'Şekil Olsun Diye Davayı 28 Şubat'ta Açacaktım'

Van Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı görevini yürütürken başlatılan Şemdinli soruşturmasında iddianameyi hazırlayan savcı Ferhat Sarıkaya'ya 'Büyükanıt'ı da işin içine kat' talimatı verdiği iddia edilen eski Yargıtay Üyesi İlhan Kaya'nın, FETÖ üyeliğinden Yargıtay 9. Ceza Dairesinde yargılanmasına devam edildi Duruşmada tanık olarak dinlenen Ferhat Sarıkaya: 'Davayı şekil olsun diye tam 28 Şubat günü açmak istedim. Çünkü çok mağduriyet yaşadık, bu ülke çok mağduriyet yaşadı. Ama Başkan İlhan Kaya, sonra vermemi söyledi. 3 Mart'ta verdim' 'Beni bu cenderenin içine atan Kaya'dır. Namusu, şerefi varsa söylesin. Allah rızası için, biraz Allah korkun, vicdanın varsa söyle. Bu cemaatle ilgim yoktu. Bunları yaşamasaydım, belki hala hakim savcıydım'

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) kurduğu ilk tertip olarak kabul edilen Şemdinli iddianamesini hazırlayan eski Van Savcısı Ferhat Sarıkaya, iddianameyi 28 Şubat gününe denk getirerek mahkemeye sunmayı planladığını belirtti. Sarıkaya, "Davayı şekil olsun diye, tam 28 Şubat günü açmak istedim. Çünkü çok mağduriyet yaşadık, bu ülke çok mağduriyet yaşadı. Ama Başkan İlhan Kaya, sonra vermemi söyledi. 3 Mart'ta verdim." dedi.

FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sonrasında meslekten ihraç edilen ve tutuklanan yüksek yargı üyelerinin yargılanmasına Yargıtay 9. Ceza Dairesinde devam edildi.

İlk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesince, Yargıtay Genel Kurul Salonu'nda görülen duruşmada, Van Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı görevini yürütürken başlatılan Şemdinli soruşturmasında iddianameyi hazırlayan savcı Ferhat Sarıkaya'ya "Yaşar Büyükanıt'ı da işin içine kat." talimatı verdiği iddia edilen eski Yargıtay Üyesi İlhan Kaya, ikinci kez hakim karşısına çıktı.

Duruşmaya, Kaya, yakınları ile avukatı katıldı. Duruşmada, sanık hakkında ifade veren Ferhat Sarıkaya, tanık olarak dinlendi.

Hakkari'nin Şemdinli ilçesinde 9 Kasım 2005'te Umut Kitabevi'ne bomba atılmasıyla ilgili iddianameyi hazırlayan Sarıkaya, iddianame taslağını hazırladıktan sonra o dönem Mahkeme Başkanı olan Kaya'nın taslağı görmek istediğini, iddianameyi alarak Kaya'nın evine gittiğini söyledi.

Kaya'nın kendi bilgisayarından bazı bölümleri iddianameye eklediğini belirten Sarıkaya, "Yazdığı paragraflardaki iddialar çok ağırdı. İddianamede bunların bulunmamasını istedim ancak meslek büyüğüm olduğu için ses çıkarmadım, 'Tamam.' dedim ve iddianameyi o şekilde verdim. İlhan Kaya, bu iddianamenin kendi mahkemesine düşmesini istiyordu. Bunu da sağladı. İddianameyi kabul etti." diye konuştu.

İddianameyi hazırlamasının ardından meslekten ihraç edildiğinde İlhan Kaya'nın kendisine, "Savcı Bey, merak etme, bütün ihtiyaçların cemaat tarafından karşılanacak." dediğini aktaran Sarıkaya, yurt dışına çıkmak için kendisi ve ailesine pasaport ayarlandığını, uçak biletlerinin alındığını anlattı.

