İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada sanık Serdar Öztürk'ün avukatlarının savunmalarını tamamlamalarının ardından talepler bölümüne geçildi.
Yaklaşık 7 gündür gücü yettiğince doğruları, gerçekleri mahkemeye takdim etmeye çalıştığını belirten tutuklu sanık Albay Dursun Çiçek, "Biz Türk yargısına güveniyoruz. Yeter ki vicdana göre karar versin." dedi. 70 gündür tutuklu olduğunu belirten Çiçek, "20 Temmuz'da Genelkurmay'da davam var. Ceza Genel Kurulu'nun kararı bekleniyor. Artık nerede yargılanacağıma karar verilsin." diye konuştu.
Türk yargısına saygılı olduğunu belirten Çiçek, delil durumunun dikkate alınarak tahliyesine karar verilmesini talep etti. Diğer tutuklu sanıklar da tahliye talebinde bulundu.
Avukat Celal Ülgen, Gümrükler Baş Müdürlüğü'ne müzekkere yazılarak ıslak imza makinesi ya da bu işleri yapabilen makinelerin yurda getirilip getirilmediğinin sorulmasını talep etti.
Tutuklu sanıklar Ufuk Akkaya ve Mehmet Deniz Yıldırım'ın avukatı Mehmet Nuri Aytekin de, savcılığın yaptığı araştırma üzerine müvekkilleriyle ilgili hazırlanan 34 sayfalık bilirkişi raporunun 14 Haziran 2010 tarihinde dosyaya konulduğunu belirtti.
Bu raporda, müvekkillerinden elde edilen belgeler ile MİT'ten ''Ergenekon'' dava dosyasına gönderilen 6 adet CD içinde yer alan belgelerin karşılaştırmasının yapıldığını dile getiren Aytekin, ''Müvekkillerim beyanlarında bu belgelerin MİT'ten gelen 6 adet CD içerisinde yer aldığını söylemişti. Rapora göre, müvekkillerimden elde edilen belgeler ile MİT'in gönderdiği 6 adet CD içindeki belgeler arasında benzerlik var. Artık müvekkillerim hakkında suçun ortadan kalkma ihtimali mevcuttur. Savunmaları alınmadan tahliyelerini istiyorum'' şeklinde konuştu.
Daha sonra Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel, taleplerle ilgili olarak görüşünü açıkladı. Emniyet mensupları ve duruşma savcıları hakkında sarf ettiği sözlerin savunma sınırını aştığını ve hakaret içerdiğini belirten savcı Pekgüzel, tutuklu sanık Serdar Öztürk hakkında gereğinin yapılması için duruşma tutanağının Silivri Cumhuriyet Savcılığı'na gönderilmesini istedi.
Savcı Pekgüzel, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik'in, dava konusu suçtan zarar görme ihtimali bulunduğunu belirterek müdahale talebinin kabulü yönünde karar verilmesini de istedi. Hüseyin Çelik, 30 Nisan tarihinde avukatı Mehmet Fuat Aksoy aracılığıyla İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne iletilmek üzere nöbetçi olan İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi'ne müdahillik talebinde bulunmuştu.
Dilekçede, "AK Parti ve Gülen'i bitirme eylem planı" konulu belgede, "Milli Eğitim Bakanlığına ve okul öğrencilerine ait ibadet görüntü ve haberlerin medyada yoğun biçimde yer alması sağlanarak, Milli Eğitim Bakanı kamuoyu nezdinde yıpratılacaktır." ifadesi bulunduğu belirtilerek, dönemin Milli Eğitim Bakanı Çelik'in, AK Parti'den ayrı olarak zarar gördüğü ifade edilmişti.
Savcı Pekgüzel, dosya kapsamı ve ifadelerin alınmamış olması nedeniyle tutuklu sanıkların tahliye taleplerinin de reddine karar verilmesi yönünde görüş bildirdi.
