Hacıbektaş Belediye Başkanı Ali Rıza Selmanpakoğlu yaptığı açıklamada, bir süre önce, AK Parti Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten’in öldürülen PKK’lılar için 'Bunların hepsi benim çocuğumdur' ifadesinin kabul edilebilir bir yanının olmadığını vurguladı. Selmanpakoğlu, “Şimdi Sayın Milletvekiline sormak gerekir. Lafla çocuğun oluyor mu? Kendi öz çocuğu var ise dağa çıkıp da, PKK’lılarla çalışmasını planlıyor mu? Kendisinin o yaşta çocuğu olmayabilir. Yakınlarının, abisinin ve ablasının olabilir. Bunlardan kaç tanesi dağda ki, yüreği bu kadar yanıyor?” dedi.
"ÇÖZÜM ANCAK ÜLKELERLE SAĞLANABİLİR"
Barış süreci olarak da nitelendirilen görüşmelere değinen Selmanpakoğlu, PKK sorunu ile ilgili net bir şekilde çözümün dağdaki teröristlerle değil, ülkelerle görüşmeler yoluyla gerçekleşebileceğine inandığını dile getirdi. Selmanpakoğlu şöyle konuştu: "Türkiye, PKK olayı ile ilgili bir kaosun içindedir. Bunun net bir şekilde çözümü için, dağdaki teröristlerle görüşmeler yapmanın bir çıkar yol olmadığının hala farkına varılamamış olmasının yanlışlığını düşünüyorum. Şimdi, bir de İmralı görüşmeleri var. Niye İmralı görüşmeleri? Bakın dünyanın her yerinde ciddi görüşmeler, konferanslar, sözleşmeler, o yerle ilgili olarak ifade edilirken, kişilerle de ifade edilir. Örneğin Kurtuluş Savaşı'ndan önce Birinci Dünya Savaşı sonrasında Anadolu işgal edilirken San Remo görüşmeleri yapıldı. Ama San Remo’da İngiliz, Fransız ve İtalyanların Anadolu’yu paylaşma planının geleceği görüşülmüştür. Yani İmralı görüşmeleri yerine İmralı’da Öcalan’la görüşmeler diye ifade edilmesi lazım. Bu bile cesaretsizliği gösteriyor. Birtakım kişilerden çekinildiğini gösteriyor. Neden İmralı görüşmeleri deniyor da, İmralı’da Öcalan’la görüşmeler denmiyor. Demek ki, terör veya terörün başındakilerle yapılan görüşmeler Türkiye’de hükümet tarafından birtakım kılıflar içinde sunulmak isteniyor. Kamuoyundan alınacak tepkiler hafifletilmek isteniyor. Şimdi bu PKK’nın terör önderleri ile yapılacak görüşmelerin yıllardır yapılanlardan da görüleceği üzere bir sonuç vermeyeceği bellidir. İşte bundan önce Habur’da sınır kapılarında mahkemeler kuruldu. Bundan daha iyi görüşme mi olur. Sonuçta hiçbir şey olmadı. Ortadaki gerçek şu: PKK konusunda karşımızda kim var. Irak devleti var. Irak devletinin yapısından sorumlu olan Meclisi, Bakanlar Kurulu, Başbakanı, Cumhurbaşkanı vardır. Bunlarla görüşmeler yapılmalıdır. Teröristle değil.”