Pasaport ve uçak biletlerinin Kaya tarafından ayarlandığını ifade eden Sarıkaya, çocuklarının okulları nedeniyle ilk etapta yurt dışına çıkmadığını, ihraç olduktan sonra Kaya'nın kendisine düzenli maaşı kadar parayı her ay "Ananın ak sütü gibi helal." diyerek getirdiğini kaydetti.

Sarıkaya, sürekli tehdit edildiğini, kamuoyunda çok konuşulduğunu belirterek, "İlhan Kaya, tehditler nedeniyle gitmemi istedi. Bir gece apar topar, ailesiyle geldiler, yardım ettiler, eşyaları topladık, uçak biletleri ayarlanmıştı. Ankara'ya ablamın yanına geldim." ifadelerini kullandı.

Ankara'da, eski hakim Burhan Yaz tarafından karşılandığını dile getiren Sarıkaya, Burhan Yaz'ın kendisini Ankara'da, darbe girişiminin ardından TSK'dan atılan bir askerle görüştürdüğünü, ABD'ye, oradan Kanada'ya gitmesinin planlandığını bildirdi.

İhraç olduğu dönemde birçok yerden iş teklifi aldığını ileri süren Sarıkaya, "Ama İlhan Kaya, iş tekliflerini kabul etmemi istemedi, 'Hocaefendi, böyle bir kahraman çıkmış, kendisine ve ailesine ölünceye kadar bakılacak, bu da size bir vasiyetimdir, diyor. Bütün ihtiyaçların karşılanacak.' dedi. Tehditler alıyordum, korku vardı, psikolojim bozulmuştu, kabul ettim." şeklinde konuştu.

- "Burhan Yaz eşiyle yanıma geldi"

Burhan Yaz ile yaptıkları görüşmeler sonrasında Güney Afrika'ya ailesiyle gitmesine karar verildiğini, örgütün oradaki diyalog merkezinde 15 gün kaldıktan sonra ev kiralandığını, çocuklarının FETÖ'nün okullarına yerleştirildiğini söyleyen Sarıkaya, şöyle devam etti:

"Burada kaldığım süre boyunca her ay düzenli 4 bin dolar maaşım elden getirildi. 4-5 ay sonra dayanamadım. Türkiye'ye gideceğimi söyledim. Buradaki sorumlu 'Gitme, öldürülürsün.' dedi. Bundan 15 gün sonra 'Misafirin var.' dediler. Burhan Yaz eşiyle yanıma geldi. Türkiye'ye gelmemi istemiyorlardı. Çünkü gelsem konuşacaktım. Burhan Yaz gittikten kısa süre sonra Güney Afrika'dan Türkiye'ye döndüm. Beni yine İstanbul'da havalanında Burhan Yaz karşıladı. Arabayla Ankara'ya getirdi. O zaman Gazi Üniversitesi Genel Sekreteri olan Mehmet Saltan'a teslim etti. Maaşımı da artık onun vereceği söylendi. Ablamın evine yerleştik. Ama o dönemde Ergenekon soruşturmaları başlamıştı. Saltan, 'Yine huzursuzluk var, ortalarda gözükme, hedef olabilirsin.' dedi, kafamı karıştırdı. Bu kez de Bosna'ya gitmeme karar verildi. 1,5 yıl Bosna'da kaldık. Maaşımı düzenli yine verdiler. 2009 yılında Bosna'dan döndüm. Çünkü referandum olacaktı, göreve geri dönmemin yolu açılacaktı. 2010'daki referandumdan 'evet' çıkınca başvurdum, tekrar göreve başladım."

FETÖ'nün darbe girişiminin ardından tekrar açığa alındığını belirten Sarıkaya, 21 aydır açıkta olduğunu, ihraç edilmediğini kaydetti.

- "Davayı 3 Mart'ta açtım"

Tanık olarak dinlenen Sarıkaya, sanık İlhan Kaya'nın sorularını da yanıtladı.

İlhan Kaya, Sarıkaya'nın iddianameye eklettiğini söylediği paragrafların bulunması ve okunmasını istedi. Mahkeme Başkanı Burhan Karaloğlu, Şemdinli iddianamesinden bu bölümleri okudu. Sarıkaya, okunan bölümlerin Kaya tarafından eklendiğini, hiçbir değişiklik yapmadan bu şekliyle iddianameyi sunduğunu dile getirdi.

Kaya'nın sorusu üzerine Ferhat Sarıkaya, Şemdinli iddianamesini, 28 Şubat gününe denk getirerek mahkemeye sunmayı planladığına dikkati çekerek, "Davayı şekil olsun diye, tam 28 Şubat günü açmak istedim. Çünkü çok mağduriyet yaşadık, bu ülke çok mağduriyet yaşadı. Ama Başkan İlhan Kaya, sonra vermemi söyledi. 3 Mart'ta verdim." dedi.

İlhan Kaya, Sarıkaya'nın eşinin başını, örgüt mensuplarının telkiniyle açtığını iddia ettiğini belirterek, "Ben eşini Van'da tanıdığımda başı açıktı. Bu iddiasının sorulmasını istiyorum." ifadelerini kullandı.

Bunun üzerine Sarıkaya, eşinin başını dönem dönem açıp dönem dönem kapattığını söyledi. Ankara'ya geldikleri dönemde eşinin başını kapattığını, Saltan'ın da kendisine, "Bir savcının eşinin başı kapalı olur mu?" şeklinde serzenişte bulunduğunu ifade eden Sarıkaya, "Eşim hala açık, bazen kapanır bazen açar." diye konuştu.

- "Bana hep 'Sen İlhan'ın kurbanı oldun.' dediler"

Sanık avukatı Adem Kaplan'ın da sorularını yanıtlayan tanık Ferhat Sarıkaya, bir soru üzerine, ihraç olduğu dönem veya yurt dışında yaşarken devlet görevlileriyle herhangi bir irtibatının olmadığını bildirdi.

Avukat Kaplan, Sarıkaya'ya, dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Yaşar Büyükanıt'ı Şemdinli olayının içine katması konusunda İlhan Kaya dışında başkalarının telkinde bulunup bulunmadığını sordu. Sarıkaya, "Hayır, başka kimse böyle bir şey söylemedi. Sonradan bana hep, 'Sen İlhan'ın kurbanı oldun.' dediler." şeklinde konuştu.

Ferhat Sarıkaya, beyanlarının sonunda, "Beni bu cenderenin içine atan Kaya'dır. Namusu, şerefi varsa söylesin. Allah rızası için, biraz Allah korkun, vicdanın varsa söyle. Bu cemaatle ilgim yoktu. Ben bunları yaşamasaydım, belki hala hakim savcıydım." değerlendirmesini paylaştı.

Tanık beyanlarına karşı söz verilen sanık İlhan Kaya, Sarıkaya'nın, "Başkan Kaya, bana, 'Büyükanıt, Genelkurmay Başkanlığına gelecek, darbe yapacak, iddianameye dahil et.' dedi." şeklinde ifade verdiğini hatırlattı. Sarıkaya'nın, "Dönemin KOM Müdürü Mustafa Uçkan'ın getirdiği bilgilerle iddianameyi yazmaya başladım." dediğini de anımsatan Kaya, bu sözleriyle kendi iddiasını çürüttüğünü ileri sürdü.

Kaya, "Benim kendisini yönlendirdiğimi söylediği unsurlar meydada, kamuoyunda zaten yazılıp, çizilen şeylerdi. İddianameyi, 28 Şubat gününe denk getirmeyi istiyordu. Bunun 28 Şubat'a karşılık olacağını düşünüyordu. Telkin etseydim, 28 Şubat'ta davayı açtırırdım." savunmasını yaptı.

Ferhat Sarıkaya'ya düzenli maaş verdiği iddiasını da kabul etmeyen Kaya, Sarıkaya'nın ihraç edildikten sonra ödemesi gereken kredileri nedeniyle zor durumda kaldığını, Van ve çevre ilçelerdeki bütün hakim ve savcıların yardım etmek için aralarında 100'er lira topladığını anlattı. Sarıkaya'nın yeni aldığı arabasının satıldığını, toplanan paranın da eklenerek banka borçlarının ödendiğini savunan Kaya, "Başkan olduğum için parayı benim vermemi istediler. Yardım toplandıkça peyderpey verdim. İhraç olduğu için işi gücü yoktu, sık sık adliyeye gelirdi. Ben de kırılıp mahsun olmasın diye odamda ağırlar, çay, kahve ikram ederdim. Konuşurduk ancak vaatlerde bulunduğum hususlarının hiç birini kabul etmiyorum. Van'dan gidişine ilişkin pasaport, bilet gibi anlattıkları hususlarla da uzaktan yakından ilgim olmadı." iddiasında bulundu.

- TSK'ya ilk tertip

Türkiye, Ferhat Sarıkaya'nın adını, 2005'te dönemin Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkın hakkında "tarihi eser kaçakçılığı" ve "çete kurmak" suçlamasıyla hazırladığı iddianameyle duydu. Sarıkaya'nın yürüttüğü bu soruşturmada, üniversitenin Genel Sekreter Yardımcısı Enver Arpalı da gözaltına alındı. Tutuklanan Arpalı 13 Kasım 2005'te intihar etti, Aşkın'ın ise yargılandığı davada beraati kararlaştırıldı.

Hakkari'nin Şemdinli ilçesindeki Umut Kitabevi, 9 Kasım 2005'te bombalandı. Saldırıda 2 kişi hayatını kaybetti. Dönemin Van Savcısı Sarıkaya, aynı yıl olayla ilgili "Şemdinli iddianamesi"ni hazırladı. "Türk Silahlı Kuvvetlerine yapılan ilk tertip" kabul edilen iddianamede, dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Büyükanıt hakkında "Diyarbakır 7. Kolordu Komutanı olduğu dönemde suç işlemek için çete kurmak" suçlamaları yer aldı.

- 2010 sonrası şekillenen yeni HSYK, Sarıkaya'yı mesleğe geri aldı

HSYK, Şemdinli olaylarıyla ilgili iddianameyi hazırlayan Van Cumhuriyet Savcısı Sarıkaya'yı 20 Nisan 2006'da Hakimler ve Savcılar Kanunu'nun 69. maddesinin son fıkrasına göre 1'e karşı 6 üyenin oyuyla meslekten ihraç etti ancak Anayasa değişikliğine ilişkin 2010'daki referandumla hakim ve savcılara mesleğe dönüş yolu açıldı.

Bu referandumla yeniden şekillenen HSYK Genel Kurulu da Sarıkaya hakkındaki ihraç kararını kaldırdı. Ferhat Sarıkaya, 2011'de mesleğe yeniden kabul edildi ve Ankara Cumhuriyet Savcılığına atandı.

FETÖ'nün darbe girişiminin ardından Sarıkaya, bu kez itirafçı olarak kamuoyunun gündemini meşgul etti. Şemdinli iddianamesine Yaşar Büyükanıt'ın adını, cemaatçi hakim ve polis müdürünün isteğiyle eklediğini kaydeden Sarıkaya hakkında bu itirafların ardından suç duyurusunda bulunuldu. HSYK 2. Dairesince, hakkındaki soruşturma tamamlanana kadar Sarıkaya'nın geçici meslekten uzaklaştırılmasına karar verildi.

Sarıkaya'yı Ankara'da karşılayan Burhan Yaz ise Ankara 2. İcra Mahkemesi hakimiyken MHP'li muhaliflerin 18 Haziran 2016'da topladıkları olağanüstü kurultay hakkında verilen tedbir kararını kaldırarak kurultayın yapılabileceği yönünde hüküm vermişti. MHP yönetimi tarafından HSYK'ye şikayet edilen Yaz, meslekten ihraç edilerek FETÖ'nün darbe girişiminin ardından tutuklandı.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile