SAÜ Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Sarı'nın Açıklaması

Sakarya Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mustafa Sarı, Çanakkale Savaşları'nda 100 binden fazla öğretmen, mülkiyeli, tıbbiyeli ve Türk ocaklarında yetişmiş okur-yazarın hayatını kaybettiğinin tahmin edildiğini belirterek, ''Böylece o günün koşullarında ülkenin beyin takımını oluşturan, küçümsenmeyecek bir sayıya ulaşan bu kayıpların olumsuz etkileri, savaş sırasında olduğu kadar, bu savaşı izleyen Türk İstiklal Savaşı sırasında da hissedilmiştir'' dedi.

SAÜ Kültür ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen konferansta konuşan Sarı, Birinci Dünya Savaşı'nın dünyanın gördüğü en kanlı savaşlarından biri olduğunu söyledi.

25 cephede, 13 farklı ülkede cereyan eden savaşın milyonlarca insanın hayatına mal olduğunu hatırlatan Sarı, 'Savaş sonunda Avrupa diplomasisinin ve kuvvetler dengesinin temel unsurlarını temsil etmiş olan üç büyük imparatorluk, Rus Çarlığı, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu ve Alman İmparatorluğu tarih içindeki ömürlerini tamamlayarak Avrupa'da bir boşluk meydana getirmişlerdir'' diye konuştu.

Çanakkale muharebelerinin de Birinci Dünya Savaşı'nın sonuçlarını etkilediğine dikkati çeken Sarı, Rusya'ya yardım ulaştırılamaması nedeniyle Çarlık Rusya'sının yıkılması ve komünist rejimin kurulmasına zemin hazırlandığını bildirdi.

Çanakkale'nin savaşın seyrini değiştirecek bir konumda olduğunu kaydeden Sarı, şöyle devam etti:

''Çanakkale Cephesi'ndeki muharebeler sıradan bir askeri harekat ya da muharebe olayı değildir. Boğazlar, konumu itibariyle İstanbul Karadeniz kapısı, Çanakkale de Ege Denizi kapısı olarak geçmişte taşıdıkları ve çağımızda taşımakta oldukları stratejik önem ve değer açısından daima birlikte mütalaa edilmiş ve edilmektedir. Bu nedenledir ki, Türk boğazları uluslararası ilişkilere yön vermede daima odak noktası olmuştur. 70 bin kişilik İngiliz- Fransız kuvveti ile Gelibolu Yarımadası'na çıkartma yapan düşman kuvvetlerine Osmanlı askerleri üstün bir gayretle karşılık verdi.

Gelibolu Yarımadası'nda Türk askeri, işgalci güçlere karşı son derece şiddetli bir mukavemet gösterdi. Müttefiklerin hiç beklemediği bu mukavemet, onların bölgeye yeni kuvvetler getirmelerini gerektirdi. Türk askeri, işgalci güçleri denize atamadı, fakat düşman da 2,5 ayda ancak üç kilometre ilerleyebildi.''

Çanakkale Savaşları'nda ciddi kayıplar veren düşman kuvvetlerinin, sonunda çekilmeye karar verdiklerini anlatan Sarı, ''Müttefikler bu harekattan da bir sonuç alamayınca ve devamlı olarak asker kaybetmeye başlayınca bu teşebbüsten vazgeçtiler. Aralık ayından itibaren çekilmeye başladılar'' şeklinde konuştu.

Çanakkale muharebelerinin hem dünya hem de Türkiye için çok önemli sonuçları olduğunu dile getiren Sarı, zaferle Osmanlı hükümetinin iktidarda kalış süresinin uzadığını ve Batılıların Doğulu müttefiki Rusya'ya ulaşmasına imkan tanımadığı için Çarlık Rusya'sının Bolşevik Devrimi ile çökmesine yol açtığını anlattı.

Çanakkale'deki mücadelenin harp kayıpları olarak dünya tarihinde en yüksek kayıplara ulaşan muharebelerden biri olduğuna işaret eden Sarı, sözlerini şöyle tamamladı:

''Bu muharebelerin olayları ve kayıpları bütün tazeliğini günümüzde bile korumaktadır. Kesin olmayan tahmini rakamlara göre, 100 binden fazla öğretmen, mülkiyeli, tıbbiyeli ve Türk ocaklarında yetişmiş okur-yazarın yitirildiği tahmin edilmektedir. Böylece o günün koşullarında ülkenin beyin takımını oluşturan küçümsenmeyecek bir sayıya ulaşan bu kayıpların olumsuz etkileri, savaş sırasında olduğu kadar bu savaşı izleyen Türk İstiklal Savaşı sırasında da hissedilmiştir.''
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile