Sanayi Bakanı Ergün 'Nisan Ayı Sanayi Üretim Endeksi'ni Değerlendirdi

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Nisan ayına ait Sanayi Üretim Endeksini değerlendirdi. Ergün, 2012 yılı Nisan ayında sanayi üretim endeksi beklentileri aşarak bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 1,8 arttığını belirterek, "Takvim etkisinden arındırılmış endeks 2012 yılı Nisan ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 4,5, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış sanayi üretim endeksi ise bir önceki aya göre yüzde 1,0 artış göstermiştir" dedi

Sanayi üretim endeksinin 2005 yılından bugüne kadar olan dönemde en yüksek Nisan ayı seviyesine ulaştığını bildiren Ergün, sanayi üretim endeksinin 29 aydır aralıksız büyüme gösterdiğine dikkati çekti. Nisan ayı sanayi üretim endeksinin verileriyle birlikte 2012 yılının ikinci çeyreğine ait verilerinin gelmeye başladığını hatırlatan Ergün, "Görüyoruz ki ülke sanayisi dünyadaki tüm çalkantılara rağmen piyasa beklentileri üzerinde bir performans sergilemiştir. Böylece Orta Vadeli Program'da açıkladığımız yüzde 4'lük büyüme hedefinin ne kadar gerçekçi ve ulaşılabilir olduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır" dedi.

Bakan Ergün, gelişmiş piyasa ekonomilerinin kriz içinde olduğu bu ortamda dahi ülke ekonomisinin başarılı olmasının altında güven ve disiplinin yattığını belirterek, "Aslında ekonomi yönetimi olarak bizi krizin kaynağı olan ülkelerden ayıran nokta da budur. Gelinen noktada Euro bölgesi yüzde 11 gibi tarihinin en yüksek işsizlik oranlarıyla, bankacılık krizleri, kamu borç krizleri ile uğraşırken ülkemizin tüm bu konularda sağlam durabilmesi proaktif ve riskleri iyi değerlendiren, gerekli önlemleri zamanında alabilen bir ekonomi yönetiminin bir sonucudur" ifadelerini kullandı

Türkiye'nin işlerin iyi gittiği zamanda bile radikal önlemleri alabilmiş dolayısıyla işlerin bozulduğu dönemde dayanıklılığını artırdığını söyleyen Ergün, bu açıdan bakıldığında Euro bölgesi ülkelerinin Türkiye'den alacağı çok ders olduğunu bildirdi. Bakan Ergün, açıklamasında şunları kaydetti: "Türkiye'nin de tüm bunlara rağmen belli sorunlu alanları vardır, fakat bu alanlar yönetilebilir seviyededir. En büyük sorun olarak görülen husus cari açık konusudur. Bunun kısa vadeli ve uzun vadeli bir diğer deyişle yapısal diyebileceğimiz çözümleri üzerinde alternatifler geliştirdik. Nitekim kısa vadeli çözümler sonuç vermeye başladı.

Şimdi sıra uzun vadeli çözümlerde. Bu konuda makro düzeyde tasarrufların artırılması, bankacılık sisteminde, teşvik sisteminin güncellenmesi gibi bazı değişiklikler yer alıyor. Mikro düzeyde Ar-Ge ve innovasyon faaliyetlerinin artırılması, girişimciliğin desteklenmesi ve yüksek katma değerli ürünlerin üretim ve ihracatımız içindeki payının artırılması, markalaşma konuları yer alıyor. Bakanlık olarak bizim bu alanlarındaki desteklerimiz her geçen gün artıyor. Önümüzdeki dönemde Ar-Ge ye innovasyona dayalı iş fikri sahipleriyle sermaye sahiplerini bir araya getirecek yeni programlarla bu konularda daha hızlı gelişmelere şahit olacağız. "