"IRAK VE AMERİKA İLE DİYALOG ÖNEMLİ"
Selmanpakoğlu, Irak ile yapılacak görüşmelerde kararlı şekilde konunun masaya yatırılarak çözümler oluşturulması gerektiği düşüncesinde olduğunu dile getirdi. Iraklı yetkililerle görüşmelerde 'Ülkenizden bize zarar verici terör olayı gerçekleştiriliyor. Bunu siz ortadan kaldırın. Kaldıramıyorsanız bizden yardım isteyin. Biz size destek verelim, birlikte Kandil’i temizleyelim. Teröristlerin Türkiye’ye girmesini engelleyelim’ denilebileceğini ifade eden Selmanpakoğlu, “Diğer yanda da elbette Irak’ı işgal eden ABD var. ABD de bizim müttefikimiz olduğuna göre, açık ve net bir biçimde ‘Biz sizinle müttefikiz. Bunun tarihi literatüründe karşılıklı güven duygusu ve işbirliği vardır. Çekildiğiniz yerlerden bize çok büyük zararlar verilmektedir. Ya işgal ettiğiniz yerlerdeki terörü yok edin ya da bize destek verin, biz gelelim, temizleyelim.’ mesajı çok net şekilde verilebilirdi. Bunlar tartışılmalı ve görüşülmelidir. Dimdik ayakta durarak hükümetler bunları yapmalıdır. Bunun için Dışişleri Bakanı mı gider, başbakanlar arası görüşme mi yapılır, kimlerin arasında olursa olsun görüşmeler devletler arasında olmalıdır. Teröristlerle yapılmamalıdır.” diye konuştu.
IRA VE ETA SÜREÇTE BİR ÖRNEK
İngiltere ve İspanya’nın terör örgütleri İRA ve ETA ile geliştirdiği süreci örnek gösteren Selmanpakoğlu, şunları söyledi: “İngiltere’de İRA vardı. İngiltere, İRA’nın başı ile mi görüşme yaptı. İRA bugüne kadar terör örgütü olarak 800 kişiyi öldürmüş. PKK ise 30 bin kişiyi öldürmüş. Ama İngiltere İRA ile 800 kişi için bile İmralı tipi görüşme yapmıyor. Aynı benzeri şey ETA ile ilgili olarak İspanya’da yapılıyor. Şartları ortaya koyuyor. Bir, siz terör örgütüsünüz; iki, görüşmeler yapılması için silahlarınızı bırakacaksınız ve bize teslim edeceksiniz. Ondan sonra masaya oturulur. Oturulurken arkasında bir devlet varsa onunla, yoksa sizinle görüşürüz denildi. Irak’ta bir devlet var. PKK tehlikesi Kuzey Irak’tan geliyor. Kuzey Irak’ı da içine alan, orasını yöneten Irak devleti var. Irak hükümeti ve orayı işgal eden Amerika ile görüşmeler yaparız. Ama asla ve asla silahını bırakmamış, bunun da ötesinde silahını teslim etmemiş teröristle görüşmeye başladığınız anda, o zaman siz bu işi ne yaparsanız yapın çözemezsiniz."
"SİLAH BIRAKTIRILMAZSA SORUN ÇÖZÜLMEZ"
Hacıbektaş Veli'nin 'düşmanının dahi insan olduğunu unutmayacaksın' dediğini hatırlatan Selmanpakoğlu, sözlerini şöyle tamamladı: "Ama karşındaki insan bunu anlayacak kapasitede ve özellikte olmalı. Sürekli insanları katleden insanlarla masaya oturalım, diyoruz. Silah bıraktın mı yok, silahları teslim edecek misin, yok. Osmanlı İmparatorluğu ve Atatürk döneminde olan bütün isyanlara bakıldığında hep silahların bıraktırılması ile yetinilmemiş, silahların teslim ettirilmesine çalışılmıştır. Bunları yapmadığınız takdirde bir de dış destek buluyorsa, terörü sonlandırmada çok zorlanırsınız. Devletler arası ilişkiyi ciddi bir biçimde ele almak gerekir. Ondan sonra AKP’li veya başka partili milletvekilleri de kalkar 'PKK’lılar benim çocuklarım' der. Ama kendi çocuklarını dağa göndermez.”
Selmanpakoğlu: Teröristlerle Değil, Ülkelerle Görüşülmeli
Nevşehir’in Hacıbektaş ilçesi Belediye Başkanı emekli Tuğgeneral Ali Rıza Selmanpakoğlu, Türkiye’nin PKK olayında kaosun içerisinde olduğunu, çözüm amaçlı görüşmelerin teröristlerle değil, ülkeler ile yapılması gerektiğini söyledi.