‘‘Sarı Gelin‘‘ Dink‘e Armağan Edildi

ABD‘de Türk ve Ermeni genç müzisyenlerin dostluk konserinde, Adnan Saygun ve Edgar Manas gibi ünlü Türk ve Ermeni sanatçıların eserleri yorumlandı, "Sarı Gelin" parçası öldürülen gazeteci Hrant Dink‘e armağan edildi.

Türkiye‘nin Washington Büyükelçiliği rezidansında düzenlenen konserin evsahipliğini, Büyükelçi Namık Tan ve eşi Fügen Tan yaptı.

Konsere, şu anda Washington‘da bulunan ABD‘nin Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone, eşi Marie Ricciardone ile birlikte katıldı.

Büyükelçi Tan yaptığı konuşmada, konser verilen salonun, binanın ilk sahibi tarafından opera sanatçısı eşi için yapıldığını hatırlattı. Atlantik Record‘un kurucusu ve Türkiye‘nin ikinci Washington Büyükelçisi Münir Ertegün‘ün oğlu Ahmet Ertegün‘ün de bu salonu kullandığını belirten Tan, Ertegün kardeşlerin Aretha Franklin, Joe Turner ve Ruth Brown gibi birçok yetenekli müzisyeni keyfettiğini ve bunların birçoğunun bu salonda performans sergilediğini dile getirdi.

Tan, bu gecede de genç ve yetenekli Türk ve Ermeni sanatçıların birlikte sahne aldığını, herkesi bir araya getiren müziğin bu konserde de Türk, Ermeni ve Amerikalıları buluşturduğunu söyledi.

Büyükelçi Tan, "Kültürel zenginliği paylaşmak, hepimiz için birbirimizi anlamanın, birbirimizden bir şeyler öğrenmenin ve dostlar olarak birbirimize daha da yakınlaşmanın harika bir yolu" ifadesini kullandı.

-DİNK‘E İTHAFEN "SARI GELİN"-

Piyano sanatçısı Ayşe Taşpınar, keman sanatçısı Petros Boyacıyan ve soprano Garineh Avakian sahne aldığı gecede Ahmet Adnan Saygun, Edgar Manas, Dikran Çuhacıyan ve Aram Haçaturyan gibi sanatçıların eserleri yorumlandı, Sultan Abdülmecit‘in bir eseri seslendirildi.

Sanatçılar konserin sonunda, 4 yıl önce öldürülen Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink‘e ithafen "Sarı Gelin" parçasını yorumladı.

Konserin ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Tan, "Ermenistan‘ın Washington Büyükelçisini konsere davet edip etmediklerine" yönelik soru üzerine "Davet ettik tabii ki, ama belli bir sebepten gelmedi" dedi.

Tan, "böyle bir konserin düzenlenme amacına ulaşıp ulaşmadığının" sorulması üzerine, şunları kaydetti: "Ulaştı, ben de yüzde yüz çok mutluyum. Biz birkaç bin yıl beraber yaşadık bu insanlarla, birbirimizi çok iyi tanıyoruz, iç içeyiz, kültürümüz aynı, geçmişimiz aynı, yediğimiz içtiğimiz aynı olmuş. Bizim amacımız artık ortak bir gelecek yaratmak. Ortak geleceğe, küçük bir damla katkıdır bu bizim yaptığımız.

Bizim müziğimizde, dilimizde, bunların gelişmesinde, kültürümüze renk katan unsurlardan bir tanesi de Ermeniler olmuştur, bunu hepimiz biliyoruz. Dolayısıyla, zaten daha önce hep birlikte çalışıyorduk, eğleniyorduk, yiyorduk, içiyorduk, şimdi ondan bir örnek sergilemek istedik. Küçük bir damla. Bence amacına ulaştı."

