Selahattin Demirtaş Van`da

Selahattin Demirtaş Van`da

Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Grup Başkanı Selahattin Demirtaş, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç`ın "Bir köyde iki muhtar olmaz" açıklamasına cevap verdi.

Demirtaş, "Evet, bir köyde iki muhtar olmaz, doğru, fakat bir köyde bir muhtar olacaksa, o muhtar aynı zamanda köyün ağası da olmaz. Kendisini köyün ağası da ilan etmez. Köyde tek muhtarın olması, o köyde demokrasinin olduğu anlamına gelmez. Muhtar aynı zamanda ağa ise o köyde yine demokrasi yoktur. Mesele budur, bunun iyi anlaşılmasılazım" diye konuştu

Selahattin Demirtaş, Bostaniçi Belde Belediyesi`nin konferans salonunda yapılacak olan partisinin genel kurul toplantısı için Van`a geldi. Demirtaş, toplantı öncesi Van Belediye Başkanı Bekir Kaya ve BDP Van İl Başkanı Cüneyt Caniş ile birlikte Bostaniçi Belediye Başkanı Nezahat Ergüneş`i makamında ziyaret ettiler. Burada gündemle ilgili değerlendirmelerde bulunan Selahattin Demirtaş, gündemdeki en önemli konulardan birinin anayasa tartışmaları olduğunu söyledi. Partilerinin de bu konuda uzun zamandırdevam eden çalışmaları olduğunu ifade eden Demirtaş, "Hiçbir parti, kendisini anayasa çalışmasının merkezine koymamalıdır, TBMM merkezli olmalıdır. Şu anda AK Parti`nin yaptığı hazırlık çalışması göz önünde bulundurulduğunda, AK Parti kendisini bir daha anayasa çalışmasının merkezine oturturmuş durumda. Dün bir AK Parti sözcüsünün yapmış olduğu açıklamada, `BDP ile görüşmemiz için yemin etmeleri gerekir` gibi bir ifade kullanıyor. Aynı zamanda demokratik, kucaklayıcı ve evrensel, sivil bir anayasadan da sözediliyor. Doğrusu bunu söyleyen siyasetçi ya demokrasinin ne olduğunu bilmiyor ya da bizleri, halkı aptal sanıyor. Her şeyden önce BDP mecliste grubu olan bir partidir, yemin etse de etmese de. Şu an TBMM`nin web sayfasına girerseniz, grubu olan partiler arasında BDP de vardır. Çünkü resmi olarak grubumuz kurulmuştur. Grup kurmak yemin etmeye bağlı değil. Kürt sorunu gibi bir sorunu çözme zihniyeti olsaydı AK Parti`nin, BDP ile görüşüp görüşmemeyi yemin gibi bir şarta bağlamazlardı ve daha da önemlisi yenianayasa eğer Kürt sorununu çözmek gibi bir kaygı taşımayacaksa o halde yeni bir anayasaya da o kadar ihtiyaç yoktur. Başbakan kendi istediği şekilde bir anayasayı dizayn etmiştir. Kendi ihtiyaçlarını karşılamıştır. Bu nedenle böylesi bir anlayışı kesinlikle kabul etmiyoruz" dedi

EN KÖTÜ SİVİL YÖNETİM BİLE CUNTA YÖNETİMİNDEN, ASKERİ VESAYETTEN İYİDİR Yüksek Askeri Şura (YAŞ) toplantıları ve komuta kademesindeki değişiklikle ilgili de konuşan Selahattin Demirtaş, "Doğrusu biz askeri vesayetin son bulması, cunta ve askeri rejiminin zihniyet olarak da toplum ve siyaset üzerindeki etkisinin tümden kalkmasını her zaman savunuruz. Elbette Türkiye bu konuda olumlu gelişmeler kaydeden bir yol izlemiştir. Son YAŞ toplantıları ve bunun sonuçları da sivil siyaseti güçlendirmiştir. Bunu görüyoruz, fakat şu anlam çıkmamalıdır. Askeri vesayet ortadan kalktığı içindoğrudan demokrasiye geçilmiştir veya askeri vesayet zayıfladığı için doğrudan demokrasiye geçilmiştir anlayışını biz doğru bulmuyoruz. Her halükarda en kötü sivil yönetim bile cunta yönetiminden, askeri vesayetten iyidir. Bunu görüyoruz, ama kimse askeri vesayet zayıfladı diye yerine sivil bir yönetimin demokrasiyi artık bütün kurumlarıyla işler hale getirdiğini savunmamalıdır. Dolayısıyla AK Parti hükümetinin şu anda yaptığı şey, kendi iktidar zeminini güçlendirecek politikaları hayata geçirmektir. Yoksademokrasiyi kurumsallaştırmak, demokrasiyi güçlendirecek bir çalışma bir yöntemi biz henüz görmüş değiliz. Evet bir köyde iki muhtar olmaz doğru, fakat bir köyde bir muhtar olacaksa o muhtar aynı zamanda köyün ağası da olmaz. Kendisini köyün ağası da ilan etmez. Köyde tek muhtarın olması o köyde demokrasinin olduğu anlamına gelmez. Muhtar aynı zamanda ağa ise o köyde yine demokrasi yoktur. Mesele budur, bunun iyi anlaşılması lazım" diye konuştu

"SİLAH ZORUYLA ÖZERKLİK İLAN ETTİRİLDİ" İDDİALARINA YALANLAMA Bazı basın yayın organlarında `Demokratik özerkliğin silah zoruyla ilan ettirildiğini` gönündeki haberlere de değinen Selahattin Demirtaş, "PKK`lıların toplantıya girerek bellerindeki silahları masaya koyarak zorla demokratik özerkliği ilan kararı verdirdiği yönünde haberler çıkıyor. Doğrusu bu haberler ilk çıktığında bir karikatür dergisinden çıktığını düşündük, öyle olsaydı gerçekten gülünebilecek bir durumdu. Fakat hükümete yakın bir yayın kuruluşunun, bir gazetenin bunu ciddi bir haber şeklindeservis ettiğini öğrendiğimizde doğrusu şok olduk. Tabi haberin kaynağını açıklasalar belki daha net konuşuruz. Son seçimlerde 2.5 milyon insanın demokratik özerkliğe oy verdiği ortadayken, hala meseleyi çarpıtmak ve özellikle Demokratik Toplum Kongresi`nin siyasi operasyonlara hedef göstermek, çözüm zihniyetini göstermez. Eğer bir baskıdan söz edilecekse ben seçim dönemindeki baskıları hatırlatırım. Doğrudur, seçim döneminde her sandık başında 3 silahlı kişi vardı. Fakat onların üniformasında polisyazılıyordu. Buna rağmen 2,5 milyon insan demokratik özerkliği savunan bağımsızlara oy vermiştir. Şimdi bunları görmeyeceksin, DTK basına açık bir şekilde demokratik özerkliği tartışacak ve ilanı gerçekleştirecek görmeyeceksiniz, `Silah zoruyla özerklik ilan ettirildi` diyerek siyasal iradeye hakaret edeceksiniz, aynı zamanda hedef göstereceksiniz. Bu son derece yanlış bir anlayış. Bunu yapanlar eminim ki bir amaca hizmet ediyorlardır, amaçsız olmaz. DTK`ya yönelik bir siyasi operasyon olduğu açık. Savcılarbu yönde hazırlık yapıyorlar. DTK ile ilgili soruşturma başlatılmış, bazı gazetelerde hedef göstererek bu operasyonun psikolojik alt yapısını oluşturuyorlar. Önümüzdeki günlerde yüzlerce tutuklama ve gözaltı olursa bu tür yayınlar artık buna hizmet etmiştir şeklindeki somut veriyi de ortaya çıkartmış olacaktır" ifadelerini kullandı

Genelkurmay Başkanı Necdet Özel`in katıldığı bir operasyonda kimyasal silah kullanıldığı yönündeki iddiaları da cevaplandıran Demirtaş, "Kimyasal silah birçok operasyondan sonra gündeme gelmiştir. Fakat savcılar bu konuda uygun soruşturma yürütmemiştir. Eğer kimyasal silah kullanılmışsa, kullananlar da büyük suç işlemiştir. Dolayısıyla o kişinin Genelkurmay Başkanı olması da suçu değiştirmez, suç iddialarını da değiştirmez. Ciddiyetle soruşturulması gereken bir durumdur. Bizde takipçisi olmaya devamedeceğiz" diye cevap verdi

KÜRT SİYASETÇİ BURKAY`A TAVSİYE BDP Grup Başkanı Selahattin Demirtaş, Kürt siyasetçilerinin özellikle kullanılmaya karşı dikkatli olmaları gerektiğini savunarak, "Her cümlemize karşı dava açılırken, her açıklamamıza karşı soruşturma yürütülürken, Kürt siyasetçilerin kullanılmaya karşı dikkatli olmaları gerekir. Ben bu anlamda buradan Sayın Burkay`a da çağrı yapmak istiyorum. İçeride binlerce Kürt siyasetçisinin olduğu, yurtdışında sürgünde binlerce Kürt siyasetçisinin bulunduğu bir dönemde kendisinin bakanlar tarafından karşılanmasınıçok da hayra yormamalıdır. Dikkatli olmalıdır. Sayın Burkay halkının mücadelesinin çıkarlarına zarar verecek bir pozisyonda olmamalıdır diye kendisine naçizane tavsiyelerde bulunuyoruz. Önümüzdeki günlerde tabi fırsat olursa kendisi ile görüşebiliriz. Geldiği zaman da telefonla arayarak kendisine hoş geldiniz demiştik. Karşılıklı olarak da ilk fırsatta bir araya gelip konuşmayı tartışmayı arzuladığımızı belirtmiştik. Dolayısıyla Kürt siyasetçileri her gün konuşmalarından dolayı yargılanırken, Türkiye`ninözgür olduğunu Kürt siyasetçilerinin özgürce siyaset yapabildiğini söyleyebilmek için erkendir. Dikkatli olmak lazım bu konuda" dedi.

Selahattin Demirtaş, yemin konusundaki düşüncelerinde bir değişiklik olmadığını ve olması halinde de basınla paylaşacaklarını söyledi

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile