Şehir Plancıları Odasından Sapanca Gölü'ne Dolgu Yapılmasına Tepki

Şehir Plancıları Odası Sakarya İl Temsilcisi Oya Arapoğlu, Sapanca Gölü çevresindeki yerleşimlerde herkes için eşit, adaletli plan kararları ve uygulamalarını sağlayıp bölge halkının ekonomik gelişimini de öne çıkaran uygulamalar yapılmasını beklediklerini söyledi.
Arapoğlu, son günlerde Sapanca gölü kıyısında gerçekleştirilen "yıkım" işlemleri ve ardından yapılan "dolgu" çalışmaları gölün etrafındaki adaletsiz uygulamaları bir kez daha göz önüne getirdiğini ifade ederek, "Sapanca Gölü 'İçme ve Kullanma suyu' özelliğinde olduğu için çevresindeki yerleşmeler uzun yıllardır değişik imar kısıtlamalarına maruz kalmıştır. Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği gereği kısa, orta ve uzun mesafeli koruma kuşaklarına ayrılan yerleşmenin imar planları da bölge halkının ekonomik ve sosyal gelişmesine kısıtlama getiren kararlar içermiştir. Son olarak Kocaeli Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu 2005 yılında aldığı karar ile kısmen 1. Derece Doğal Sit alanı, kısmen 3. Derece Doğal Sit alanı ilan edilmiştir. Bu kapsamda hazırlanan Sapanca Gölü Havzası Koruma imar Planları Sakarya Büyükşehir Belediyesi tarafından onaylanmıştır. Plan kararlarının turizm adına olumlu katkılar yapması ve bölgeye ekonomik, sosyal, kültürel alanda canlılık getirmesi hedeflenmektedir. Planın eşit ve adaletli uygulanması durumunda bölge halkı üzerinde olumlu katkılar yapacağı da kuşkusuzdur" dedi.
Plan hükümlerinde "doğal kıyı çizgisi" ni değiştirecek hiçbir kazı ve dolgu yapılamaz, kıyılardan ve akarsu yataklarından kum, çakıl, saz, yosun çekilemez, gerek kıyılarda , gerekse iç kesimlerde moloz, cürüf, çöp dökülemez hükümlerinin bulunduğunu belirten Arapoğlu, "Maalesef plan henüz yeni onaylanmışken yapılan uygulamaların keyfi bir şekilde değiştirildiğine, uygulamaların plan kararlarına göre değil belediye yönetimlerinin arzusuna göre şekillendiğine bir kez daha tanık olduk. Yapılan iş kapsamında merak edilen sorulardan bir tanesi göl kenarını sadece çimlendirmek için mi doldurulduğudur. Planda belirtildiği gibi doğal kıyı hali ile çim ekilmesi mümkün değimliydi? Yoksa bir süre sonra yandaş yatırımcı söz konusu arsada yeni bir yatırım mı başlayacaktı? İçme suyu özelliğinin bozulması bahane edilerek yıllarca bölge halkının elindeki araziler değersizleştirilmiş, ucuzlatılmış bölge halkı elindeki arazileri satmak durumunda bırakılmıştır. Ancak bu araziler el değiştirdiğinde özellikle de 'yandaş yatırımcı' eline geçtiğinde tabii olduğu kısıtlamalar, plan kararları nedense unutulmuş uygulanmamıştır. Oysaki çok yakın bir geçmişte göl kenarında bulunan spor tesisleri gölü kirlettiği bahanesiyle yıkılmıştır.Kendi arazisine barınma amaçlı konut yapan birçok vatandaş da yıkım işlemine tabi olmuştur ya da geçimini sağlamak amacıyla küçük bir büfe, kafetarya yapmak isteyen Sapanca haklıda aynı yasaklarla karşı karşıya kalmıştır" diye konuştu.
Arapoğlu, Sapanca Gölünü korumak amacıyla yapılan adaletsiz uygulamaların saymakla bitmeyeceğini ifade ederek, "Sapanca gölüne boru hattı döşeyerek Yuvacık barajına su çekilmesi, gölü besleyen kaynakların birer birer su dolum tesisi olup şişelenip pazarlanması, beş yıldızlı otellerin göl kıyısına yapılması, derelerin çöplük haline gelip gölü kirletmesi, yandaş yatırımcının her türlü yasakları delerek istediği yatırımı yapması,kolektör hattının sık sık patlayarak göle akması bunlardan sadece bazılarıdır. Bütün bu uygulamalar değerlendirildiğinde akıllara şu soru gelmektedir. Sapanca Gölü Havzası imar planları kim için yapıldı? Bu planlardaki kısıtlamalara kimler tabii olacak, kimler istedikleri rantı elde edecek. Yetkililerin Sapanca Gölü çevresindeki yerleşimlerde herkes için eşit, adaletli plan kararları ve uygulamalarını sağlayıp bölge halkının ekonomik gelişimini de öne çıkaran uygulamalar yapmasını beklemekteyiz" dedi.