Bal, ''PKK ve Kürt Sorunu Nasıl Çözülür-'' başlıklı raporunda, terör örgütünün, daha önceki sağ-sol çatışmaları gibi, Osmanlı'nın dağılması Sonrası Son Karakol olan Anadolu'ya sığınmış milletin enerjisini içeride israf ettirmek, Türkiye'nin dünya düzeninde bir denge unsuru olmasını engellemek için dizayn edilen senaryonun bir parçası olduğunu savundu.
Kürt sorununu, ''şekil değiştiren ve zaman geçtikçe kristalize olan, çözümü zorlaşan bir sorun'' diye niteleyen Bal, şöyle devam etti:
''PKK, Kürt sorununun Sonuçlarından biridir. Kürt sorunu temelde bir kimlik sorunudur. Soğuk savaş döneminde, Marksizm temelinde ortaya çıkan örgüt, çoğu askeri darbelerin ürünü olan ekonomik, sosyal, hukuksal ve siyasal sorunları kullanarak güçlenmiştir. Soğuk savaşın Sona ermesinden Sonra dayandığı ideolojik temel zayıflayan örgüt, etnik milliyetçiliğe sarılmış ve hatta zamanla İslam'ı da kullanarak bölge halkını yanına çekmeye çalışmış, devletin içindeki diğer suç örgütleriyle işbirliği içinde büyümüş, büyütülmüş, hem Türkiye'de hem de dünyada profesyonel bir şekilde örgütlenmiştir. Ülke içinde kaostan nemalananlar, darbeciler, meşruiyetin kaynağı olarak halkı görmeyip demokrasiye inanmayanlar PKK ile işbirliği yapmış, onu kendi amaçları doğrultusunda kullanmış ve kullanmaktadırlar.''
Bal, terör ve terörist algısının netleştirilmesi, terörün bünyede nerelere kadar sirayet ettiğinin tespit edilmesi gerektiğini belirterek, terör sorununun çözülememesi yüzünden geçen zamanın Türkiye Cumhuriyeti'nin lehine değil aleyhine işlediğini, her geçen gün yeni maliyetler getirdiğini kaydetti.
-Terör sorunu için çözüm önerileri-
Terör sorununda temel çözümün, cazibesi ve caydırıcılığı olan bir ülke olmaktan geçtiğine dikkati çeken Bal, sorunun çözümüne ilişkin önerilerini şöyle sıraladı:
''Sadece ülkemizde bulunan terör yuvaları değil, Kuzey Irak'ta devletçik gibi hareket eden terör yuvaları da tamamen temizlenmeli, ülkemizin her metrekaresi kontrol altına alınmalıdır. Zira bu, devlet olmanın gereğidir.
Silahlı mücadelede başarılı olunmadan diğer alanlardaki faaliyetlerimiz hem kısıtlı olacak hem de başarı getiremeyecektir. Güvenlik sağlanmalı, terör örgütü silahlı mücadelede yenilmelidir. Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi silahlı mücadelenin, silahlı mücadele ise Milli Birlik ve Kardeşlik Projesinin alternatifi değildir. Her ikisi de gerekli olup, bir kuşun iki kanat üzerinde dengede uçtuğu gibi eşgüdümlü ve eşzamanlı yürütülmelidir.
PKK ve Kürt sorunu ile ilgili çözümün merkezinde kimlik olmalıdır. Kürt kökenli vatandaşlarımız arasında ayrıştırıcı etnik milliyetçilik hızla güçlenmektedir. Bunun önüne geçilmeli, Kürtlüğün de milletimizi oluşturan diğer etnik gruplar gibi milletimizin ayrılmaz bir parçası olduğu vurgulanmalıdır.
Ekonomik, kültürel, hukuksal, güvenliğe ve kimliğe dair çalışmalar eşzamanlı ve eşgüdüm içinde yapılmalıdır. Birinin ya da birkaçının ihmali başarıyı engelleyecek, diğer alanlarda atılan adımları da etkisiz hale getirecektir.
Terör sorunu karşısında devlet ne yapmak istediğine net olarak karar vermeli ve bu kararının gereğini sabırla Sonuna kadar sürdürmelidir. Örgüt, ülke topraklarının bir kısmını bölmek istediğine göre anlaşma, taviz verme yoluna gidilemeyeceğinden, terör örgütü tam anlamıyla bitene, en azından marjinal hale gelene kadar gerek silahlı mücadele gerekse demokratik mücadele sürdürülmelidir.
Bölge halkının hem kalben hem de kafa olarak devlete güvenmesi gerekmektedir. Terör karşısında yeteri kadar sert tedbirler almamak terör örgütüne cesaret verecek, hareket serbestliği kazandıracak ve sadece bölge halkı üzerinde değil, genel olarak tüm halkımız üzerinde baskı kurmasına imkan verecektir. Batıda bile örgütün halk üzerinde baskı kurduğuna, işyerlerinden haraç istediğine ve topladığına dair örnekler bulunmaktadır. Baskı altında kalan halk, istese de istemese de terör örgütüne destek vermektedir.
Başta Kürt sorunu olmak üzere, üniversitelerimiz bu milletin sorunlarının çözümüne katkı sağlayacak çalışmalar yapmaya teşvik edilmeli, işbirliği içinde olunmalıdır.''
Bal, Diyarbakır, Mamak gibi işkenceleriyle ünlü cezaevlerinin en kısa sürede müzeye dönüştürülmesini de tavsiye etti .
''Şekil değiştiren ve zaman geçtikçe kristalize olan, çözümü zorlaşan bir sorun''
AK Parti Kütahya Milletvekili İdris Bal, terör örgütü tam anlamıyla bitene, en azından marjinal hale gelene kadar gerek silahlı mücadele gerekse demokratik mücadelenin sürdürülmesi gerektiğini bildirdi.