EFSUN YILMAZ - İzmir'in kırsal mahallelerinden Kavacık'ta yaşayan ve 45 yaşında resim yeteneği keşfedilen Meryem Düzgünkaya, 8 yılda 3 sergi açtıktan sonra yalnız yaşadığı köy evini ücretsiz resim dersi için çocuk, kadın ve engellilere açtı.
Henüz 3,5 yaşındayken çocuk felci geçirerek ortopedik engelli olan, tekerlekli sandalyeye bağlı yaşayan ve çok istemesine rağmen ilkokuldan sonra eğitimini sürdüremeyen Düzgünkaya'nın hayatı, 8 yıl önce mahallelerine gelen bir ressamın verdiği dersle değişti.
Kısa süreli eğitimde resimdeki yeteneğini keşfeden Düzgünkaya, daha sonra doğal yaşamı anlatan tablolar yapmaya başladı.
Yöresel giyimi nedeniyle 'şalvarlı ressam' olarak anılan Meryem Düzgünkaya, 45 yaşından sonra 3 sergi açtı, tablolarını da Almanya, Norveç gibi Avrupa ülkelerindeki sanatseverlere gönderdi.
Sanat eleştirmenlerinden olumlu eleştiriler alan Düzgünkaya, ulusal bir sanat atölyesi ve yerel yönetim iş birliği ile düzenlenen organizasyon kapsamında 'yılın sanatçısı' ödülünü de kazandı.
Düzgünkaya, köyündeki çocuklara, kadınlara ve engellilere de sanat için şans vermek isteyerek, eşini kanserden kaybettikten sonra yalnız yaşadığı evinde ücretsiz resim dersi vermeye başladı.
- Hayatı zorluklarla dolu
Meryem Düzgünkaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yeteneğini farkettikten sonra evini resim atölyesi gibi kullanmaya başladığını, hayallerini tuvale aktardığını dile getirdi.
Açtığı sergilerinin ilgi gördüğünü anlatan Düzgünkaya, 'Sanat camiasında şalvarlı, yazmalı ve aynı zamanda engelli bir köylü kadınına çok rastlanmaz. Hiçbir zaman geldiğim yerden, engelimden ve giyimimden utanmadım. Şalvarlı ressamım ve bununla gurur duyuyorum. Her yere şalvarımla gidiyorum. Özellikle tablolarımın yurt dışından talep görmesi beni çok mutlu ediyor.' diye konuştu.
Bazı kuruluşlar ve sivil toplum örgütlerince ödüllendirildiğini hatırlatan Düzgünkaya, köylerde kendisi gibi keşfedilmemiş başka yeteneklerin de bulunduğuna inandığını söyledi.
Düzgünkaya, engellilere, çocuklara ve kadınlara destek vermeye çalıştığını anlatarak, 'İstekli olan çocuklara resim tutkusunu aşılamaya çalışıyorum. Benim evim atölyem, köyümün çocukları da öğrencim oldu. Herkes sanat yapmalı, ister eğitimli, şehirli olsun, isterse okuma yazma bile bilmesin.' ifadelerini kullandı.
Hayatının zorluklarla dolu olduğunu ama tuvale aktardığı yerlere gitmeyi hayal ettiğini söyleyen Meryem Düzgünkaya, herkesin sanata ihtiyacı olduğunu belirtti.
Düzgünkaya, bir sanat atölyesi kurarak daha çok insana ulaşabilmeyi arzuladığını vurgulayarak, engellilerin sesini duyurabilmek amacıyla eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün resmini de yaptığını ancak görev yaptığı dönemde kendisine ulaşamadığını ifade etti.
- Haftada 1 kez köy evinde resim eğitimi
Meryem Düzgünkaya'nın öğrencilerinden Hasan Ali Tarhan (8), haftada bir kez eğitim aldığını ve resim yapmaktan çok hoşlandığını anlattı.
Renklerle oynamayı çok sevdiğini ifade eden Tarhan, resim öğretmeni Düzgünkaya ile köyde gördüklerini çizdiklerini söyledi.
Spastik engelli Yasemin Bayer (41) de resim çizerken çok mutlu olduğunu ifade etti.
'Şalvarlı Ressam'dan Engelli Ve Çocuklara Resim Dersi
İzmir'in kırsal mahallerinden Kavacık'ta 45 yaşında resim yeteneği keşfedilen ve 8 yılda 3 sergi açan engelli Meryem Düzgünkaya, köy evini resim yapmayı öğrenmek isteyen çocuk, kadın ve engellilere açtı Düzgünkaya: 'İstekli olan çocuklara resim tutkusunu aşılamaya çalışıyorum. Benim evim atölyem, köyümün çocukları da öğrencim oldu. Herkes sanat yapmalı, ister eğitimli, şehirli olsun, isterse okuma yazma bile bilmesin' 'Sanat camiasında şalvarlı, yazmalı ve aynı zamanda engelli bir köylü kadınına çok rastlanmaz. Hiçbir zaman geldiğim yerden, engelimden ve giyimimden utanmadım. Şalvarlı ressamım ve bununla gurur duyuyorum'