Sanatçı Ahmet Kaya'nın Eşi Gülten Kaya Açıklaması

The Green Park Otel'de düzenlenen toplantıda Ayşe Böhürler'in moderatörlüğünde yapılan "Ortak Geleceğimizi İnşa Ederken Yaralarımızı Nasıl Sarmalıyız-" oturumunda konuşan sanatçı Ahmet Kaya'nın eşi Gülten Kaya, bu sürecin hangi aidiyetten olunursa olunsun her kesimden kadınların omuzlarında yükselecek olan bir süreç olduğunu söyledi.

İnsanları yetiştirenlerin kadınlar olduğunu belirten Kaya, "Doğuran, büyüten, eğiten ağırlıkla biz kadınlar oluyoruz. Dolayısıyla yeni bir toplumun inşası bizlerin elinde, omuzlarında ve emekleriyle gerçekleşecek. Bu açılardan bu çalışmayı önemsiyorum. Şimdi yaralarımızı nasıl sarmalıyız için toplandık. Ben diyorum ki önce tanışalım, ondan sonra helalleşelim. Bu toplantıyı bir tanışma sayıyorum" dedi.

Dünyanın her yerinde zamansız olarak on binlerce insanın öldüğünü belirten Kaya, şöyle konuştu:

"Yaraları sarmak biz kadınlara kaldı. Kadınlar hep birlikte şifacı olmak zorunda. Geleceğin dünyasını ağırlıkla yine kadınlar kuracaklar. Kolay olacak mı bilemeyiz. Biz kendi toplumumuza bakarak sorular soralım ve bu sorular 2013 yılının soruları olabilir. Örneğin; siyaset dilinin de kullandığı kardeşlik söylemleri var. Peki neden kardeşlerimizi yok saydık, ne istiyorlardı, onların istedikleri onların hakları mıydı, yoksa o haklar bize yapılacak bir haksızlık mıydı- Bu tür basit soruları aynı zamanda sihirli sorular olarak görüyorum. Zannediyorum bu soruları sordukça ve çoğalttıkça bu sorulan soruların cevapları da çoğalacak. Bu cevapların yaralarımızı iyileştireceğine inanıyorum. İyileştireceğimiz her yara kaybettiğimiz kanı yerine koyacak. Sonuç olarak yaralarımızı saralım. En doğru merheminin demokrasi olduğunu düşünüyorum. Bu merheme inanalım, insan haklarıyla, hukukla, adaletle, eşitlenerek yaralarımızı saracağız."

-"Barış İslam'ın ta kendisidir"-

Konuşmacılardan Hüda Kaya ise bugün geç kalınmış olunsa bile farklı kesimlerden kadınlarla Diyarbakır'da bulunmaktan mutluluk duyduğunu kaydetti.

Tevhide inandıklarını anlatan Kaya, "Tevhid birleşmektir, barış dinin ta kendisidir. Barış İslam'ın ta kendisidir. Rabimizin 'Tarağın bütün dişleri gibi bütün insanlar eşittir' ilkesine göre biz insanları tarağın bütün dişleri gibi eşit kabul ettiğimizde tevhidi pratik olarak gerçekleştirmiş olacağız. Ben hala içinde bulunduğumuz bu barış sürecine yüreğim kıpır kıpır, endişeyle her sabah acaba ne olur diye korkarak bakıyorum. Bu barış sürecinde ben tüm kalbimle inanıyorum kadınlar olmazsa, barış için ellerini taşın altına koymazsa bu barış sürecinin başarıyla sonuçlanacağını da düşünmüyorum ama kalbim ferahlıyor, çünkü her yerde kadınlar barış için koşturmaktalar" diye konuştu.

-Afla eğitimlerini tamamlayan başörtüsü mağdurları-

Başörtüsü sorununa da değinen Kaya, binlerce kızın okullarını terk etmek zorunda kaldığını ve 15 yıl sonra afla eğitimlerini kaldıkları yerden tamamlayanlar olduğunu söyledi.

Bir şekilde okullarını tamamlayan bu kişilerin bu kez de yaştan dolayı kamu personeli olamama gibi bir durumları olduğuna değinen Hüda Kaya, "Bununla ilgili düzenlemelerin yapılması gerekiyor. Ayrıca başörtüsüyle ilgili özgürlüğün hala anayasal güvence altına alınamaması yüreğimizi burkan önemli hadiselerden biridir. Bu özgürlüklerin anayasal güvence altına alınmasını da talep ediyoruz" dedi.

Sosyolog Nahide Bingöl, konuşmasını Kürtçe yapmayı düşündüğünü ama çocukluk döneminde okullarda Türkçe bilmediği için çektiği sıkıntıyı konuklara çektirmemek için konuşmasını Türkçe yapmaya karar verdiğini bildirdi.

Çok önemli bir süreçten geçildiğine değinen Bingöl, "Bizim beklentimiz arzumuz barıştır. Ancak ortak bir gelecek inşa edeceksek, nasıl yıllar geçirdiğimizi biraz bilmeniz gerekiyor" ifadelerini kullandı.

"Ortak Geleceğimizin İnşasında Buluşan Kadınlar" temasıyla düzenlenen 11. Kadın Buluşması, yarın da sürecek.

Muhabir: Ahmet Kaplan

Yayıncı: İrfan Cemiloğlu