'Şahsiyetin Değil Muhabbetin Şöhretiyiz'

MUSA ALCAN - "Ekmek Teknesi" isimli televizyon dizisinde canlandırdığı karakterle izleyicinin beğenisini kazanan karikatürist, oyuncu ve senarist Hasan Kaçan, TRT'de yayımlanan "Heredot Cevdet Saati"nde yeniden izleyiciyle buluşuyor.

Dizinin proje sahibi, başrol oyuncusu ve 4 senaristinden biri olan Kaçan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sanat dallarının birbiriyle bağlantılı olduğunu ifade ederek, "Sanatçı edepli olmalı. Öyle olunca, ne anlatıp ne anlatmayacağını, ne söyleyip ne söylemeyeceğini bilir" dedi.

Hasan Kaçan, sanatçının zaman içerisinde kendini yetiştirmiş ve pişmiş olması gerektiğine işaret ederek, "Ham sanatçı olmamaya gayret etmeli. Ham olursan insanların boğazına durursun. Ne ham olmalı, ne çürük olmalı. İkisinin ortasında, olgun olmalı. Eğer genç bir sanatçıysa, olgun olmasına daha zaman varsa, o zaman büyüklerinden örnek alıp kendine yol biçmeli" ifadelerini kullandı.

Yaptığı işlerde, kime ne fayda sağladığına dikkat ettiğini belirten Kaçan, Heredot Cevdet'e ilişkin şunları aktardı:

"Bizim hedefimizde, 'Burada bir şeyler anlatalım. İnsanlar eğlensin. Şu kadar vakitleri de böylelikle tatlı bir tebessümle geçsin' var ama aslında bir derdimiz, bir sıkıntımız var. Anlatmak, paylaşmak istediğimiz şeyler var. Bunun için Heredot Cevdet, bugün Heredot Cevdet'tir, öbür gün başka bir şeydir. Yani bizim için, bu bir vasıta."

- "Merhamet denilen şey kayboldu"

Hasan Kaçan, her zaman diliminin, kendine göre olumlu ya da olumsuz yanları olduğunu vurgulayarak, "Merhamet denilen şeyin, kendim de dahil olmak üzere, insanlarda çok büyük bir miktarda kaybolduğunu ve insanların kalbinin eskisine oranla katılaştığını görüyorum. Belki, modern hayatın bize getirdiği en feci şey, merhametin ortadan kaybolmuş olması. En büyük değişiklik o" diye konuştu.

Bu durumun yansımalarına dikkati çeken başarılı oyuncu, şu bilgileri verdi:

"Sokakta gözünüzün önünde birisi düşse, kıvranmaya başlasa, çoğu insan, yanından dümdüz yürüyüp gidiyor. İnsanların ölümleri, trafik kazaları, aklınıza hayalinize gelebilecek en kötü şeylerin sürekli, özellikle medya tarafından gösteriliyor olması, bir süre sonra o durumu normalleştiriyor bana soracak olursanız. Hakikaten artık, yüzlerce insanın öldüğü habere bakarken, aynı zamanda çorbaya da lakur lukur yumulabiliyoruz. Bu bizim gırtlağımızdan geçebiliyor. Kendimi dahil ederek konuşuyorum, genel bir insanlık problemini bütün dünya yaşıyor."

- "O zamanlar adımız sanımız bilinirdi, şimdi yüzümüz tanınır oldu"

Hasan Kaçan, 18 yaşındayken çizdiği karikatürlerle tanındığını aktararak, "Otobüse veya vapura bindiğimizde, o hafta dergi çıktığında, arkada bizim hakkımızda konuşulduğunu duyardık. Hafif argoyla karışık övgüleri hep duyuyorduk ve buna bıyık altından kıs kıs gülüyorduk. O zamanlar adımız, sanımız biliniyordu. Şimdi yüzümüz tanınır oldu" dedi.

İzleyici ile arasında "Hasan Abi" durumunun söz konusu olduğuna vurgu yapan ünlü oyuncu, "Aramızdaki ilişki, tanınmışlık ve şöhret gibi değil de, ailenin bir ferdi gibi. Biri geldi 'Abi sanki seni bizim kahvede görüyorum, geliyor musun bizim kahveye?' dedi. Samimi olarak söylüyor. O tür bir yakınlık, bir muhabbet var. Şahsiyetin şöhretini değil de, muhabbetin şöhretini tercih ediyoruz" ifadelerine yer verdi.

Hasan Kaçan, karikatürü sinemada kullandığını ve bir projeye başladığında, ilk işinin karakterleri çizmek olduğunu dile getirerek, "İletişim dediğimiz şey, tek boyutlu çizginin dışına çıktı. Artık, insanlar bunu kanıyla, canıyla, 3 boyutlu görmek, izlemek istiyor ya da böyle bir alışkanlık oldu. Dolayısıyla artık karikatürcülüğü bir avantaj olarak, mizahçılığı da senaryo içerisinde geliştirerek, yazılarımızla devam ettirmeye çalışıyoruz" diye konuştu.

Heredot Cevdet'in, anlatı kültürünün bir ürünü olduğunu ve senaryoyu ekip halinde yazdıklarının altını çizen Kaçan, diziye ilişkin şunları kaydetti:

"Bunun formülü neyse, tabii ki söylenmiyor. Kuru fasulyeci, köfteci formülünü nasıl söylemiyorsa, kolanın bile kendine göre bir formülü varsa, bizim de kendimize göre bir formülümüz var. Daha doğrusu söylesek de kişiye özel, tamamen el ayarı. Herkesin kullandığı malzemeyi kullanıyoruz. 29 harfin dışında bir şey yok ama bilinmeyen, genç arkadaşlarımızın hatıralarında, genlerinde olan ama hayatında olmayan bir takım kelimeleri de üstüne basa basa, ön plana çıkarmaya çalışıyoruz."

- "Kalp" yerine "gönül", "olanak" yerine "imkan"

Kaçan, "kalp" yerine "gönül", "olanak" yerine "imkan" kelimelerini tercih ettiklerini belirterek, "Çünkü bunların, ötekinden çok daha büyük anlamlar ifade ettiğini düşünüyoruz, ki aslında öyledir. Gönül kelimesinin karşılığı, hiçbir dilde yoktur ama kalbin vardır. Samimi olmasına, konuşma dili gibi olmasına, gerçek olmasına gayret ediyoruz. Bu bir takım oyunu. Becermeye gayret ediyoruz" dedi.

Heredot Cevdet'in, bir gönül adamı olduğunu sözlerine ekleyen Kaçan, şöyle konuştu:

"Güzel şeyler söylemeye ve anlatmaya, felaket habercisi olmamaya dikkat eden bir adam. En olumsuz hikayeyi anlatırken bile, oradan olumlu bir netice çıkarır. Deli midir, veli midir, akıl hastası mıdır, yoksa çok zeki bir adam mıdır? Bizim için asıl önemli olan, ne anlattığıdır. Kıyaslamak yanlış olur ama Yunus Emre'nin ve Necip Fazıl Kısakürek'in bir derdi vardı. Bütün derdi, dertli olması zaten. Derdi olmayan bir insan olmasını bekleyemezdik Heredot Cevdet'ten."

Ekmek Teknesi dizisinin devamı niteliğindeki dizide, Ateş Uçan, Yaşar Uzer, Levent Çiçek, Mehmet Dirmen, Deniz Salman, Levent Beceren, Cansu Öngel ve Onur Saraçer rol alıyor.

Dizi, hafta içi her gün haber sonrası TRT1 kanalında yayınlanıyor.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile