Savunma Sanayisine Teknokent Desteği

Hacettepe Teknokent Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Candan Gökçeoğlu: “TSK’nın envanterine girecek olan milli savaş uçaklarının motorları dahil savunma sanayisi ürünleri teknokentte tasarlanıyor” 'Gelen sinyalleri bozma, güdümlü füzelerin yönünü şaşırtma, önceden tahmin edip nerede, ne olacağını bulma, karşı tarafın sistemlerini işlemez hale getirme gibi ürünlerle ilgili çok ciddi ArGe çalışmaları yapılıyor'

MEHMET FATİH ERDOĞDU - Hacettepe Teknokent Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Candan Gökçeoğlu, “TSK’nın envanterine girecek olan milli savaş uçaklarının motorları dahil savunma sanayisi ürünleri teknokentte tasarlanıyor.” dedi.

Gökçeoğlu, Hacettepe Teknokent'in faaliyetleri, siber güvenlik, kişisel verilerin korunması ve savunma sanayisi ile ilgili AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

Teknolojinin, bilgiye erişim ve üretim kolaylığının yanında “mahremiyeti ihlal” tehlikesini ortaya çıkardığını belirten Gökçeoğlu, veri gizliliği ve siber güvenliğin hem şahıslar hem de ülke güvenliği için hayati önem taşıdığını ifade etti.

Kamudaki kritik kurumların teknokentteki firmalarla stratejik alanın ihtiyaçlarına göre birlikte çalıştığını kaydeden Gökçeoğlu kurumların hem kendi güvenlikleri hem de milli güvenlik için sistem ve ürün geliştirdiklerini söyledi.

Teknokentteki 260 firmanın 70-80'inin savunma sanayisine çalıştığını vurgulayan Gökçeoğlu, şöyle devam etti:

“Savunma sanayinin teknoloji firmaları, TUSAŞ Motor Sanayi AŞ burada çalışıyor. TSK’nın envanterine girecek olan milli savaş uçaklarının motorları dahil savunma sanayisi ürünleri teknokentte tasarlanıyor. HAVELSAN’ın Hava Elektronik Harp Sistemi (EHSİM) burada faaliyet gösteriyor. ASELSAN’ın bir kısmı burada faaliyet göstermeye başlayacak. Bu kurumlar için teknokentte özel odalar, çalışma ortamları, son derece yüksek teknolojiyle korunan alanlar, bir de kendi kendilerini korudukları alanlar var.”

Topla tüfekle savaşın teknolojik güç savaşına dönüştüğüne işaret eden Gökçeoğlu, “Burada gelen sinyalleri bozma, güdümlü füzelerin yönünü şaşırtma, önceden tahmin edip nerede, ne olacağını bulma, karşı tarafın sistemlerini işlemez hale getirme gibi ürünlerle ilgili çok ciddi Ar-Ge çalışmaları yapılıyor.” diye konuştu.

- "Veri güvenliği çalışmalarının milli olması gerekli"

Veri güvenliği çalışmalarının yerli sistem ve yazılım mühendisleri tarafından geliştirilip gizlilik esasıyla üretilmesi gerektiğini aktaran Gökçeoğlu, yurt dışından alınan bir şifreleme yönteminde güvenlikten bahsedilemeyeceğini kaydetti.

Gökçeoğlu, “Yüksek güvenlikli sistemler altında tapu, nüfus, sağlık gibi verilerin özel şifreleme yöntemleri ile güvenli hale getirilmesi gerekiyor. Burada son derece yüksek standartta yoğun çalışma gerçekleştiriliyor. Gizlilik esas olduğu için detay veremiyoruz fakat siber güvenlik konusunda 10 önemli firma burada fiilen çalışma içinde. Kamu paydaşları da bulunuyor ve ulusal çapta Ar-Ge çalışması yapılıyor.” değerlendirmesinde bulundu.

- "4 bin Ar-Ge personeli çalışıyor"

Üretilen verinin ve algoritmanın teknokentte yüksek koruma içinde gizlendiğini ifade eden Gökçeoğlu, 260 firma ve 4 bin Ar-Ge personelinin teknokentte çalıştığını bildirdi.

Gökçeoğlu, teknolojide yerli üretim ekosisteminin bu şekilde oluşturulduğunu kaydederek, Ar-Ge’nin doğrudan üretim kadar önemli olduğunu söyledi.

Firmaların teknokentte vergi muafiyeti ve Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu ayrıcalıklarından istifade ettiklerini belirten Gökçeoğlu, “Üniversite sanayi iş birliğinin gerçekleştirilmesi çok ciddi bilgi transferini sağlıyor, firmaların ihtiyacı olan geliştirme gücü burada mevcut.” dedi.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile