Seçer, Araştırma Komisyonu İçin İçişleri Bakanlığından Görüş İsteyecek

Büyükşehir Belediye Meclisinin temmuz ayı toplantısının ikinci birleşiminde, en önemli konulardan birini de MHP ve AK Parti’li meclis üyelerinin, eski başkan Kocamaz dönemindeki borçların ve işlemlerin araştırılması için meclis bünyesinde bir araştırma komisyonu kurulmasına yönelik talepleri oluşturdu. Cumhur İttifakı meclis üyelerinin ısrarla Kocamaz döneminin araştırılmasını isteyerek, komisyon kurulması talebiyle birinci birleşimde verdikleri önerge, bir kez daha meclise sunuldu.

Cumhur İttifakı üyeleri, Kocamaz döneminde yapılan hizmet alım ihaleleri, çevre, asfalt ve yol yapım ihaleleri, doğrudan temin alımları, çevre ve haşere ile mücadele için yapılan ilaç alım ihaleleri ile bazı ihalelerin Büyükşehir Belediye Meclisince araştırılmak üzere 2293 sayılı Belediye Kanununun 24. maddesine istinaden 7 meclis üyesinden oluşan, 6 ay veya 1 yıl süreli inceleme ve araştırma komisyonu kurulması, ayrıca belediye dışından 3 uzmanın görevlendirilmesi için önerge verdi.

“İçel halkının bizden isteğidir”

Önerge üzerinde yine uzun tartışmalar yaşandı. CHP’li üyeler, kurulacak komisyonun hukuki sorunlar doğuracağını savunurken, AK Parti ve MHP’li üyeler komisyon kurulmasında ısrarcı oldu.

Önergeyle ilgili söz alan MHP’li Meclis Üyesi Mahmut Tat, “Konu aylardır konuştuğumuz bir konuydu. İçel halkının özellikle bizden istediğidir. Bu dönem meclis üyeleri olarak neyi aldık, ne haldeyiz onu görmek istedik. Böyle bir talebimiz oldu. Bunu, kamuoyunda şahsi olarak değerlendirme noktasına getirenler oldu. Asla şahsi değildir. Biz grup, ittifak olarak böyle bir talepte bulunuyoruz. Kamuoyunca böyle bilinmesini istiyoruz. Meclis uygun gördüğü takdirde böyle bir komisyonun kurulup görev yapmasını istiyoruz” dedi.



“Hesap sorulmasını istiyoruz ama önergede hukuksal bir sorun olduğunu düşünüyoruz”

HDP’li Meclis Üyesi Ali Tanrıverdi ise 5393 sayılı Belediyeler Yasasına işaret etti. Tanrıverdi, “Kim olursa olsun, buna Sayın Kocamaz da dahildir, biz bu halkın bir kuruş parasını yiyen veya sağa sola çarçur eden kim var ise bunun sonuna kadar hesabının sorulmasını ve gereğinin yapılmasını şiddetle savunuyoruz ve bunun peşinde de olacağız. Bu hesabın sorulmasını istiyoruz ama yaptığımız uygulamanın da mutlaka yasal çerçevede olması, bu meclisin ileride doğabilecek herhangi bir sorunla karşı karşıya gelmemesi gerektiğine inanıyoruz. Bu önergede hukuksal bir sorun olduğunu düşünüyoruz” diye konuştu.



“İlgili bakanlıklardan görüş alınması çekincesiyle oylansın”

CHP Grup Başkanı Abdullah Özyiğit de kimsenin denetimin yapılmamasından yana bir dert içinde olmadığını vurgulayarak, “Denetimin yapılması hepimizin kabulü. Buradaki çekince, yasal boşluk sonucu ileride doğabilecek itiraz ve benzeri durumlarda yokluk ve butlan pozisyonuna düşmemek adına böyle bir rapor yasal dayanaktan yoksun kalırsa bu da ilgili bir mercide kullanıldığında yok sayılır ise acaba bu bir cezadan kurtulma aracı olur mu diye bir kaygı var. Bunu çözmenin yolu da ilgili bakanlıklardan görüş alınarak, yasaya aykırılığı var ise çekincesiyle oylanmasını öneriyorum” ifadelerini kullandı.

CHP’li Ali Dinsever ise ihtisas komisyonu ile denetim komisyonunun çok farklı olduğunu belirterek, “Bu teknik ve hukuki bir konu. Bunun hukukçular tarafından tartışılıp neticeye bağlanması çok daha doğru olacaktır. Hukuken hepimizi zorda bırakabilir” dedi.



“Geçmiş dönemin yargılanmasını CHP ve başkan engelliyor algısı var”

Tüm görüşleri dinledikten sonra konuşan Başkan Seçer, meclisin aldığı her kararın meşru olmayabileceğini ve hukuki dayanağı olması gerektiğini söyledi.

Yaptıkları işlerin daha sonra hukuki komplikasyonlar doğurabileceğine dikkat çeken Seçer, geçmiş döneme ait karanlık kalan noktalar varsa bunların aydınlatılması noktasında herhangi bir çekinceleri, üstünü örtme, ortadan kaldırma, koruyucu hüviyete büründürme gibi bir çabaları olmadığını vurguladı. Seçer, “Cumhur İttifakı’na mensup üyeler geçmiş dönemi yargılayalım diyor ama CHP ve başkan bunu engelliyor gibi bir algı var. Hukuku bilen için bunun olması mümkün değil ama bunu art niyetli zihniyetler gündeme getiriyor ve biz zorda kalıyoruz. Denetlemek istiyorsanız denetleyelim ama tabi olduğumuz yasalar var. Kanunlar çerçevesinde hareket etmek zorundayız. Buradaki çelişki bizim denetim yöntemimizin ne olacağı konusunda. Bu işin yöntemleri var, gensoru verilebilir, önerge verilebilir. Bu yöntemler yoluyla denetim mekanizmaları çalıştırılabilir. Diğer taraftan benim yetkilerim var. Teftiş Kurulu, iç denetimi devreye sokarak idari, mali, performans denetimi yapabilirim. Sayıştay gelir denetimini yapar ama tüm bu enstrümanlarda bir türlü ortaklaşamadık” diye konuştu.



Seçer, önergeyi ilgili kurumlardan görüş almak koşuluyla oylamaya sundu

Önergeyi bir şartla oylamaya sunacağını belirten Seçer, “Tartışmayı büyütmeye gerek yok, ben bunu oylayacağım ama bir koşulla; ilgili kurumlardan görüş isteyelim, eğer görüş uygun gelirse bu komisyonu çalıştıralım. Boş yere kürek çekmeyelim. Haybeye angarya işlerle uğraşmayalım. Ben sonuç almak istiyorum. İlgili kurumlardan görüş almak koşuluyla ve bu görüşlerin olumlu olması koşuluyla komisyon çalışmalarını başlatmak üzere oylarınıza sunuyorum” ifadelerini kullandı.

Önerge oy çokluğuyla kabul edildi.

Seçer, oylamanın ardından yaptığı açıklamada da şunları söyledi: “Biz bu konuyla ilgili İçişleri Bakanlığından görüş istiyoruz. ‘Hayır böyle bir komisyon kurulma hakkı yok’ ya da ‘Böyle bir denetim mekanizması yok’ denirse bu önerge geçersizdir. Ancak, ‘Bu yaptığınız uygulama belirli kanunlara ve yönetmeliklere uygundur, komisyon oluşturulabilir, gerekli denetimler yapılabilir’ dendiği noktada komisyonların üyelerini seçiyoruz ve komisyonu çalıştırıyoruz.”