AA muhabirine genel seçim sonuçlarını değerlendiren Ökmen, iktidar boşluğunun yarattığı siyasi belirsizliğe ve ortaya çıkan tüm iç risklere rağmen, Türkiye ekonomisinin dış ve iç şoklara karşı iyi direnç gösterdiğini ve ortaya çıkan problemleri tedavi edebilecek enstrümanları barındıran ekosistemlerini çalışmaya hazır bir vaziyette koruduğunu söyledi.
Türkiye ekonomisi açısından ciddi bir kriz olasılığının da henüz ortaya çıkmadığını ifade eden Ökmen, "Zor dış ekonomik ortamda, siyasi belirsizlik konusunda bu kez seçimin yarattığı rahatlama fırsatı uluslararası mali piyasalar açısından Türkiye için olumlu görülecektir. Hükümetin kurulması piyasaların üzerinde birikmiş olan bu bir yıllık stresi ve yatırım ortamındaki belirsizliği azaltacaktır" dedi.
Ökmen, Türkiye'nin, orta vadede, halen yerli etnik gerilimleri ele alarak bozulan siyasi ve sosyal istikrarını geliştirmesi, proaktif makroekonomik yeniden dengelemeye çalışılması ve cesur yapısal reformları sürdürmeye başlaması gerektiğini vurguladı.
Türkiye'nin istihdam ve emtia piyasalarında düşmüş olan esnekliğin artırılması ve rekabetçiliğin geliştirilmesi için kararlı bir liberalizasyona ihtiyaç duyduğuna işaret eden Ökmen, şöyle devam etti:
"Baskıcı, şiddet dolu bir kaosun yaşandığı Ortadoğu-İslam ve Arap bölgeleri konusunda izlenen dış politika nedeniyle Türkiye'nin en büyük müttefikleri olan Avrupa ve NATO içerisindeki birçok ülkede Türkiye'ye karşı negatif algılar, önyargılar ve eleştiriler artmış durumda. Avrupa Komisyonu yıllık değerlendirmelerinin yayımını sessizce ertelemiş bile olsa önemli eleştiriler içerdiğini biliyoruz. Yeni kurulacak hükumetin duran üyelik müzakerelerini yeniden canlandırması için demokratik özgürlüklerin yeniden tesis edilmesini önceliklendirmelidir."
- "Cari açığın finansman zorluğu bir miktar azalabilecek"
Seçim vaatleri doğrultusunda seçim sonrası oluşacak yeni hükümetin, alt yapısı reformlara dayanmayan, iç ve kamu talebini kredi-tüketim kanalıyla kışkırtarak, dış bağımlılığı artırarak yüksek büyüme modeline yönelmesinin Türkiye açısından önemli bir risk unsuru olacağını savunan Ökmen, yatırım ortamını bozan özerk kurumların bağımsızlığının restore edilmesi, hukuk reformuna bir an önce başlanması ve demokrasi seviyesinin yükseltilmesi, çözüm sürecinin devam ettirilmesi ve komşu ülkelerle dış politika alanında yapıcı ve barışsever ortamın oluşturulması gerektiğini dile getirdi.
Kayıt dışılıkla mücadele edilmesi gerektiğine işaret eden Ökmen, şunları kaydetti:
"Tam esnek kur sistemine uyulmaması nedeniyle döviz kurlarının erken uyarı olma mekanizmasını bozmuştur. Bu mekanizmaların tekrar kurulması gerekir. Türkiye’de seçimler sonrasında döviz kuru üzerindeki riskler, cari açığın finansman zorluğu bir miktar azalabilecektir. Ancak Gelişmiş ülkelerde, parasal politikalara ilişkin güvenin güçlenmesine ve Avro Bölgesi'ndeki deflasyon risklerinin ise hafiflemesine paralel olarak likidite ve kredi bazlı finansal riskler, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelere ihraç edilmektedir.
Tüm sektörlerde 2016 bütçesinde eğitim ve reklam harcamalarının payının, ödeme isteğinin ve tahsilat kabiliyetinin giderek azaldığını görüyoruz. Mevcut büyüme oranı ile devam edilirse toplumsal refah da artmayacaktır. Türkiye nüfus artışı da bir problemdir. Dünya nüfusundan daha hızlı artmaktadır."
Ökmen, Fed kararları, küresel emtia fiyatlarının gelişimi ve Çin'deki büyüme zafiyetlerinin Türkiye'nin ekonomik ajandasında en önemli üç risk kaynağı olmaya devam ettiğini ifade etti.
Bu risk kaynaklarına karşı geliştirilecek esnek para ve maliye politikaların gücünün, yeni kurulacak hükümetin başarısının ölçüsü ve ülke notunun tayin edicisi olacağına dikkati çeken Ökmen, "Süreç içerisinde JCR-ER olarak yeni AK Parti hükümetinin, dört yıllık dönemde, politik ve sosyal istikrarı artırmak ve ekonomik politikalarını üstlenmek konusunda neler yapacağını izleyeceğiz" değerlendirmesini yaptı.
'Seçim Sonucunda Yatırım Ortamındaki Belirsizlik Azalacak'
MURAT BİRİNCİ - Japon kredi derecelendirme kuruluşu Japan Credit Rating (JCR) Eurasia Başkanı Orhan Ökmen, "Zor dış ekonomik ortamda, siyasi belirsizlik konusunda seçimin yarattığı rahatlama fırsatı uluslararası mali piyasalar açısından Türkiye için olumlu görülecektir" dedi.