Sahurda Az Yiyerek Tok Kalmanın Yolları
Sahurda bir kişinin bilinçli yediği az yemekle gün boyunca tok kalabileceğini söyleyen Prof. Dr. Hulusi Atmaca, “Burada miktar değil ne yiyeceklerimiz önemlidir” dedi.
Sağlıklı oruç tutmanın yollarını açıklayan Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hulusi Atmaca, Ramazan ayının bu yıllarda uzun günlere denk gelmesi nedeniyle doğru beslenmenin önemine değindi. Atmaca, “Yaklaşık 17 saatlik bir oruç var. Dolayısıyla burada dikkat etmemiz gereken önemli noktalar var. Öncelikle herhangi bir hastalığı olanlar hekimleri ile irtibat kurup bu Ramazan ayında ne şekilde hareket etmeleri gerektiğini, oruç tutup tutamayacağı konusunda bilgi sahibi olması gerekiyor. Oruç tutanlar için dikkat edilmesi gereken noktalar şunlardır: Bu uzun saatlerde daha az aç kalmayı gerektirmek için en sık yapılan hatalardan birisi de fazla yemektir. Fazla yemek demek acıkmanın daha az olacağına garanti oluşturmuyor. Yani bir insan daha fazla yiyerek daha az acıkma durumu ile karşı karşıya kalmıyor. Özetle bir kişi az yemek yerse de tok kalabilir. ‘Çok yemek yiyerek tok kalırım’ düşüncesi son derece yanlış. Bu sadece o kişinin sağlığını tehdit eder. Özellikle 17 saatlik bir açlıktan sonra aşırı fazla beslenme sahurda da bunu sürdürmek sadece o kişinin sağlığını aleyhinde cereyan eden bir alışkanlıktır. Burada önemli olan miktar değil ne yiyeceklerimiz önemlidir. Sahur her türlü meyvenin tüketilmesi için müsaittir. Sebzeli her türlü yemekler tüketilebilir” diye konuştu.
ACIKMA VE HALSİZLİĞE KARŞI KEPEKLİ YA DA TAM BUĞDAY EKMEĞİ
Ramazan ayında tüketilen ekmek konusunda da uyarılarda bulunan Atmaca, “Tabi ki Ramazan’ın vazgeçilmezi pidedir. Pide adeta sembolize hale geldi. Ama burada özellikle sahurda insanların tam buğday ekmeği ya da kepekli ekmek yemelerini tavsiye ediyorum. Özellikle bazı insanlarda iftara doğru bir baş ağrısı, halsizlik başlıyor ve kendilerini yatağa atmak zorunda kalıyorlar. Özellikle bu insanların kepekli ekmek ya da tam buğday ekmeğine dönmelerini tavsiye ediyorum. Görecekler ki bu şikayetleri kaybolacak ya da belirgin bir şekilde azalma gösterecek” şeklinde konuştu.
SAHURDA TATLI YEMEYİN
Ramazan ayında tatlıya bir sınırlandırma getirilmesini isteyen Atmaca şu bilgileri verdi: “Tatlı yememek sahurda çok önemlidir. Tatlıyı hiç bir zaman önermiyoruz. Beyaz şekerin girdiği hiç bir gıdayı ne sahurda ne iftarda önermiyoruz ama bazen bir ihtiyaç olabiliyor. Orda da ölçülü olmalarını öneriyorum ve en doğrusu tatlı ihtiyacını karpuz gibi, hurma gibi tatlı meyvelerle gidermeleri konusunda çabaları olursa zamanla bu alışkanlık haline dönebilir. İftara başlarken her zaman söylediğimiz gibi bir çorbadan sonra mümkünse biraz ara vermek ve daha sonra diğer yemeklerle devam etmek şeklinde bir beslenme öneriyoruz. Gecenin çok kısalmasından dolayı insanlar gece yiyorlar, bir daha sahura kalkmıyorlar. Halbuki mutlaka sahurun son süresine kadar beklemek gerekiyor. Çünkü uzun bir açlık dönemi ve susuzluk tehlikesi var. Özellikle yaşlılar ve aktivite gerçekleştirecek kişiler için susuzluk riski var. Bu susuzluk riskini çok sulu meyvelerle giderilebilir.”