyorum ki bu çalışmalarımız sanayicilerimizin yüksek teknoloji geliştirme süreçleri için birer fırsat olacak. Türkiye küresel bir güçtür. Bizim bu gücümüzü tahkim eden en önemli enstrümanlardan birisi, hiç şüphesiz savunma sanayinde ortaya koyduğumuz ürünlerdir. Türkiye bugün, kendi uydusunu, insansız hava aracını, eğitim uçağını, helikopterini, piyade tüfeğini, zırhlı taşıyıcılarını, füze ve roket sistemlerini, muharebe gemisini üretecek duruma geldi."
- "Ülkemizdeki Ar-Ge merkezi sayımızı bine ulaştıracağız"
Savunma sanayinin gelişmesi için tüm paydaşlar arasında güçlü bir uzlaşı ve hedef birlikteliği, cesur bir irade gördüklerini belirten Varank, Türk savunma ve havacılık sanayinin ulaştığı Ar-Ge yatırım düzeyinin geleceğe dair umutlarını artırdığını kaydetti.
Varank, savunma ve havacılık sanayi cirosunun, yaklaşık yüzde 21’inin Ar-Ge’ye ayrıldığını belirterek, şu bilgileri verdi:
"Bu Ar-Ge performansı, diğer yüksek katma değerli sektörlerimize de örnek olmalıdır. Ancak, bu şekilde güçlü, sürdürülebilir ve sağlıklı bir büyüme ivmesi yakalamamız mümkün olacaktır. Biliyoruz ki Ar-Ge’ye yatırım, geleceğe yatırımdır. Ar-Ge yük değil, sanayimizin kaldıracıdır. Rekabet gücünü devam ettirmenin temel koşulu, Ar-Ge ve yenilikçiliktir. Bakanlık olarak Ar-Ge merkezlerimize yatırım, finansman, stopaj, vergi, sigorta gibi konularda çok önemli destekler veriyor, indirimler yapıyoruz.
Ülke olarak, savunma sanayinde 'yerli ve milli üretimin' vazgeçilmez önemde olduğunu yakın zamanda yaşayarak öğrendik. Zeytindalı ve Fırat Kalkanı operasyonlarında millet olarak bir kez daha gördük ki, kendi milli ve yerli gücümüzle aşamayacağımız hiçbir engel yoktur. Yaşadığımız bu kadim coğrafyada, güçlü kalmak bizim için bir tercih değil, mecburiyettir."
Bugün açılan SAHA EXPO Fuarı'nın da büyük ve güçlü Türkiye’nin bir göstergesi ve övünç kaynağı olduğunu vurgulayan Varank, fuarda oluşacak iş birliği ve dayanışmanın, sadece savunma sanayi için değil, sanayinin tüm alanları için ilham verici olacağını sözlerine ekledi.
Konuşmalarının ardından SAHA İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı ve Baykar Genel Müdürü Haluk Bayraktar, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank'a hediye takdiminde bulundu. Hediye takdimlerinin ardından Varank, katılımcılarla birlikte fuarın açılış kurdelesini kesti ve stantları ziyaret etti.