"Sakin Şehir Halfeti" Hareketlendi

Büyük bir bölümü 2000'den itibaren Birecik Barajı'nın suları altında kalan Halfeti'ye günübirlik gelen ziyaretçiler, sayısı hızla artan tekne turlarına katılarak, "batık kent"in üzerinde seyahat ediyor.

Başta birçok medeniyete ev sahipliği yapan ve İncil'in bir nüshasının çoğaltıldığı rivayet edilen Rumkale olmak üzere, Türkiye'deki en uzun 3 ahşap köprüsünden biri olan 135 metrelik asma köprüden geçme imkanı bulan ziyaretçiler, yaklaşık bir saat süren tekne turuyla su altında kalan camilerin minareleri, Savaşan köyü ve taş evleri görme fırsatı buluyor.

Turistler, nehir kıyısında kurulan tekne görünümlü duba restoranlarda da yöresel yemeklerin tadına bakıyor.

"Dünyada siyah gülün yetiştiği tek yer" olarak kabul edilen Halfeti, sakin ve huzur veren özelliğiyle Cittaslow Uluslararası Koordinasyon Komitesi'nin Finlandiya'da düzenlenen toplantısında, "Sakin Şehir" ağına dahil edildi.

Bir televizyon kanalında yayınlanan başrollerini Ece Uslu ile Yavuz Bingöl'ün oynadığı "Karagül" dizisinin ardından özellikle günübirlik ziyaretçilerin akınına uğrayan Halfeti, yeni projelerle Güneydoğu'nun turizm merkezi olma yolunda ilerliyor.

-"En çok gezi teknesi Halfeti'de"

Halfeti Kaymakamlığı İlçe Proje Koordinatörü Nihat Özdal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yaklaşık beşte 3'ü su altında kalan Halfeti'yi turizmde "saklı cennet" olarak nitelendirdi.

Halk arasında "kayıp kent" olarak da nitelendirilen Halfeti'nin, Birecik Barajı'nın yapılmasıyla sular altında kalmaya başladığını belirten Özdal, ilçede turizm denilince akla ilk tekne turlarının geldiğini söyledi.

İlçede 2000'li yıllarda bir tekne bulunduğuna işaret eden Özdal, bu sayının 33'e ulaştığını ifade ederek, "Belki de Türkiye iç sularında en çok gezi teknesi Halfeti'de" dedi.

Gölette irili ufaklı teknelerle Rumkale ve sular altında kalan Savaşan köyüne turlar düzenlendiğini dile getiren Özdal, şöyle devam etti:

"Rumkale özellikle Hristiyanlar açısından önemli bir yere sahip. Hz. İsa'nın havarilerinden Aziz Paulus'un Rumkale'de yaşadığı ve İncil'in önemli nüshalarını burada çoğalttığı söyleniyor. Rumkale'de, Ermeniler açısından kutsal sayılan Aziz Nerses Kilisesi, Süryaniler açısından kutsal sayılan bir manastır bulunuyor. Rumkale'nin stratejik olarak da önemi var. Çünkü Anadolu'yu fethetmek isteyen medeniyetler kaleyi bir kapı olarak görmüş, Anadolu'dan ne kadar kavim geçmişse bunların izlerini Rumkale ve Halfeti'de görmek mümkün. Kale, Mercidabık Savaşı ile Yavuz Sultan Selim döneminde Osmanlılar'ın eline geçerek bugün kadar ulaşmış."

Tekne turlarının önemli rotaları arasında bulunan kalenin, Gaziantep Kültür ve Turizm Müdürlüğünce restorasyon çalışmalarının sürdüğüne işaret eden Özdal, Savaşan köyünde sular altında kalmayan taş evlerin turizme kazandırılması için Şanlıurfa Valiliği, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ve Halfeti Kaymakamlığınca çalışma başlatıldığını kaydetti.

-Cittaslow: Halfeti

Özdal, Halfeti'nin 26 ülkede 175 üyesi bulunan nüfusu 50 binden az kentlerin üye olabildiği sürdürülebilir bir yerel kalkınma modeli olan Cittaslow ağına dahil edildiğini söyledi.

Uygulamanın yerel yönetimlerin doğasını, geleneklerini, yemeklerini ve diğer özelliklerini koruyarak kalkınmasını hedeflediğini ifade eden Özdal, "Cittaslow, dünyada hızlı kentleşmeye fast foodlara karşı alternatif kent bilinci, yerel kalkınma modeli oluşturmak amacıyla kurulmuş bir yapılanma. Dünyada 26 ülkeden 175 üye kent var. Türkiye'den Halfeti ile beraber 9 üye var. Halfeti sadece Türkiye'nin değil Ortadoğu'nun da en son ağa katılan kenti oldu" diye konuştu.

Sakin şehir ağına katılan tarihi yapıların yer aldığı eski Halfeti'de, öncelikle betonarme yapıların temizleneceğini, tarihi yapıların da restore edileceğini anlatan Özdal, Halfeti'nin ağ sayesinde "Sakin Şehirler"i gezen turist profiline sahip ziyaretçileri de ağırlamaya başlayacağını belirtti.

Halfeti'de akla gelen her türlü su sporunun yapıldığını vurgulayan Özdal, ilçeye gelen turist sayısının her geçen gün arttığını, Karagül dizisiyle de bu sayının katlandığını kaydetti.

-Rivayete göre kara gül

Diziye adını veren kara gülün dünyada sadece Halfeti'de yetiştiğinin kabul edildiğini belirten Özdal, kara gülün hikayesini, rivayete göre şöyle anlattı:

"Halfeti'de sular altında kalan Ulu Cami'nin Ermeni ustası Adır'ın Ermenice Gülkız anlamına gelen Vartuhi adında çok güzel bir kızı varmış. Vartuhi evlerinin avlusunda Halfeti'nin en güzel kırmızı güllerini yetiştiriyormuş. Annesi doğarken ölen Vartuhi, Adır ustanın dünyadaki tek varlığıymış.

Nehrin karşı kıyısında güvercin ve keklik yetiştiren Fırat adında kimsesiz bir delikanlı varmış. Bir gün kaçan güvercinin peşinden Vartuhi'nin güllerinin bulunduğu Adır ustanın avlusuna gelen Fırat, burada genç kızı görmüş ve iki genç birbirine aşık olmuş. Vartuhi'nin babası 'her şeyi' olarak gördüğü kızının evlenmesine karşı çıkınca kavuşamayan iki genç, Fırat'ın sularına atlayarak intihar etmiş. Derler ki; iki gencin ölümünden sonra Halfeti'deki tüm kırmızı güller siyah açmış."