Konserde, "Sarı Gelin" parçasının Dink‘e armağan edilmesiyle ilgili soru üzerine Tan, "Bunun hiçbir siyasi tarafı yok, insani bir hadisedir. Bu kültürel ve sanatsal bir hadisedir. Bu konserle, siyaseten birşey yapmayı zerre kadar düşünmedik. Çünkü işin içine ne kadar siyaset katarsanız insani şeyi yapmak zorlaşır" dedi. 

Gelecek nesillerin, daha farklı işbirliği içinde olması gerektiğini, "nefret"in çözüm olmadığını dile getiren Tan, "Dolayısıyla, hepimiz elimizden gelen katkıları ufak ufak yapacağız. Bunlar üst üste biriktiğinde, eminim bir an gelecek, çocuklarımıza en azından daha başka bir gelecek bırakmış olacağız" diye konuştu.

Konserin düzenlenmesine sanatçılardan Ayşegül Taşpınar‘ın öncülük ettiğini belirten Tan, sanatçıya teşekkürlerini iletti. 

ABD‘nin Ankara Büyükelçisi Ricciardone de soru üzerine, Türk ve Ermenilerin birlikte "güzel, kalpten gelen bir şekilde müzik yapmasını çok etkileyici ve önemli bulduğunu" söyledi. 

Ricciardone, "Türkiye ve Ermenistan için böyle bir gelecek olmalı. Bunun (konserin) ABD‘de verilmiş olmasından çok mutluyum. Umarım Türkiye ve Ermenistan‘da da aynısı olur" dedi.

-"BAZILARI AİLELERİNDEN BASKI GÖRDÜ"-

Ayşegül Taşpınar, doktora çalışmasının bu eserleri içerdiğini, büyükelçiliğin aynı programın konsere dönüştürülmesine olumlu yaklaştığını söyledi. Bunun üzerine girişimlerde bulunduğunu ve arkadaşlarını ikna etmeye çalıştığını anlatan Taşpınar, "Bu çok kolay olmadı, önce üç kişi evet dedi, ama sonra reddettiler. Çünkü bir şekilde aileden, diasporadan baskı gördüler, işin içine siyasetin katılmasından çekiniyorlardı ama sonradan bu arkadaşlarımı buldum ve konserimizi verdik. Karşıdaki müzisyenler iyi niyetli olunca bu olayı aştık" dedi.

Bu organizasyon sayesinde çok güzel dostluklar kurduklarını dile getiren Taşpınar, kendisinin de bir Ermeni okulunda mini konser verdiğini kaydetti. Taşpınar, "Etnik olarak aynı insan grubuna katıldığımızı düşünüyorum. Müziklerimizde ya da davranış şekillerimizde olsun birbirimize çok benziyoruz, son derece sıcak ve içteniz" ifadesini kullandı. 

"Sarı Gelin" parçasını Dink‘e ithaf etmeleriyle ilgili soru üzerine Taşpınar, "Çok hislendim, çok harika bir insandı, her zaman hatırlayacağız. İleride umarım bu tür felaketler yaşanmaz" ifadesini kullandı. Taşpınar, sevgi dolu bir gelecek yaratması gerektiğini söyledi.

Taşpınar, Ermeni müzisyen arkadaşlarını Türkiye‘de konser vermeleri için davet ettiğini belirtti.

Keman sanatçısı Petros Boyacıyan, bu konserin kendileri için çok güzel bir deneyim olduğunu belirterek, "En unutulmaz performanslarımdan biriydi. Harika bir davetli topluluğunun önünde çalmaktan büyük keyif aldım. Yakın gelecekte tekrar böyle bir etkinlikte yer almayı isterim" diye konuştu.

"Bir Ermeni olarak, Türk Büyükelçiliğinde konser verme davetini kabul etmede tereddüt yaşayıp yaşamadığı" sorusu üzerine Boyacıyan, "Hayır. Müzik evrensel bir dildir, siyasi yönü, ırkı, rengi yoktur. Tek bir bütün olarak, müzik için biraraya geldik" dedi.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile