İzmir İl Jandarma Komutanlığı, PKK’lı teröristler tarafından eşi ve kızıyla birlikte bulunduğu otomobilinde uğradığı silahlı saldırıda şehit düşen Muş Malazgirt İlçe Jandarma Komutanı Binbaşı Arslan Kulaksız’ın 48. doğum gününde unutulmayacak bir olaya ev sahipliği yaptı. Şehit Binbaşı Arslan Kulaksız’ın eşi Sibel Kulaksız, oğlu Burak ve kızı İrem, Muş’un Malazgirt ilçesinden gelen ve şehidi tanıyan 50 çocukla bir araya geldi. Sibel Kulaksız’ı karşılarında gördükleri gibi koşarak kucaklaşan çocuklar şehit eşine karanfiller verdi. Duygusal anların yaşandığı buruk doğum gününde, 11 yaşındaki Arda Tekin isimli çocuk, saldırı anında evinin önünde olduğunu ve ailesinin ilk yardım için hemen olay yerine koştuğunu anlattı. Baran Bari isimli 12 yaşındaki çocuk ise Binbaşı Kulaksız’ın abisine hediye ettiği kazağı giydiğini ve kazağı çocuklarına saklayacağını söyledi.
“Halk babası olmaya çalışmış ve olmuş da”
Çocuklarla uzun süre kucaklaşan ve onları tek tek öpen Sibel Kulaksız, “Bana nasıl sarıldılar biliyor musunuz? ‘Başınız sağ olsun, bu gurura herkes nail olamaz’ dediler. Ne diyebilirim ki? Onlar bizim geleceğimiz, umudumuz. Binbaşımız çocukların başlarını okşardı, onlara hediyeler alırdı. Her gittiği okulda bayrağımızı yerine yerleştirmiş, çocukların eğitimi için yardım etmiş, onları ziyaret etmiş. Bugün onun doğum günü. 48 yaşına bastı. Onun doğum günü olması, çocukların burada olması, onun şehitliğinin büyüklüğünü göstermiyor mu? Hep oğlum ve kızımın okuması için uğraştı. Kendi çocukları için ne kadar uğraştıysa bu çocuklar için de uğraştı, emek verdi. Bir öğretmenimiz anlattı. Kışın su donmuş. Öğretmenlerin kıyafetlerini almış, bölüğe götürüp yıkamış. Elinden gelen her şeyi yapmış. Orada halk babası olmaya çalışmış ve olmuş da" diye konuştu.
“Rüyamda eşimi gördüm”
Şehit eşleri olarak güvenlik güçlerinin arkasında olduklarını belirten Kulaksız, sözlerini şöyle sürdürdü: “Birçok şehit verdik ama bu vatan bölünemez. Asla öyle bir şey olamaz. Biz bir ayrım kabul etmiyoruz. Yıllardır doğuda insanlarla birlikteydim. Batıdan çok doğuda büyüdüm. Terör denen şey, yanlış insanların yanlış düşüncelerinden oluyor. Bugün güzel bir gün. Eşimin doğum günü, çocuklarım yanımda. Bu gurura herkes nail olamaz. Dün eşimi rüyamda gördüm. Rüyamda hacca gittik, sonra eşimle birlikte zemzem suyu içtik. Bundan daha güzel bir rüya olamaz. Bütün şehitlerimizin mekanları cennet olsun. Böyle vatan millet sevdalısı halkımız oldukça biz hep dimdik ayaktayız.”
Olaya tanık olan çocuk da oradaydı
Yemek masasında Arda isimli bir çocuğun yanına geldiğini ve saldırı anına tanık olduğunu anlattığını belirten Sibel Kulaksız, “Arda, komutanın vurulduğu yerdeki evin sahibinin çocuğu. O gün sesleri duyup camdan dışarı bakmış. Bütün olayı gördüğünü söyledi.
Arda’nın bu duruma şahit olması beni çok etkiledi. Biz 10 gün önce Arda’nın evine gitmiştik. Bahçedeki tavuk ve ördekleri sevmiştik. Beni hemen hatırladı. 10 gün sonra da aynı yerde şehit düştü. Babası ve amcası bize yardım etti. Ben vurulduktan sonra onlar bize yardıma koştular. Ben ‘siz yatın, ateş ediyorlar, bir şey olmasın’ dedim. Ben hemen kolumu havlu ile sardım. Ardanın amcası ilk yardımı yaptı. O dakikalara bu küçük çocuğun şahit olması ne kadar acı verici” dedi.
“Eşim göğsünü bana siper etti”
Saldırı anında Binbaşı Kulaksız’ın kendisine siper olduğunu kaydeden şehit eşi, “Eşim bana göğsünü siper etti. Ondan sonra silahını çekti. İkimiz de kapımızı açtık. Onu ateş edecek sanıyordum ama meğer kalbinden vurulmuş. Hemen kolumu sarıp Ardaların annesinden yardım istedim. Bayılmayayım ki eşime yardım isteyeyim dedim. ‘Hemen yatın size bir şey olmasın’ dedim. Arda’nın bizi görmesi, ailesinin bize yardım etmesi, eşime ilk yardımda bulunmaları kolay şeyler değil. Hatırlayınca ellerim ayaklarım titriyor ama herkes bilsin ki biz şehit eşleri olarak güçlü kadınlarız. Şehit verdik ama arkalarında böyle yiğit eşleri var. Biz devletimizin ve milletimizin yanındayız” ifadelerini kullandı.
“Çok sevilen bir komutana saldırı yapılacağının istihbaratını almıştı”
Eşinin şehit düşmeden önce terörü bitirmekte kararlı olduğunu söyleyen Sibel Kulaksız, şöyle konuştu: “Bir gün arabayla bölüğe gelirken ‘ne olursa olsun terörü bitireceğiz’ demişti. Zaten ondan koktukları için bunu yaptılar. Saldırıdan önce çok sevilen bir komutanın saldırıya uğrayacağının istihbaratını almıştı. Herkesi uyardı ama bu onun şehadetiymiş. Bana göğsünü siper etti. O gün ben de ölebilirdim ama şehitliğe o ulaştı. Özledim. Sesini, kokusunu arıyorum. Dolabını açmıyorum kokusunu duymayayım diye. Duyunca kötü oluyorum. Daha hiçbir eşyasını vermedim. Ben hem anne hem de babayım artık. Elimden geldiğinde onlara hem anne hem de baba olmaya çalışıyorum. Devletin bizi unutmaması çok güzel. İç İşleri Bakanımıza da sonsuz teşekkür ediyorum. Beni, arefe günü ilk arayanlardan biri o. Unutulmamak kadar güzel bir şey yok. Allah razı olsun.”
“Kazağı gururla giyiyorum”
Binbaşı Kulaksız’ın abisine verdiği kazakla Muş’tan İzmir’e gelen Baran Bari de, "Bu kazağı abime hediye etmişti. Abim de bana verdi. Abim deneme sınavında ilçede en yüksek puanı aldığı için bu kazağı hediye etmiş. Bu kazağı hep gururla giyiyorum. Ben büyüsem de bu kazağı saklayacağım, çocuklarıma ve torunlarıma vereceğim" dedi.
Etkinlikte, 50 çocuk önce Kulaksız ailesi ile yemek yedi, sonra da lokma döktürüldü. Şehit binbaşı ve tüm şehitler için dualar edilirken, daha sonra komutanlıkta bulunan köpekler tarafından gösteri yapıldı. Güvenlik güçleri ile birlikte motora da binen çocuklar, son olarak şehidin fotoğraf sergisini gezdi.
Şehit Binbaşının Doğum Gününde Duygulandıran Sahne
PKK’lı teröristler tarafından otomobillerinde uğradıkları silahlı saldırıda yaralanan, eşi Muş Malazgirt İlçe Jandarma Komutanı Binbaşı Arslan Kulaksız’ı da şehit veren Sibel Kulaksız, Binbaşı Kulaksız’ın doğum gününde Malazgirt’ten İzmir İl Jandarma Komutanlığına gelen çocuklarla kucaklaştı. Çocuklar arasında olaya anbean tanık olan ve Binbaşı Kulaksız’ın hediye ettiği kazakla gelen iki çocuğu görünce duygulanan Sibel Kulaksız, “Saldırıdan önce çok sevilen bir komutanın saldırıya uğrayacağının istihbaratını almıştı. Herkesi uyardı ama bu onun şehadetiymiş. Bana göğsünü siper etti. O gün ben de ölebilirdim ama şehitliğe o ulaştı” dedi.